Kuzey Kore neden Amazon ve Adidas ürünlerini taklit ediyor?

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ülkesindeki cam fabrikasına yaptığı ziyaret-Arşiv (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ülkesindeki cam fabrikasına yaptığı ziyaret-Arşiv (AFP)
TT

Kuzey Kore neden Amazon ve Adidas ürünlerini taklit ediyor?

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ülkesindeki cam fabrikasına yaptığı ziyaret-Arşiv (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ülkesindeki cam fabrikasına yaptığı ziyaret-Arşiv (AFP)

Kuzey Kore, ayakkabı ve akıllı telefonların yanı sıra Amazon gibi dev elektronik satış sitelerini taklit ederek, bazı ürünlerin sahtelerini üretiyor.
The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, sahte üretim yapan bu fabrikaların, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un çevresinde seçkin lobi oluşturma politikasından kaynaklandığı ifade edildi.
İşçiler özel eğitiliyor
Başkent Pyongyang'daki Ryuwon ayakkabı fabrikası işçileri, Adidas, Puma ve Japon ayakkabı markası Asics’i taklit etmek için özel eğitiliyor.
Fabrika çalışanlarından biri yaptığı açıklamada “Liderimiz Kim, incelememiz için bize diğer ülkelerden ayakkabılar gönderdi” diye konuştu.
Gazete, ayakkabıların taklit edilmesini, nükleer cephanesiyle ve ABD Başkanı Donald Trump ile oynadığı diplomatik oyunlarla tanınan bir lidere uymayan bir davranış olarak değerlendirdi.
Gazete, ülkede birçok şeyin yasak olmasına rağmen özellikle seçkinlerin Pyongyang’ın almış olduğu kurallara uymadığını da ifade etti. Kapalı kutu olarak tabir edilen Kuzey Kore’de yasağa rağmen lüks ürünler ve yabancı filmlere ulaşıla bilindiğini işaret eden gazete, Kim’in bu duruma göz yumduğunu çünkü bu yöntem ile elit grubun kendisine olan bağlılığını sürdürmeye çalıştığını belirtti.
Kuzey Kore toplumu, kapalılığı ve gizli doğası nedeniyle bu ticari markaları ve markaların tüketimini resmi olarak tanımadı. Kuzey Kore’de üst sınıf bir memur olan Chong Song, Japon gazetesi Sankei Shimbun’a verdiği demeçte, Kuzey Kore’deki elit kesimin çoğunun ithal ürünler kullandığını ifade ederek, Japon otomotiv şirketi olan Nissan’ın Patrol SUV araçlarını sadece ülkedeki askeri memurlar tarafından kullanıldığını söyledi.
Ünlü markalar taklit ediliyor
Puma, Nike, Colgate diş macunu ve Japon çizgi film karakteri Hello Kitty gibi markaların taklit ürünleri, Pyongyang'da devlet tarafından yönetilen mağazalarda dağıtılıyor.
Seul’deki Kookmin Üniversitesi'nde Prof. Andrei Lankov, “Kore lideri Kim kemer sıkma politikasını desteklemiyor. Kim batı kültürüyle büyüdü ve tüketimi normal karşılıyor. Elit kitlenin tüketimin tadına varmasını istiyor” diye konuştu.
Gazete, sahte ürünlerin Kuzey Kore nüfusunun çoğunun yoksulluk sınırında olduğu zaman üretildiğine dikkati çekti.
Halk yetersiz besleniyor
Öte yandan The Guardian’ın haberine göre, Kuzey Kore’deki her 5 çocuktan biri ve yetişkinlerin yüzde 40’ı yetersiz besleniyor. Pyongyang'da resmi istatistiklere göre, nüfusun yüzde 10'u (yaklaşık 25 milyon) orta sınıfta kabul ediliyor.
Gazetede yer alan habere göre, on yıllardır Kim’in ailesi dışında sıradan kadınların kolye takması yasakken, daha sonra resmi olmayan bir şekilde değişikliğe gidilerek kolye takan kadınların sayısı artmaya başladı. Kim ve eşi Ri Sol-ju’un çeşitli kutlamalarda birlikte görülmesinin ardından genç kızlar, Ri’nin kıyafetlerine benzeyen renkli ve parlak kıyafetler giyiyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24