Afrika'nın ilk hızlı tren projesinin açılışını Fas Kralı ve Fransa Cumhurbaşkanı yaptıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/1465591/afrikan%C4%B1n-ilk-h%C4%B1zl%C4%B1-tren-projesinin-a%C3%A7%C4%B1l%C4%B1%C5%9F%C4%B1n%C4%B1-fas-kral%C4%B1-ve-fransa-cumhurba%C5%9Fkan%C4%B1
Afrika'nın ilk hızlı tren projesinin açılışını Fas Kralı ve Fransa Cumhurbaşkanı yaptı
Fas Kralı VI. Muhammed ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Afrika kıtasının ilk yüksek hızlı tren projesi kapsamında el-Burak treninin seferini başlattı. Yaklaşık 2.3 milyar dolara mal olan projenin, yüzde 51’i Fransa, yüzde 27’si Fas ve yüzde 22’si ise dört Körfez ülkesinin fonu (Suudi Kalkınma Fonu, Kuveyt Arap Ekonomik Kalkınma Fonu, Abu Dabi Kalkınma Fonu ve Arap Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu) tarafından finanse edildi. Kazablanka ve Tanca’yı Rabat ve Kenitra üzerinden bağlayan yeni tren, Fas’taki yolcular için karayolu taşımacılığı alanında büyük bir sıçrama yapacak. Fas’ın başkenti Rabat ile Fas’ın kuzeyinde yer alan Cebelitarık Boğazı’ndaki Tanca kenti arasındaki yolculuk süresini yarıya indirecek. Fransa Cumhurbaşkanı, Fas’a kısa bir ziyaret için dün öğle saatlerinde Tanca havaalanına indi. Sefer sırasında Fas Kralı, Fransa Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyetin onuruna trende bir öğle yemeği düzenledi. Yüksek hızlı tren projesinin tamamlanması, ilgili anlaşmanın Kral VI. Muhammed ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından 2007 yılında imzalanmasından bu yana yaklaşık 11 yıl sürdü. Projenin inşaatı 2011 yılında başladı. 2015 yılında tamamlanması planlanmıştı, ancak kamulaştırma prosedürleri ve jeolojik zorluklarla ilgili sorunlar projenin tamamlanmasını 3 yıl geciktirdi. Yaklaşık 220 kilometre uzunluğundaki el-Burak treninin Kazablanka-Tanca hattı, Fas’ın büyük şehirleri arasında uzunluğu toplam 1.500 kilometre olarak tahmin edilen yüksek hızlı tren ağı inşa edilmesi projesinin ilk yarısı sayılıyor. Mevcut hat, iki kısımdan oluşuyor. Proje'nin Tanca’dan Kenitra’ya uzanan ilk etabı tamamlanırken. Kenitra’dan Kazablanka’ya uzanan ikinci etabın ise 2020 yılında tamamlanması hedefleniyor. El-Burak, Tanca ve Kenitra arasında saatte 320 kilometre hızla, daha sonra saatte 180 kilometre hızla Kenitra ile Kazablanka arasında Rabat üzerinden yolculuk yapacak. Ulusal Demiryolları Bürosu’na göre, el-Burak sayesinde Tanca ile Kenitra arasındaki sefer süresi 3 saat 15 dakikadan 47 dakikaya inecek. Rabat’tan Tanca’ya yolculuk süresi ise, artık 3 saat 45 dakika yerine 1 saat 20 dakika olacak. Rabat ve Tanca arasındaki yolculuk tren 2020’de tamamlandığında ise bir saate inecek. el-Burak, Kazablanka’dan Tanca’ya sefer süresini ise, 4 saat 45 dakikadan 2 saat 10 dakikaya indirecek. Proje 2020’de tamamlandığında ise bu süre bir saat 30 dakika olacak.
Aden limanında silah sevkiyatı ele geçirildihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5172434-aden-liman%C4%B1nda-silah-sevkiyat%C4%B1-ele-ge%C3%A7irildi
Geçtiğimiz yıl Aden limanındaki bir kargo gemisine Husi güçleri tarafından saldırı düzenlendi. (Reuters)
Dün (salı), güvenlik ve yargı kurumları ile Yemen Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir komitenin ortak çalışmasıyla, şüpheli casus yazılım ve insansız hava aracı (İHA) sevkiyatını ele geçirmek ve el koymak için Aden limanında bir operasyon başlatıldı. Bu operasyon, Birleşmiş Milletler'in (BM) Husiler, El Kaide ve Somali'deki eş-Şebab örgütü arasında bir silah kaçakçılığı ağı kurulduğunu ortaya koyan raporunun yayınlanmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Aden'deki yerel kaynaklar, limandaki serbest bölge güvenlik yönetiminin geçtiğimiz günlerde savcılığa, konteynerlerin içinde gizlenmiş, İHA’lar için gerekli ekipman ve parçalar ile jet motorları içeren bir sevkiyatın tespit edildiğini bildirdiğini ve savcılığın, gerekli önlemleri almak üzere terörle mücadele birimiyle birlikte olay yerine intikal ettiğini belirtti.
Kaynaklar, sevkiyatın serbest bölge güvenlik idaresi tarafından yapılan rutin denetimler sırasında keşfedildiğini ve sevkiyatla birlikte kaynağını veya varış yerini belirten herhangi bir resmî belge bulunmadığını açıkladı.
Resmi makamlar ve kurumlar, silah sevkiyatının Husilere ait olduğu ve İran'dan kaçak olarak çok sayıda silah ve askeri teçhizat aldığı tahminleri nedeniyle, sevkiyatla ilgili herhangi bir ayrıntı vermeyi reddetti.
Yemenli güçler tarafından ele geçirilen ve Husi milislerine gönderilmek üzere olan İran silahlarının bir kısmı (EPA)
Kaynaklar, sevkiyatın açık denizde ele geçirildiğini yalanlayarak, sahte belgeler ve prosedürler yoluyla resmi olarak limana girip denetlenmeden ülkeye sokulmaya çalışıldığını, ancak güvenlik güçlerinin ve liman yönetiminin uyanıklığı sayesinde bunun engellendiğini belirtti.
Birkaç hafta önce, Yemen Ulusal Direniş Güçleri, ülkenin batı kıyısında, Kızıldeniz'deki Haniş Adası yakınlarında, Husi milislerine gönderilmek üzere olan 750 ton ağırlığında ve çeşitli askeri teçhizat içeren büyük bir İran silah sevkiyatını ele geçirdi.
Kaçakçılık için üçlü iş birliği
Benzer bir bağlamda, BM'nin yakın tarihli bir raporunda, Yemen ve Doğu Afrika arasında, Yemen'deki Husiler, Arap Yarımadası'ndaki El Kaide ve Somali'deki eş-Şebab örgütü lehine faaliyet gösteren gizli bir silah kaçakçılığı ağının ifşa olduğu ortaya çıktı.
BM raporları, Husileri Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütü ve Somali'deki eş-Şebab hareketiyle ilişkilendiriyor. (Reuters)
BM'nin yaptırımları izleme ve analiz destek ekibi tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz temmuz ayında BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan DEAŞ ve El Kaide örgütleri hakkındaki 36’ncı raporda, Somali vatandaşı Abdurrezzak Hasan Yusuf'un Yemen'deki Husi milisleri ile Somali'deki El Kaide örgütünün bir kolu olan eş-Şebab hareketi arasında silah nakliyesini kolaylaştırdığı belirtildi.
Rapora göre Yusuf, Husilere bağlı Yemenli silah kaçakçısı Ebu Kemmam ile iş birliği yapıyor. Rapor, 14 Aralık ile 22 Haziran tarihleri arasındaki dönemi kapsıyor.
Raporda, eş-Şebab hareketinin silah kapasitesini güçlendirmeye öncelik vermeye devam ettiği ve operasyonel fonlarının yaklaşık dörtte birini Yemen'deki Husiler ve El Kaide örgütünden silah satın almak için ayırdığı ifade edildi.
Husiler tarafından hareketin savaşçılarının eğitilmesi ve iki grup arasında silah alışverişi yapılmasıyla iki taraf arasındaki sürekli ilişki güçlendiriliyor.
Raporda ayrıca, Husiler ile Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütü arasında, Ebu Salih el-Ubeydi adlı bir silah tüccarı ve kaçakçısı aracılığıyla silah kaçakçılığı ve ticaretinin devam ettiği ortaya çıktı.
El-Ubeydi, ülkenin doğu sınırındaki el-Mehra vilayetinden, meşru hükümetin kontrolündeki Marib vilayetine (Sana'nın doğusu) ve Husilerin kontrolündeki el-Cevf'e (kuzeydoğu) kadar faaliyet gösteren kaçakçılarla eşgüdüm ve iş birliği içinde, iki taraf arasında İHA ve silah taşımacılığı yapan en önemli isimlerden biri olarak değerlendiriliyor.
El Kaide'nin faaliyetlerinin yeniden başlaması
Söz konusu vilayetler arasındaki çöl alanları, bir yandan El Kaide örgütünün faaliyetleri, diğer yandan Husilere silah kaçakçılığı için uygun bir ortam oluşturuyor. Bu alanlar geniş, nüfusu az ve güvenlik güçlerinin kontrolü ve etkisinden uzak. Husiler, geçtiğimiz yıllarda Yemen hükümetinin kontrolündeki bölgelerdeki hücrelerle iş birliği yaparak bu alanları kullanmayı başardı.
Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütünün yeni emiri Saad bin Atıf el-Evlaki (X)
El-Ubeydi, muhtemelen bu çöl bölgelerinde faaliyet gösteren en önemli isim; Husilere silah ve çeşitli teçhizat kaçakçılığı yapıyor ve El Kaide ile iş birliği yapıyor.
BM raporunda, Husiler ile El Kaide'nin Yemen şubesi arasında deniz kaçakçılığı operasyonlarını yönettiği iddia edilen Mısırlı Ebu Selman'dan da bahsedildi.
Raporda, Husiler ve El Kaide arasındaki ilişkinin, açık düşmanlığa rağmen, bu ilişkiyi besleyen bir ortam ve bu iş birliğini kolaylaştırmada merkezi bir rol oynayan yerel aracılar ve ‘fırsatçı ittifak’ olarak nitelendirilen unsurlar sayesinde devam ettiği belirtildi.
Rapor, El Kaide'nin yeni emiri Saad bin Atıf el-Evlaki'nin, Mart 2024'teki atamasından bu yana, El Kaide'nin Arap Yarımadası'ndaki kabiliyetlerini geliştirmek, yeniden yapılandırmak, savaşçılarının yaşam koşullarını iyileştirmek ve sızma operasyonlarını sınırlamak için çalıştığını duyurdu. Bu sayede otoritesi güçlendi ve dış operasyonlara hazırlanan örgütün yapısına uyum ve dayanıklılık kazandırıldı.
Husi milisleri, kendi ürettiklerini iddia ettikleri bir füzeyi sergiledi. (AFP)
Örgüt, son zamanlarda Somali'deki eş-Şebab hareketinden destek almaya devam ederken, Yemen'de genellikle aşiret ağları aracılığıyla gerçekleştirilen kaçırma eylemleri ve yatırımlar sayesinde mali durumlarında hafif bir iyileşme kaydetti.
Raporda, örgütün bölgenin güvenliği ve istikrarı için halen ciddi bir tehdit oluşturduğu ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşını ‘Filistin'i özgürleştirme yolu’ adı altında geniş çaplı bir eleman toplama operasyonu başlatmak için kullandığı uyarısında bulunuldu.
El-Evlaki, geçtiğimiz haziran ayında Batı'ya karşı saldırılar düzenlenmesi için kışkırtıcı bir video kaydı yayınlamıştı.