Faslı öğrenciler hükümetin yaz saati kararına tepkili

Faslı öğrenciler hükümetin yaz saati kararına tepkili
TT

Faslı öğrenciler hükümetin yaz saati kararına tepkili

Faslı öğrenciler hükümetin yaz saati kararına tepkili

Fas hükümetinin yaz saati uygulamasına yönelik kararına ülkenin farklı bölgelerindeki öğrencilerden tepkiler sürüyor. Karar birçok kesimin de eleştirilerine neden oluyor. Meknes kentinde öğrencilerin yaz kararını protesto amacıyla gerçekleştirdiği gösteride yaşanan kazada 13 yaşındaki bir öğrenci öldü.

Milli Eğitim Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada 17 Ağustos 2005 doğumlu olan ve İbn-i Rüşd Lisesi'nin hazırlık sınıfında okuyan Züheyr el-Vakili’nin kaza sonrası kaldırıldığı Muhammed el-Hamis Hastanesi'nde öldüğü bildirildi.

Birçok aktivist, protesto gösterilerindeki kazadaölen Züheyr’in fotoğrafını sert ifadelerle sosyal medyada paylaştı. Ülkede öğrenicilerin protestosu sonrası yaşanan gelişmelerden hükümeti ve Fas Başbakanı Osmani’yi sorumlu tutan aktivistler mantıklı hareket edilerek gayri kanunu olan yaz saati kararından geri adım atılmasını istedi.

Dün, Faslı öğrencilerin hükümetin yaz saati uygulamasının yıl boyunca sürdürülmesi kararına karşı başlattığı protesto gösterileri üçüncü günüydü. Öğrenciler, karardan geri adım atılarak saatlerin bir saat geri alınması ve geçmiş yıllarda olduğu gibi uluslararası saate geri dönülmesini talep diyor.

Aktivistler hükümete ülkenin genelindeki öğrenci protestolarını hafife almaması gerektiği uyarısında bulundu. Gösterilerin sonuçlarının tahmin edilebilir olmadığını belirtti. Zira aktivistler tarafından sosyal medya üzerinden paylaşılan videolarda ülkenin içinde bulunduğu durum hükümet karşıtı sloganlar ile eleştiriliyor.

Öğrenciler gerçekleştirdikleri protestolarda zorunlu askeri hizmet kanununa da karşı çıkıyor. Öğrencilerin sloganlar arasında “Bizi askerlikle korkutamazsınız” ve “2000 doğumlular köle değildir” sloganları dikkat çekiyor.

Aktivistler, öğrencilerin gösterilerinin kendiliğinden başladığı konusunda şüpheli. Siyasi içeriğe sahip sloganların atıldığı gösterilerde bazı çevrelerin parmağının olduğuna dikkat çekildi. Aktivistler, protestoların arkasında duran siyasi çevreleri öğrencileri kullanmak ve kendi çıkarları için fitne çıkarmakla suçladı.

Milli Eğitim Bakanlığı, günlük ders saatlerini bir saat ileri alarak ilk bölümü 9.00-13.00 arası ikincisini de 14.00-18.00 saatleri arasında yapması öğrencileri ikna etmedi. Bu sistem Faslı ailelerin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Çoğu kişi ortaya çıkan zorluklardan dolayı kararı reddediyor.

Fas Başbakanı Saadeddin Osmani meclisin aylık olarak düzenlenen soru-cevap oturumunda hükümetin yıl boyunca yaz saati uygulanması kararının arkasında olduğunu belirterek şu anda bu karardan geri adım atmanın “macera” olacağını söyledi. Fas’ta uygulanan yaz saati uygulamasının ülkedeki enerji tüketiminin ve yatırımların yanı sıra gaz emisyonlarının azaltılmasında önemli bir rol oynadığına vurgu yapan Osmani, şu anki uygulamanın değiştirilmesinin belirli sorunlara yol açacağını belirtti. Osmani, ülkenin yaz saati uygulamasının kullanıldığı süre içerisinde yıllık yaklaşık 240 milyon dirhem (24 milyon dolar) kâr ettiğini söyledi.
Vatandaşların karardan duyduğu hoşnutsuzluğu anlayışla karşıladığını belirten Osmani, hükümetin idari zamanlamada kapsamlı bir değişikliğe gideceğini ve eğitim saatlerini düzelteceğini kaydetti.



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.