Filografi sanatçısından Cambridge Camisi'ne katkı

Filografi sanatçısından Cambridge Camisi'ne katkı
TT

Filografi sanatçısından Cambridge Camisi'ne katkı

Filografi sanatçısından Cambridge Camisi'ne katkı

Edirne'de yaşayan Arnavut uyruklu filografi sanatçısı Elena Hoş (36), İngiltere'de yapımına devam edilen Cambridge Camisi'ne destek inisiyatifinin talebi doğrultusunda, üzerinde 2 aydır özel çalıştığı filografi eserini bitirdi.

Sanatçı Hoş'un yaptığı filografi tablo, camiye katkı sağlamak için düzenlenecek müzayedede satılacak ve buradan elde edilen gelirle camiye destek sağlanacak.

Arnavut uyruklu filografi sanatçısı Elena Hoş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğinde Avrupa'nın ilk çevre dostu camisinin Cambridge Üniversitesi kampüsünün içerisinde yapıldığını söyledi.

Üniversitenin kendisiyle iletişime geçtiğini belirten Hoş, "Caminin yapımına katkı amacıyla bir müzayede düzenleneceği ve bu müzayede öncesi bazı İslam sanatçılarının eserlerinin sergileneceği belirtildi. Benden de bir filografi eseri talep ettiler. Çok mutlu oldum ve hemen kabul ettim. 2 aydır bu çalışmayı gerçekleştiriyorum. Şükürler olsun filografi tablosunu tamamladım." dedi.

"Dönüş onadır"

Projenin kendisini heyecanlandırdığını anlatan Hoş, şunları kaydetti:

"Balkanlardaki çeşitli camilerde eserlerim yer alıyor. Yunanistan'ın İskeçe kentindeki Fıçıllı Camisi harap haldeydi. Restorasyonuna başlandığında Fıçıllı Camisi'ne Türk bayrağı, Allah ve Muhammed Lafzı işledim. Çalışmalarım ilk olarak Lübnan'da TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü desteğiyle sergilendi. Bu sergilerin ardından Cambridge Üniversitesi yetkilileri bana ulaşarak projelerinden bahsetti. Hattat Seyit Ahmet Depeler'e ait bir eserin filografiye uygulanması istendi. Yasin suresinden 'dönüş onadır' ayetinin yazılı olduğu bir tablo hazırladım. Tablo üniversitede oluşturulan camiye destek inisiyatifince düzenlenecek müzayedede sergilenecek. Bu sergi ve müzayede bünyesinde, dünyadan birçok İslam sanatı sanatçısının eseri de ayrıca sergilenecek ve burada sanatseverler ve koleksiyoncular tarafından alınacak. Eserlerden sağlanan gelir de camiye destek için sağlanacak. Bu bağlamda filografi çalışmamı en kısa zamanda Cambridge Üniversitesi inisiyatifine kargolayıp göndereceğim."

"Bu işin önceliği sevmek ve aşktır"

Tiran'da doğup büyüdüğünü, eşinin işi dolayısıyla da 2009'dan bu yana Edirne'de yaşadığını belirten Hoş, şöyle devam etti:

"Eşim Trakya Üniversitesi'nde akademisyen. Tiran'da hem çalışıp hem üniversite eğitimimi tamamlamıştım. Eşim de ben de coğrafyacıyız. Ancak ben, bilimi değil sanatı tercih edenlerdenim. Türkiye’ye geldiğimde bir süre hiçbir işle uğraşmamıştım. Türkçe bilmiyordum o zamanlar. Eşim de hobi olarak hat sanatı ve resimle ilgileniyordu ama benim içimde hep filografi aşkı vardı. Filografiye başladım, yıllardır yapıyorum. Birçok eserim yurt içi ve yurt dışındaki sergilerde yer aldı. Sertifikalar ve belgeler almış olsam da bu işin önceliği sevmek ve aşktır."



George Clooney'nin eşi, ilişkilerini anlattı

(AP)
(AP)
TT

George Clooney'nin eşi, ilişkilerini anlattı

(AP)
(AP)

Shahana Yasmin 

Amal Clooney, hayatını eşi George Clooney'yle paylaştığı için nasıl da "son derece şanslı" hissettiğini anlattı.

İnsan hakları avukatı yeni bir röportajda, Ocean's Eleven'ın yıldızıyla birlikte mesleki sorumlulukları ve ebeveynlik arasında kurdukları dengeden bahsetti.

Glamour için Charlotte Tilbury'ye konuşan Amal, "Yaptığım işi çok destekleyen bir hayat arkadaşım var. Bu yüzden özür dilemem ya da kendimi dizginlemem gerekiyormuş gibi hissetmiyorum" dedi.

Anne olduğumda, ki bu tabii ki yeni bir aşamaydı, bana 'Güvenlik Konseyi'nde konuşman olduğunu biliyorum. Senin gitmen lazım, çocuklarla ben ilgilenirim, endişelenme' diyen ilk kişinin o olduğunu hatırlıyorum. Her günümü onunla paylaştığım için kendimi son derece şanslı hissediyorum. Ve şimdi 4 kişiyiz. Ve bunların hiçbirini cepte görmüyorum. Sadece onlarla birlikte olmanın getirdiği kahkaha ve neşenin kıymetini biliyorum.

Eylül 2014'te evlenen çiftin 2017'de Alexander ve Ella adındaki ikizleri dünyaya geldi.

Amal, çocuklarını spot ışıklarından uzak tutmak için evde telefon kullanmama politikası izlediğinden de söz etti. 

Avukat, "Özel anlar ve alanlar yaratmak giderek zorlaşıyor. Ama aynı zamanda bu yüzden evde çok eğleniyoruz. Artık herkesin telefonunu almak için kullandığım bir telefon sepetim var! İnsanların aile ve arkadaşlarıyla baş başa kaldığı, güvenli ve samimi bir iletişim kurabileceğini hissettiği o dengeyi kurmak önemli" dedi. 

Ve ebeveyn olmanın, bazı müdahalelerden daha fazla rahatsızlık duymak anlamına geldiğini söyleyebilirim. Bu yüzden çocuklarımızın bu durumdan olumsuz etkilenmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Çocuklarımızı herkesin gözü önüne koymuyoruz, hiçbir zaman fotoğraflarını falan paylaşmıyoruz.

George da daha önce çocuklarını medya manşetlerinden uzak tutmanın kendisi için ne kadar önemli olduğunu söylemişti.

Aktör geçen yıl GQ'ya verdiği bir röportajda şöyle demişti:

Amacım onları korumak, çocuklarımın fotoğraflarının çekilmesini istemiyorum. Çok ciddi konularla, cidden kötü adamlarla uğraşıyoruz ve çocuklarımızın fotoğraflarının ortalıkta dolaşmasını istemiyoruz. Bu yüzden özel hayatımızı korumak için çok çaba sarf etmemiz gerekiyor ve tahmin edebileceğiniz gibi bu zorlu bir iş.

Amal ayrıca The King's Trust için Buckingham Sarayı'yla yaptığı hayırseverlik çalışmaları ve Amal Clooney Kadınların Güçlendirilmesi Ödülü'nün başlatılması hakkında da uzun uzun konuştu.

Amal "Kenya, Hindistan ve Pakistan gibi yerlerin en ücra köşelerinde, beceri kazandırma ve eğitim yoluyla kadınları güçlendirmeye çalışan bu kuruluşun faaliyetlerinin bir örneğine ışık tutma fırsatı bulduğumuz için gerçekten çok duygulandım ve onur duydum" dedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/life-style