Rusya, muhalifleri Halep’e klor gazı ile saldırmakla suçladı

Halep'te, rejim kontrolü altındaki bölgedeki hastanede bir Suriyeli tedavi ediliyor (AFP)
Halep'te, rejim kontrolü altındaki bölgedeki hastanede bir Suriyeli tedavi ediliyor (AFP)
TT

Rusya, muhalifleri Halep’e klor gazı ile saldırmakla suçladı

Halep'te, rejim kontrolü altındaki bölgedeki hastanede bir Suriyeli tedavi ediliyor (AFP)
Halep'te, rejim kontrolü altındaki bölgedeki hastanede bir Suriyeli tedavi ediliyor (AFP)

Rusya, Suriyeli muhalifleri Halep'te klor gazı ile kimyasal gaz saldırısı düzenlemekle suçlayarak, saldırıda 8’i çocuk 46 kişinin yaralandığını ve yaralıların hastanelerde tedavi altına alındığını belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı, kimyasal gaz saldırısının, Heyetu Tahriru’ş Şam’ın (HTŞ) kontrolü altında olan İdlib'deki silahtan arındırılmış bölgeden yapıldığını açıklayarak, silahlı muhalefetin ateşkesi sağlama taahhüdünün garantörü olduğu için konuyla ilgili olarak Ankara ile temas kurulacağını kaydetti.
Rus ordusundan Tümgeneral İgor Konaşenkov, "Kurbanlardaki zehirlenme semptomları tarafından da doğrulanan elimizdeki ön bilgilere göre, Halep'in yerleşim yerlerini bombalanmak için kullanılan top mermileri klor gazıyla dolu" dedi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de (SOHR), Halep'te dün akşam meydana gelen saldırının onlarca kişinin solunum problemi yaşamasına neden olduğunu duyururken, rejimin İdlib'deki bir köyü bombalaması sebebiyle de dokuz kişinin hayatını kaybettiği bilgisini verdi.
Suriye devlet televizyonu, hastanelerde tedavi altına alınan ve gaz saldırısına uğrayan sivillere ait olduğu ileri sürülen görüntüleri paylaşırken, saldırıda toplam 107 kişinin yaralandığını duyurdu.
Muhalifler suçlamayı reddetti
Muhalif liderler ise kimyasal silah kullandıklarına ilişkin kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederek, Suriye rejimini kendilerini zora sokmaya çalışmakla suçladı.
Ulusal Kurtuluş Cephesi Sözcüsü Yüzbaşı Naci Mustafa, “Rejimin, devrimcilerin Halep’i özellikle klor gazı olmak üzere herhangi bir füze ile hedef aldığına ilişkin yalan iddialarını reddediyoruz” diyerek bu füzelere sahip olmadıklarını, bunları Suriye’de ancak rejimin kullandığının altını çizdi.
Ulusal Kurtuluş Cephesi Askeri Komutanı Abdusselam Abdurrezak ise dün DPA’ya yaptığı açıklamada, “Bize Halep’ten bilgi ulaştı. Rejim hazırlıklarını tamamlayıp, koruyucu maske takarak, Cumartesi gece yarısından sonra Batı ve Kuzey Halep'in kimyasal silahlarla bombalanması konusunda ihtiyatlı ve tedbirli olmaları yönünde halka çağrıda bulundu” diye konuştu.
Muhalefetin elinde zehirli gaz bulunmadığını ve bunu atabilecek kapasiteye de sahip olmadığını belirten Abdurrezzak, iddiaları yalan olarak niteledi ve “Bu oyundaki en büyük kaybeden siviller” dedi.
Abdurrezzak, “Rejim güçleri, birkaç aydır muhalif gruplar tarafından kimyasal silah kullanılacağına dair söylemde bulunuyor. Ama bugün öyle görünüyor ki, rejim bu kimyasal silahı kullanacak. Bize kaynaklardan gelen bilgilere göre, zamanlama gece yarısından sonra 2 ila sabah 7 arasında olabilir” diyerek uyarıda bulundu.



İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
TT

İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)

İran yönetimi, ABD ve İsrail'in olası saldırılarına karşı "tetikteyiz" mesajı verdi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla, Rus devletine ait medya kuruluşu RT'ye konuşan İranlı bir yetkili, İsrail'in cezalandırılmasını ve ABD'nin nükleer tesislere saldırı nedeniyle tazminat ödemesini istediklerini belirtti. 

Güvenlik yetkilisi, bunların gerçekleştirilmemesi halinde gerekli önlemleri alacaklarını söyledi: 

İran'ın nükleer tesislerine yapılan saldırının tazminatı ödenmez ve Siyonist rejim cezalandırılmazsa, İran bu rejime karşı tarihi caydırıcılığını yeniden tesis etmek için önlemler almaya hazırdır.

Tahran'ın, Washington yönetiminin nükleer müzakerelere devam etme çağrısını henüz erken bulduğunu belirten yetkili, şöyle devam etti: 

Amerikalılar müzakerelerin başlamasını istiyorlar ancak İran, düşmanlıkların sadece geçici olarak durdurulduğu bir konumda.

Yetkili, ABD'nin "bölgedeki vekil güçlerini kontrol altında tutması" gerektiğini vurgulayarak, her türlü senaryoya hazır olduklarını söyledi: 

Parmağımız tetikte fakat çocuk katili rejimin yanlış bir hesap yapması durumunda, bu kez düşmanın ilk ateşi açmasını beklemeyeceğiz.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı. 

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

12 gün süren çatışmadan önce ABD ve İran arasında yeni bir nükleer müzakere için yoğun trafik yürütülüyordu. Washington ve Tel Aviv, Tahran'ın uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmeyi hedeflediğini savunuyor ve bu faaliyetlerini tamamen durdurmasını talep ediyor. İran ise nükleer silah üretmeyi amaçlamadıklarını defalarca açıklamış, uranyum zenginleştirme çalışmalarını tamamen sonlandırmayı da kabul etmemişti.

Diğer yandan geçen hafta İran medyasında çıkan haberlerde, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın İsrail saldırıları sırasında hafif yaralandığı öne sürülmüştü. CBS News'a konuşan ABD istihbaratından iki yetkili, iddiaları doğruladı. Kaynaklar, Pezeşkiyan'ın İsrail saldırısı sırasında Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına katıldığını belirtti. 

Pezeşkiyan da ABD'li gazeteci Tucker Carlson'a verdiği söyleşide İsrail'in kendisine suikast girişiminde bulunduğunu söylemişti.

Independent Türkçe, RT, Times of Israel, CBS News