Eski Irak Başbakanı ve Zafer koalisyonu lideri Haydar el-İbadi'ye yakın bir kaynak, İbadi'nin yeni görevine başlayan Abdulmedi Hükümeti'ne yolun başında muhalefet etmeyeceğini aktardı.
İsminin açıklanmasını istmemeyen kaynak Şark’ul Avsat’a, "İbadi, güvenlik veya siyasi durumun aksaması olarak anlaşılabilecek hareketler yapmaz. Özellikle Irak'taki muhalefet kavramı çoğu durumda hala olumsuz sonuçlar doğuruyor" dedi. İbadi'ye yakın kaynak, “İbadi, başından beri Abdulmehdi hükümetine verdiği desteği belirtti; Çünkü onun ülkeyi bir araya getireceğine ve ekonomik krizin üstesinden geleceğine inanıyor" ifadelerini kullandı.
Irak Meclisi'nde 42 sandalyesi bulunan Nasr (Zafer) Koalisyonu'nun lideri Haydar el-İbadi, yaptığı yazılı açıklamada, başbakanlıktan ayrılmasıyla siyaseti bırakacağı yönündeki iddiaları yalanlamıştı.
İbadi, 19 Ekim'deki açıklamasında, "Bundan sonraki mevki ve görevim ne olursa olsun siyaseti bırakmayacağımı duyuruyorum. Devletin birliği ve egemenliğini koruyup devlet müessesesinin sağlam şekilde kalkındırılmasına katkı sağlayacağına inandığımız Nasr Koalisyonu'nun programını önemsiyorum. Gelecek dönemdeki tek seçimim, milletvekilliği ve meclis dışındaki siyasi faaliyetlerim olacak." ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan siyasi kaynaklardan alınan bilgilere göre, yeni hükümeti kurma çalışmalarını sürdüren Adil Abdulmehdi, İbadi'ye kabinede Dışişleri Bakanı olarak yer almasını teklif etti.
Siyasi kaynaklar, İbadi'nin söz konusu teklifi değerlendirme aşamasında olduğunu kaydediyor.
Irak'ın yeni Cumhurbaşkanı Berham Salih, 2 Ekim'de hükümeti kurma görevini bağımsız Şii siyasetçi Adil Abdulmehdi'ye vermişti. Siyasi gruplarla görüşmelerini sürdüren Abdulmehdi yeni kabineyi açıkladı.
Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5159781-libya-do%C4%9Fu-akdeniz-sular%C4%B1nda-%E2%80%98egemenlik-haklar%C4%B1n%C4%B1%E2%80%99-koruyor
Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Yunanistan'ın Girit'in güneyinde petrol arama duyurusunu ‘egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendiren Libya, ‘kendi sınırları içerisinde olduğu için Doğu Akdeniz'deki kaynakları üzerindeki egemenlik haklarını’ yineledi.
Yunanistan'ın 19 Haziran'da Girit Adası’nın güneyinde petrol arama ihaleleri açacağını duyurması, Abdulhamid Dibeybe ve Usame Hammad başkanlığındaki batı ve doğu Libya hükümetlerini kızdırdı. Her iki hükümette bu adımı ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi.
Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) dün yaptığı açıklamada, ‘Doğu Akdeniz de dâhil olmak üzere hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesinde Libya'nın egemenlik haklarını ve ulusal çıkarlarını korumak için arama programlarını uygulama konusundaki kesin kararlılığını’ yineledi.
Doğu Akdeniz'de petrol arama konusu, Avrupa Birliği'nin (AB) geçtiğimiz hafta eski Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile 2019 yılında Akdeniz'deki yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptından bahsederek kriz hattına girmesinin ardından daha da hararetlendi.
Libya'nın Türkiye ile yaptığı eski UMH anlaşması, Yunanistan'ın kıta sahanlığının bir parçası olarak gördüğü alanlarda Ankara ve Trablus'a ortak petrol arama hakkı veriyordu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Trablus yetkilileri Ankara ile ‘ortaklık’ konusunda yorum yapmayı reddederek, ‘önceden mutabakat olmaksızın bu bölgelerde herhangi bir keşif çalışmasına tam çekince ve itirazlarını kaydettiklerini’ ve ‘tek taraflı çözümlerin sadece daha fazla gerginliğe yol açtığını’ söylediler.
AB'nin Yunanistan yanlısı tepkisine doğrudan değinmeyen NOC, ‘deniz sınırları ve enerji iş birliğine ilişkin son yansımalar ışığında, Libya tarafından imzalanan tüm anlaşmaların ve ortaklıkların uluslararası hukuk ilkelerine dayandığını ve halkın uzun vadeli çıkarlarına hizmet ettiğini’ vurguladı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac arasında deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptı konusunda AB'nin tutumu reddedilerek, söz konusu anlaşmanın ‘uluslararası hukuka tamamen uygun’ olduğu ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli perşembe günü Brüksel'de düzenlenen AB liderler zirvesinin sonuç bildirisini yorumladı. Keçeli, deniz sınırlarının belirlenmesi gibi hukuki ve teknik boyutları olan hassas bir konuda AB'nin tutumunu ‘önyargılı ve siyasi motivasyonlu’ olarak nitelendirdi ve bunun ‘bölgesel barış ve istikrara hizmet etmediğini’ söyledi.
Atina'nın ‘Girit'in güneyinde petrol arama ihaleleri açtığını’ duyurmasının ardından Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanlığı, Yunan makamlarının ‘tartışmalı’ deniz alanlarında attığı ‘tek taraflı adımlar’ nedeniyle Yunanistan'ın Libya Büyükelçisi Nikolaos Garielinis’i bakanlığa çağırdı.
Libya'nın doğusundaki Usame Hammad hükümeti Yunanistan'ın bu hamlesine ‘şaşırdığını ve kınadığını’ ifade ederek, Libya'nın ‘deniz alanlarındaki tüm haklarına bağlılığını ve bunları tüm meşru yollarla savunmaya hazır olduğunu’ vurguladı.
Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc cuma günü, Yunanistan Başkonsolosu Agapios Kalognomis ile Bingazi'deki deniz sınırı krizini görüştü. Bakan, Libya hükümetinin deniz sınırlarının belirlenmesi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili konulardaki tutumunu ‘ulusal egemenliğe saygı ve Libya'nın karşılıklı anlayışı teşvik etme isteği çerçevesinde’ açıkladı.
Bu endişeler karşısında Libyalı ekonomist Muhammed Ahmed, ülkesinin yetkililerini ‘deniz kaynakları üzerindeki ulusal haklarını güvence altına almak için daha fazla diplomatik çaba göstermeye’ çağırdı. Ahmed Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Libya devletinin ‘geçmişte Tunus ve Malta ile deneyimleri olduğunu ve NOC, Dışişleri Bakanlığı ve uluslararası hukuk firmaları arasındaki koordinasyon yoluyla bu alanda önemli davalar kazandığını; bu çabanın şimdi doğu Libya'da devam etmesi gerektiğini’ ifade etti.
Benzer anlaşmazlıklarda Libyalı yetkililer, ülkenin İtalya'dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana uluslararası alanda tanınan deniz sınırlarını savundu ve bu sınırların Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belgelendiğini vurguladı. Öte yandan NOC, mart ayı ortasında ham petrol üretim oranlarının günde bin 370 milyon varilin üzerine çıktığını açıkladı.