Nadir rastlanan 'beyaz ağaç serçesi' başkentte görüldü

Nadir rastlanan 'beyaz ağaç serçesi' başkentte görüldü
TT

Nadir rastlanan 'beyaz ağaç serçesi' başkentte görüldü

Nadir rastlanan 'beyaz ağaç serçesi' başkentte görüldü

Doğada ender rastlanan, gözleri ve kanadının bir bölümündeki renklenmeden dolayı "kısmi albino" olarak da adlandırılan beyaz renkli ağaç serçesi, Ankara Altınpark'ta görüldü.

Yaban hayatı uzmanı ve kuş gözlemcisi Emin Yoğurtcuoğlu tarafından ilk kez geçen yıl fotoğraflanan serçe, bu yıl da Altınpark'taki ağaç dallarında, yanından ayrılmayan normal görünümlü eşi ve diğer serçelerle görüntülendi.

Farklı tüy rengi ve görünümüyle diğer serçelerden ayrılan beyaz renkli ağaç serçesi, hayvanseverlerin ve fotoğrafçıların ilgisini çekiyor.

"Bir senedir burada"

Yoğurtcuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 12 yaşından beri doğadaki kuşlarla yakından ilgilendiğini ve bu merakının sonunda işi haline geldiğini söyledi.

Türkiye'nin tamamında ve 60 ülkede bugüne kadar kuş gözlemlediğini dile getiren Yoğurtcuoğlu, serçenin bir yıldır Altınpark'ta yaşadığını belirtti.

Beyaz ağaç serçesini daha önce hiç görmediğini ifade eden Yoğurtcuoğlu, "Bu serçe bir senedir burada. Geçen yıl ağustos-eylül aylarında annem bana, 'Burada beyaz bir kuş var. Muhakkak gelip görmen lazım.' diye söyledi. Daha sonra evin bahçesinde annemin bahsettiği kuşu gördüm." diye konuştu.

"Onun yanından hiç ayrılmayan normal görünümlü bir eşi var"

Rengi beyaz olan her kuşun "albino" olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Yoğurtcuoğlu, şu bilgileri verdi:

"Bu insanlarda da görünen bir durum. Ayrıca bu kuşun tam albino olmadığını söyleyebiliriz. Albinizmde melanin yokluğu mevcut iris dahil bütün pigmentlerdeki dokuları etkiliyor. Bu gördüğümüz aslında lökistik dediğimiz, 'kısmi albino' da denen bir ağaç serçesi. Bunu gözlerinin siyah olmasından ve kanadında bulunan çok küçük bir bölgedeki renklenmeden anlayabiliyoruz. Albino da hiçbir renk bulunmaz ve gözleri pembe renklidir."

Serçeyi birkaç fotoğrafçı arkadaşıyla fotoğrafladıklarını ifade eden Yoğurcuoğlu, "Onun yanından hiç ayrılmayan normal görünümlü bir eşi var. Geçen seneden beri beraberler. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra dün tekrar görünce büyük mutluluk duydum. Çünkü beyaz serçeler, doğada çok fazla yaşayamazlar, yırtıcı hayvanlara karşı açık hedef halindedir. Normal serçeler kamufle renklerdedir. O hayatta kalmayı başarmış oldukça güzel görünen bir birey." diye konuştu.

"Bir saatte 15-20 tür görürsünüz"

Yoğurtcuoğlu, Ankara Altınpark'ta 15 yılda 150 farklı kuş türü gördüğüne işaret ederek "Kuşlar sadece onlara ayrılan kuş cennetlerinde değil her yerdeler, sadece dikkatli bir şekilde bakmak gerekiyor. Bir saatte rahat bir şekilde 15-20 tür görürsünüz, biraz daha dolaşsanız sayısı 40'lara kadar çıkabilir. Benim bir günde en fazla gördüğüm kuş sayısı 52 idi." ifadelerini kullandı.

Ankara'da nadir kuş türlerini görmenin zaman zaman mümkün olabildiğine işaret eden Yoğurtcuoğlu, göl kuşu olan "yalı çapkını"nın da başkentteki göletlerde görüldüğünü sözlerine ekledi.



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.