Trump ile Macron arasındaki tedirgin tokalaşma dikkatleri çekti

Trump ile Macron arasındaki tedirgin tokalaşma dikkatleri çekti
TT

Trump ile Macron arasındaki tedirgin tokalaşma dikkatleri çekti

Trump ile Macron arasındaki tedirgin tokalaşma dikkatleri çekti
Birinci Dünya Savaşı'nın bitişinin 100. yıl dönümü dolayısıyla Fransa'da düzenlenen etkinlikler kapsamında bir araya gelen ABD Başkanı Donald Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Elysee Sarayı'nda yaptıkları görüşmeleri sırasındaki 'ilginç' tokalaşmaları dikkatleri çekti.
Basında, Fransız cumhurbaşkanının Amerikan mevkidaşı tarafından baskı altına alındığı el sıkışmasının, iki lider arasında gerginliğin bir işareti olduğu ifade edildi.
Alman Der Spiegel dergisi, görüşmede 40 yaşındaki Macron'un, 72 yaşındaki Trump'tan daha kararlı görüldüğünü belirtti. Bunun Macron ve Trump arasındaki ilk baskıcı tokalaşma olmadığına dikkati çekti.

The Guardian ve Daily Mail gazetesinin haberine göre ilk 'gergin tokalaşma savaşı' geçtiğimiz yıl NATO zirvesinin oturum arasında yaşanmıştı.
Reuters, Kanada’daki G7 Zirvesi’nde Macron-Trump tokalaşmasını yakından görüntülemiş. Tokalaşmanın ardından Trump’ın elinin üzerindeki parmak izi objektiflere yansımıştı.
Alman gazetesi Die Welt, tokalaşma sırasında Macron’un, ‘agresif tokalaşmalarıyla tanınan’ Trump’ın elini ‘ezdiğini’ ifade ederek, 6 saniyelik tokalaşmanın, aralarındaki yeni bir vücut dili politikası olduğunu belirtti.
İngiliz gazetesi The Sun iki lider arasındaki beden dilinin son dönemde aralarında gerçekleşen siyasi gerginliğe bağladı. Macron’un Trump ile tokalaşma şeklini ve dizine dokunmasını ‘tuhaf’ olarak tanımladı. İki liderin Birinci Dünya Savaşı’nın 100. Yıl anma törenlerinden önce söz savaşına başladığına dikkati çeken gazete, Trump, Macron’un Çin, Rusya ve ABD’ye karşı Avrupa ordusu kurulması için yaptığı çağrıyı ‘küçük düşürücü’ olarak nitelendirmişti.
Video kayıtlarında görüşmeden önce aralarındaki gerginliğin sinyali olarak, Trump’ın Macron ile tokalaşmaya önem vermediği görüldü.



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.