Maldivler, Hindistan için stratejik öneme sahip adalardan biridir, ancak son yıllarda Çin fonlarının akışı, bölgedeki güç dengesinde belirgin bir değişikliğe yol açmıştır. Bu nedenle, Hindistan ile Maldivler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi için Hindistan Başbakanı ilk ziyaretini bugün takımadalara gerçekleştiriyor.
Hintli diplomatlar, Maldivler’in yeni cumhurbaşkanı İbrahim Muhammed Salih tarafından Hindistan Başbakanı Narendra Modi için düzenlenecek törene katılım hazırlıkları için Maldivlerin başkenti Male’ye geldiler. Maldivler, Güney Asya’da son dört buçuk yıldır Modi’nin gezi takviminde olmayan ülkelerden biriydi. Modi 2015 yılında adaya yapacağı ziyareti ülkesindeki siyasi karışıklıklardan dolayı iptal etmişti.
Maldivler, Hint okyanusunda büyük öneme sahip ülkelerden biridir. Doğu Asya ve Hindistan’ın güneyine açılan Hürmüz boğazı ile Süveyş Kanalına bakan deniz koridorunun başında yer alır. Ada, Hindistan sahillerine 700 km uzaklıktadır ve uluslararası nakliye gemilerinin geçtiği uluslararası deniz koridoruna da son derece yakındır.
Çin borç tuzağı
Ekonomik nüfuzu olmayan bir ülke için Maldivlerin jeopolitik konumu yakın zamana kadar hiç olmadığı ölçüde önem kazandı. Ada, Çin- Hint rekabetinde önemli bir rol oynuyor. Maldivler-Hint ilişkileri, Pekin'in ülkenin siyasi ve ekonomik iklimine egemen olduğu eski Cumhurbaşkanı Abdullah Yamin'in yönetimi altında çeşitli zorluklar yaşadı. Geçtiğimiz üç yılda Maldivler hem Hindistan hem de Çin için çok çekici bir yer oldu. Çin, Maldivlere olan yakınlığı nedeniyle Hint çıkarlarını geride bırakarak, politik, ekonomik ve stratejik varlığını derinleştirmek için milyarlarca dolar pompalayarak ülkede büyük bir etki yaratmayı başardı. Ülkedeki tüm büyük projeler doğal olarak Çin'e gitti. Çin’in Hindistan’a bir taş atımlık mesafede deniz askeri üssü kurma planları konuşuluyor. Bununla birlikte Maldivler’in yeni seçilen cumhurbaşkanı İbrahim Salih, ülkedeki Çin müdahalesinin yanı sıra adaları petrol tankerlerinin geçiş noktasında bir gözetleme yeri olarak kullanma ihtimaline karşı memnuniyetsizliğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı, Çin’in kalkınma projelerini devleti ele geçirme çabaları olarak “Çin borç tuzağı” olarak nitelendirdi.
Hindistan’ın kazanımları
Sabır ve bilgelik Hindistan politikasına verimli sonuçlar olarak döndü. Ülkede cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları çeşitli çevrelerde büyük memnuniyet yarattı. Maldivlerdeki son seçim sonuçları, Hindistan’ın adalarda etkili olması için imkan tanırken Çin varlığına karşı koymak için de stratejik öneme sahip. Bu nedenle Hindistan Başbakanı Modi’nin ülkeye ziyareti önem taşıyor.
Uluslararası politikada deneyimli gazeteci Sima Goha, "Modi’nin ziyaretiyle Hindistan, Maldivler ile olan geleneksel ilişkilerinin restore edilmesini ve Çin'in adalar üzerindeki düşmanca politikalarıyla kötüye kullanılmamasını sağlamak için hızlı adımlar atıyor” ifadelerini kullandı. Son seçim zaferinin ardından Cumhurbaşkanı İbrahim Salih, Yeni Delhi’yle yeni bir ikili ilişki kurmaya niyetlendiğini açıkça belirtti. Hintli gazeteci Arte Pettigiri, "Hindistan, yeni cumhurbaşkanının Çin'in bazı altyapı projelerini geri almayı veya süresiz olarak dondurmaya çalışacağını umuyor” dedi.
Gazeteci, “Pekin borç kartını kullanarak bir kez daha adalarda baskı kurmaya çalışacaktır. Bu bağlamda Hindistan hükümeti Male’ye uzun vadeli bir alt yapı geliştirme planı koymalı böylelikle Çin borçlarının ülke ekonomisine olan olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltacaktır” dedi.
Mevcut zorluklar
Hindistan'ın yerel politikalarının Maldivler'de, Hint-Pasifik bölgesinin geleceğine yönelik beklentileri büyük ölçüde artıracak samimi bir hükümete sahip olması son derece önemlidir.
Siyasi yorumcu Davybora Mitra, "Çin bir miktar geri çekilebilir ama kesinlikle ortamı terk etmeyecektir. Bu durum, Sri Lanka'daki etkisini ve etkililiğini sürdürmek için devam ettirdiği çabalarla açıkça kanıtlanmıştır. Fakat Hindistan bu sefer Sri Lanka'da olanları engellemek için önleyici adımlar atmalıdır” dedi.
Sri Lanka'daki anayasa krizi Yeni Delhi'de bazı kaygılara yol açıyor çünkü bu kriz, Çin'in Güney Hindistan sınırındaki Sri Lanka'daki nüfuzunu genişletmesine neden olabilir. Huzursuzluk, Sri Lankalı Cumhurbaşkanı Maitripala Seressina'nın şu anki Başbakan Ranil Wickremesinghe'yi görevden alması ve yerine 2005 ve 2015 yılları arasında iktidara geldiğinde Çin ile yakın ilişkileri yürüten eski Cumhurbaşkanı Mahinda Rajapaksa’yı koymasıyla başladı.