Moskova, Kabil-Taliban zirvesine ev sahipliği yaptı

Moskova, Kabil-Taliban zirvesine ev sahipliği yaptı
TT

Moskova, Kabil-Taliban zirvesine ev sahipliği yaptı

Moskova, Kabil-Taliban zirvesine ev sahipliği yaptı

Afganistan'da devam eden savaşın sonlandırılabilmesi için Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenen barış konferansında Taliban temsilcileri ile Afganistan hükümetine bağlı temsilciler, ilk kez bir araya geldi.

Afganistan’daki taraflar arasında müzakereleri ilerletmek amacıyla “Moskova formatı” adı altında gerçekleştirilen üçüncü müzakere turu, geçtiğimiz yıl Moskova’nın başlattığı girişimler çerçevesinde toplanan Taliban ve (Rusya, Afganistan, Çin, Pakistan, İran ve Hindistan) Dışişleri Bakanları arasında, kapalı kapılar arkasındaki görüşmeler sonrasında dün sınırlı bir atılımla gerçekleşti. Müzakere turunda Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’dan temsilciler de yer alırken, Afganistan hükümeti, Taliban’ın varlığı nedeniyle söz konusu müzakereler için temsilci düzeyini düşürdü. Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen görüşmeler kapsamında Taliban ve Afganistan temsilcileri ilk kez bir araya geldi.

Rusya’nın ev sahipliğinde gerçekleşen barış konferansına Taliban’ın Katar’daki siyasi ofis temsilcisi Şir Muhammed Abbas Stanikzay ve Afganistan hükümetine bağlı faaliyet yürüten Yüksek Barış Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Aziz de katıldı.

Afganistan Dışişleri Bakanlığı, barış konferansından sonra yaptığı açıklamada, “herhangi bir barış sürecinin Afganistan İslam Cumhuriyeti hükümeti tarafından yönetilmesi gerektiğini” belirtti.

Bakanlık, “Afganistan hükümeti ve Taliban hareketi, Taşkent toplantıları ve Kabil sürecinin ilke ve kararları uyarınca diyalog için yüz yüze oturmalı. Yerel ve uluslararası konsensüsün barış sürecini yönetme yollarına dayalı söz konusu iki toplantıda kabul edilen ilkelerin takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Açıklamada, Moskova’nın “Afganistan ve Rusya arasındaki anlaşmalara” uyması çağrısı yapılırken, bu konferansın Afganistan hükümeti ve Taliban hareketi arasındaki doğrudan görüşmelere yardımcı olmayı hedeflediği ve Taliban’ın bu konferansı başka amaçlar için kullanmasına izin verilmemesi gerektiği belirtildi.

Lavrov: Önemli katkı sunacak
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 9 Kasım’da yaptığı açıklamada, “ülkede ulusal uzlaşı yolları aramayı hedeflediklerini” söyledi. Lavrov, Taliban hareketinden ve Yüksek Barış Konseyi’nden heyetlerin konferansa katılımının, “hareket ve Afganistan hükümeti arasında doğrudan diyaloğun başlaması için gereken koşulların oluşmasına önemli bir katkı sunacağını” aktardı.

Dışişleri Bakanı, ülkesinin Afganistan’daki durumu düzeltmek için diğer ülkeleri de aramaya hazır olduğunu belirtirken, “siyasi çözümün, tüm tarafların katılımı şartıyla Afgan sorunlarıyla mücadele etmek için tek yol olduğunu” ifade etti. Lavrov, “Bu ülkenin tarihinde yeni bir sayfa açılmasına yardımcı olmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız” dedi.

Sergey Lavrov, Afganistan’daki taraflar arasında doğrudan diyaloğun başlatılması hususundaki herhangi bir başarısızlığın, terörizmin ülkede yeniden aktif olması için ek fırsatlar sağlayabileceğine de dikkati çekti. Rus Bakan ayrıca, “DEAŞ, Afganistan’ı Orta Asya’ya yayılmak için bir terör odağına dönüştürmek istiyor” ifadelerini kullandı.

“Bu planları durdurmaya yardım etmek ve terör tehdidini ortadan kaldırmak tüm ülkelerin, bölgedeki uluslararası kuruluşların ve Afgan halkının görevidir” diyen Lavrov, “Hiç kimse, jeopolitik oyun perspektifinden Afganistan’ın diğer oyuncular arasında rekabet alanına dönüştürülmesini düşünmemeli” dedi.

Afganistan Yüksek Barış Konseyi sözcüsü İhsan Tahiri ise Taliban hareketi ile müzakerelere ön koşulsuz olarak başlamaya hazır olduklarını söyledi.

Tahiri, konseyin, bu yaklaşımı kapalı bir oturumda ele almaya hazır olduğunu, ancak Taliban’ın diyaloğa başlamak için tarih ve yer belirleme hususundaki sorulara cevap vermediğini belirtti. Sözcü, “Moskova toplantısı, hiçbir şekilde bir müzakere platformu değil, aynı şekilde Afganistan hükümeti ve Taliban arasındaki erken barış müzakerelerinin başlatılması çerçevesinde bir gündeme sahip değil” dedi. Afgan halkının görüşlerine de saygı duyulması gerektiğini söyleyen Tahiri, “Hükümet ve Taliban militanları arasındaki barış görüşmelerini başlatmak için bu seçeneği destekliyoruz” şeklinde konuştu.

Yabancı tarafların varlığı
Taliban, Katar’daki hareket temsilciliğinden 5 kişiyi (Şir Muhammed Abbas Stanikzay, Salam Hanafi, Şehabeddin Dilaver, Diya Abdurrahman Medeni, Muhammed Suheyl Şahin) içeren heyetin, Kabil ile doğrudan herhangi bir müzakerede bulunmayacağını söyledi. Sputnik’in aktardığına göre Doha’daki Taliban sözcüsü Muhammed Suheyl Şahin, hareketin Moskova formatı görüşmesine katılmak için herhangi bir ön koşul ortaya koymadığını belirtti. Sözcü ancak hükümetle diyalog çabalarının, “Afganistan’daki yabancı güçlerin geri çekilmesi hususunda herhangi bir ilerleme yaşanmadan gerçekleşmesinin mümkün olmadığını” vurguladı. Taliban’ın, eski tavrına bağlı olduğuna dikkati çeken Şahin, “Ülkemizi özgürleştirmek ve imar etmek istiyoruz. Bu bizim gündemimiz. Bu yüzden ABD ile görüşmek ve tüm kuvvetlerini Afganistan’dan çekmesini istiyoruz. Afganistan’da herhangi bir güvenlik sorunu varsa, bu sorunları kontrol etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

Muhammed Suheyl Şahin, Afganistan’daki sorunların iki boyutlu olduğuna dikkati çekerken, “Birinci boyut, yabancıların ülkedeki varlığı. Bunların tasfiye edilmesi gerekiyor. Daha sonra ise diyalog, anayasal meseleler, insan ve kadın hakları sorunları, uyuşturucular ve tüm iç problemler de dahil içsel boyuta geçebiliriz” dedi.

Yüksek Barış Konseyi’nden bir temsilci de Taliban’ın diyaloğu sağlamada temel düğümü oluşturduğunu söyledi. Temsilci, “Ön koşul olmaması gerektiği vurgulandı. Bu pozisyon mevcut devletler tarafından da desteklendi” ifadelerini kullandı. Aynı şekilde toplantı sonrasında nihai bir beyan veya üzerinde mutabık kalınmış bir belgenin yayınlanmadığını belirtti.

Rus çevreler ise, tarafların politik bir çözüm fırsatını artıracak bir şekilde Moskova formatı çerçevesinde çalışmaların devam etmesi gerektiğine karar kıldı.

Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov, Moskova’nın BM tarafından çağrı yapılan Afganistan konulu bir Cenevre konferansına katılacağını söyledi. Kabulov, Moskova’nın çabalarının uygun desteği alacağını umduğunu belirterek, Taliban’ın katıldığı bu ilk toplantı atmosferinin uluslararası konferansa da taşınacağına dikkati çekti.



Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
TT

Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)

İçişleri Bakanı dün verdiği bir röportajda, Almanya'nın, suç işlemekten hüküm giymiş Afgan mültecilerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak için Afganistan'da iktidardaki Taliban yetkilileriyle doğrudan müzakere etmeyi düşündüğünü söyledi.

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Alexander Dobrindt Alman “Focus” dergisine verdiği mülakatta şunları söyledi: “Mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Afganistan ile doğrudan anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz.”

Muhafazakar bakan, Taliban ile iletişimin şu anda sadece aracı ülkeler üzerinden sağlandığını belirterek, “bu durumun kalıcı bir çözüm olamayacağını” vurguladı.

Sosyal Demokrat Olaf Scholz başkanlığındaki bir önceki hükümet, göç konusundaki sertliğini göstermek amacıyla, 30 Ağustos 2024 tarihinde, Taliban'ın Ağustos 2021'de iktidara dönmesinden bu yana benzeri görülmemiş bir şekilde, suç işlemekten hüküm giymiş 28 Afgan'dan oluşan bir grubu sınır dışı etti.

Berlin Taliban hükümetini tanımadığı için o dönemde Alman makamları Katar üzerinden dolaylı müzakereler yürütmüştü.

Ancak, farklı siyasi partilerden Alman yetkililerin, hükümetin Almanya'da suç işlemekten hüküm giymiş Afgan sığınmacıların sınır dışı edilmesini yoğunlaştırma niyetinde olduğunu teyit etmelerine rağmen bu süreç tekrarlanmadı.

Daha önce Suriye'yi sınır dışı edilebilecek güvenli olmayan ülkeler kategorisine alan ve eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesen Almanya, Suriyeli mültecilere yönelik politikasını gözden geçirmeye çalışıyor.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz bu hafta yaptığı açıklamada, “Suriye'ye sınır dışı edilmenin artık mümkün olduğunu” söyledi.

Avusturya hükümeti dün, son yıllarda Avrupa Birliği içinde ilk olarak, bir suçtan hüküm giymiş bir Suriye vatandaşının ülkesine sınır dışı edildiğini duyurdu.

Bu arada Alman haber dergisi Focus, İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt'in dün Almanya'nın hüküm giymiş Afgan suçluların ülkelerine geri gönderilmesini kolaylaştırmak için Taliban ile doğrudan görüşmeler yapmak istediğini söylediğini aktardı. Dobrindt ayrıca, Suriye'ye sınır dışı edilmeleri de kolaylaştırmaya çalıştıklarını söyledi. Avusturya İçişleri Bakanlığı, 15 yıl sonra ilk kez Suriyeli bir göçmeni dün İstanbul üzerinden Şam'a giden ticari bir uçakla ülkesine sınır dışı ettiğini açıkladı.

Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner, nisan ayında o zamanki Alman mevkidaşı Nancy Wieser ile birlikte Şam'ı ziyaret ettiğini söyledi. Ziyaretin odak noktası tehlikeli suçluların ve İslamcı tehdit oluşturan kişilerin sınır dışı edilmesiydi.

Şarku’l Avsat’ın Focus dergisinden aktardığına göre Dobrindt, “Suriyeli suçluların ülkelerine geri gönderilmesine ilişkin bir anlaşma için Suriye ile temaslar var ama henüz bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.

Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP) Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP)

Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, Beşşar Esed rejiminin aralık ayında devrilmesinin ardından yaşanan kaos sırasında, Suriye'den gelen sığınmacılarla ilgili kararları askıya almıştı. Suriyeli sığınmacıların başvuruları mayıs ayında yeniden değerlendirmeye alındı.