Mali’de ABD askerleri kendi silah arkadaşını öldürdü

Mali’de ABD askerleri kendi silah arkadaşını öldürdü
TT

Mali’de ABD askerleri kendi silah arkadaşını öldürdü

Mali’de ABD askerleri kendi silah arkadaşını öldürdü

Pentagon’un, geçtiğimiz sene Mali ve Nijer’de teröristlerin 4 ABD askerini öldürmesine yönelik soruşturmaları sürerken, ABD’deki gazeteler, bazı ABD’li askerlerin geçen sene Mali’de aralarında çıkan tartışmadan dolayı 1 silah arkadaşını öldürdüğünü aktardı. Washington Post gazetesi Cuma günü, Afrika’nın batısında teröristlerle mücadele eden özel komandoların geçtiğimiz sene ABD’li asker Logan Milgar’ın boğarak öldürülmesi olayının üstünü örttüğünü aktardı. Bu iddiayı ilk defa Daily Post gazetesi geçtiğimiz hafta gündeme getirirken, haberde ABD’li askerin öldürülmesine yönelik soruşturmaların gizli bir şekilde yürütüldüğü açıklandı. Gazete, Virginia eyaletinde ABD Deniz Üssünde Milgar’ı öldüren 4 ABD askerinin Donanma Komutanı General Charles W. Rock gözetiminde hâkim karşısına çıktığını belirtti. Daily Post’un bu haberi yayınlamasının ardından ABD Deniz Kuvvetleri Özel Operasyon Yönetimi Sözcüsü Kaptan Jason Salata bir açıklama yaparak, “Doğruluğunun kanıtlanması durumunda bu iddialar, tüm askerlerden istenen güven ve standartların ihlal edilmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İddiaları doğrulamayan sözcü, ”Silahlı kuvvetler, bünyesindeki tüm askerlerin ABD’nin çıkarlarını savunma gücüne sahip olduklarını ve bunu bir şerefle yaptıklarına inanıyor. İddiaların veya suçlamaların özel kuvvetlerin başarılarla dolu tarihini olumsuz etkilemesine izin vermeyeceğiz” dedi. Washington Post gazetesi dün yaptığı haberinde Pentagon’daki askerlerin olaya ilişkin itiraflarına yer verdi. Gazetenin haberinde askerlerden biri, “Deniz kuvvetleri, bünyesindeki 4 askere geçtiğimiz sene Mali’de bir ABD askerinin boğularak öldürülmesi suçlamasının yöneltilmesi hususunda gerekli adımları atacak” ifadelerini kullandı. ABD’li askeri öldürmekle suçlanan 4 askerden ikisinin SEALS’dan (ABD Deniz Komanda Birlikleri), diğer ikisinin de Deniz Piyadelerinden olduğunu söyleyen asker; 4 askerin de kasten adam öldürme, taksirle insan öldürme, komplo kurma, adaleti engelleme, darp ve gasp ile suçlandığını belirtti. Daily Post gazetesinin sızdırdığı askeri kanun belgelerinde Mali’nin başkenti Bamako’da uyuduğu sırada yatak odasını basan 4 askerin Milgar’ı boğarak en asgari insani kuralları görmezden geldiği ve askerin hayatını tehlikeye attığı belirtildi. 4 askerin Milgar’ın ABD’nin Bamako Büyükelçiliğinde düzenlenen törene katılmasına karşın kendilerinin çağrılmamasına sinirlendikleri belgelerde geçen bilgiler arasında. Bölgedeki kabilelerin etkisi Geçtiğimiz sene Reuters tarafından yayınlanan haberde “Afrika’nın batısında özellikle Mali ve Nijerya’da teröristlere karşı verilen savaşın önündeki engellerden biri de bölgedeki kabileler (Tuareg-Fulani) arasında yaşanan çatışma” ifadeleri kullanılmıştı. Haberde geçtiğimiz sene ABD güçleri ile çatışan ve 4 ABD askerini öldüren Fulani kabilesi savaşçılarının, Fulani’ye karşı Tuareg kabilesine destek veren eski Libya lideri Muammer Kaddafi’ye bağlı güçlerden ele geçirdikleri silahları kullandıkları belirtiliyor. Fulani kabilesinin bölge lideri Dondo Chivu, Reuters’a yaptığı açıklamada, sığırlarını Tuareg kabilesine karşı korumak için Mali ve Nijer sınırı boyunca silahlandıklarını ifade ederken Nijer ve ABD’ye karşı kötü düşünce içinde olmadıklarını söyledi. Reuters’in aktardığına göre Nijer Savunma Bakanı Kalla Moutari, Chivu hakkında “O terörist ve çete adamı. Nijer’e zarar vermek isteyen bir kişi. Onu takip ediyoruz. İzlerini bulmaya çalışıyoruz. Eğer Nijer’e bir daha adım atarsa onu öldüreceğiz” dedi. Nijer hükümet kaynaklarının Reuters’a aktardığına göre Chivu, Mali, Nijer ve Burkina Faso’ya sınırı bulunan Büyük Sahra’nın önde gelen teröristlerinden birisi olarak değerlendiriliyor.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.