Rap müzikle hayata bağlanan kas hastası gençten destek konseri

Rap müzikle hayata bağlanan kas hastası gençten destek konseri
TT

Rap müzikle hayata bağlanan kas hastası gençten destek konseri

Rap müzikle hayata bağlanan kas hastası gençten destek konseri

İzmir'de bestelediği ve söylediği rap şarkılarıyla yaşama tutunan genetik kas hastası Metin Özkan, kendisi gibi hastalara umut verip destek olmak için sahneye çıktı.

İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde düzenlenen konserle ilk kez sahne alan Özkan, bestelediği rap şarkılarını seslendirdi.

Özkan, büyük beğeni alan konserinin sonunda solunum cihazıyla hayatına devam edebilen ALS hastası Soner Durmaz'la şarkı söyledi.

Gecenin gelirinin Türkiye Kas Hastalıkları Derneği İzmir Şubesine bağışlandığı açıklandı.

"Engellilerin sesi olmak istiyorum"

Özkan, konserin ardından kuliste AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayatının en heyecanlı anlarını sahnede yaşadığını söyledi.

Hayattaki en büyük arzusunun bir sahnede konser vermek olduğunu belirten Özkan, şunları kaydetti:

"Bestelerimi içimden geldiği gibi yazdım. Yaşadıklarımı anlattığım kadar, yaşayamadıklarımı da bestelerimde anlattım. İnsanlarına umut vermek amacım var. Bir engelli için çok zordu. Sahneye ilk çıktığında coşkuyu hissettim. Ne yapacağımı şaşırdım. Engellileri iyi bir şekilde temsil etmek istiyorum. Ben engellilerin sesi olmak istiyorum. Benimle beraber birçok insanın bir şeyler başarmasını istiyorum."

"Metin derneğimizde herkese örnek oldu"
Türkiye Kas Hastalıkları Derneği İzmir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Türe Tunçbay da emeği geçen herkese teşekkür ederek Özkan'ın kendisi gibi engelli olan arkadaşlarına örnek olduğunu ifade etti.

2 yaşından beri kas hastası

Buca ilçesinde yaşayan 29 yaşındaki Özkan'a 2 yaşında kas hastalığı (herediter polinöropati) teşhisi konuldu. Uzun yıllar Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören Özkan, bir süre sonra yürüme yetisini kaybetti.

Hayatını tekerlekli sandalyeyle devam ettirmek zorunda kalan Özkan'ın yaşamını 10 yıl önce tanıştığı rap müziği değiştirdi.

Özkan, rap şarkılarının kendisini rahatlatıp terapi etkisi gösterdiğini hissedince bir süre sonra bu tarzda besteler yapmaya başladı.

Daha önce kendisiyle yapılan bir röportajda "En büyük hayalim sahnede kendi bestelerimi seslendirmek" diyen Özkan, verdiği konserle hayalini gerçekleştirdi. AA



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment