Karlov suikasti iddianamesi Gülen Hareketi’ni sorumlu tutuyor

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi vurulmadan önce
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi vurulmadan önce
TT

Karlov suikasti iddianamesi Gülen Hareketi’ni sorumlu tutuyor

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi vurulmadan önce
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi vurulmadan önce

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un 2016 yılında suikast sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlanarak hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Karlov suikastıyla ilgili yürüttüğü soruşturmayı iki yıllık bir çalışmanın ardından tamamladı.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Adem Akıncı tarafından hazırlanan 609 sayfalık iddianame, Ankara Başsavcı Vekili Ramazan Dinç tarafından onaylanarak, Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, Fethullah Gülen’e bağlı Hizmet Hareketi işlenen suikastin arkasında olmakla suçlandı.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, Andrey Karlov'un öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamenin şüphelilerinden Vehbi Kürşad Akalın ve Hüseyin Kötüce'nin ifadelerini aldı.
Alınan ifadelere göre, Vehbi Kürşad Akalın, şüphelilerden Hüseyin Kötüce ile Rusya'nın savaş uçağının düşürülmesinin ardından sıkça görüşmeye başladıklarını, Kötüce'nin sürekli elçiliğin güvenliğinin ne şekilde sağlandığını sorduğunu, kendisinin de ona bazı bilgileri verdiğini belirtti.
Akalın: Karlov ile alakalı bilgiler verdim
Akalın, geçmişte MİT'te Rusya masasında çalıştığını ve Gülen Hareketi ile ilişkisi nedeniyle ihraç edildiğini belirterek, ‘Yusuf’ kod adlı Hüseyin Kötüce'nin örgüt faaliyetleri kapsamında kendisiyle ilgilendiğini, özellikle de 24 Kasım 2015'te Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından Kötüce ile görüşmelerinin yoğunlaştığını dile getirdi.
Kötüce’nin görüşmelerde kendisine sürekli Rusya elçiliğinin güvenliğinin nasıl olduğunu ve ne şekilde sağlandığını sorduğunu söyleyen Akalın, “Ben de Büyükelçi Andrey Karlov ile alakalı bilgiler verdim. Verdiğim bilgileri evindeki laptopuna kayıt ediyordu. Ama bu bilgilerin nereye gittiğini bilmiyorum" dedi.
Kötüce'nin kendisine Karlov'un otomobiline koruma aracı eşlik edip etmediğini sorduğunu belirten Akalın, Kötüce'ye bu bilgilerin nerede kullanılacağı hakkında soru yönelttiğini ve Kötüce’nin, Gülen Hareketi liderlerinin bu bilgileri incelediği, sadece kendisinden bilgi almadıklarını, bilgilerin bir araya getirildiğini ve bu bilgiler sayesinde yol haritası hazırlandığını söylediğini ifade etti.
Akalın, bir arkadaşının evinde Karlov suikastı şüphelilerinden Cemal Karaata ile Kötüce aracılığıyla tanıştığını dile getirerek, bu şahsın Gülen Hareketi’nin liderlerinden olduğunu söyledi.
Vehbi Kürşad Akalın,  “Söz konusu şahsı 'Sadık' ismiyle tanıdım. Daha sonra gerçek isminin Cemal olduğunu öğrendim. Kötüce, şahsın ABD'de yaşadığını, Fetullah Gülen'e oldukça yakın bir kişi olduğunu söylemişti" şeklinde ifade verdi.
Kötüce: Karaata benden Rusya Büyükelçiliği ile alakalı bilgiler istemişti
Kötüce ise, Savcılık ifadesinde şunları söyledi; “Cemal Karaata benden Rusya Büyükelçiliği ile alakalı bilgiler istemişti. Bunun üzerine ben de Vehbi Kürşad Akalın'dan buna ilişkin bilgiler almıştım. Karaata’nın istediği bilgiler arasında büyükelçinin kimler tarafından korunduğu, koruma kullanıp kullanmadığı gibi bilgilerle, genellikle büyükelçi ile alakalı bilgiler vardı. Rusya Büyükelçiliği içerisinde çalışan ajanların etnik kökenlerini ve bildiği dilleri de sormuştu.”
Cemal Karaata'ya bu bilgilerin nerede kullanılacağını birkaç kez sorduğunu söyleyen Kötüce, "Hocam, işin olmayan konulara karışma" şeklinde cevap aldığını belirtti.
Kötüce, Karaata’nın ABD'ye gittiğini, Fetullah Gülen'e bazı konular arz ettiğini hatırladığını söyleyerek, “Bu sebeple ben toplanan bilgilerin doğrudan doğruya oraya aktarıldığını düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Gülen'e bilgiler gitmeden hareket içinde herhangi bir karar verilebileceğini düşünmediğini kaydeden Kötüce, “Hareket içerisinde Gülen'in bilgisi ve izni dışında karar alınması durumu söz konusu değildir” dedi.
Altıntaş suikastten 10 gün önce Söğüt ile görüştü
İddianame’ye göre, suikasti gerçekleştiren Mevlüt Mert Altıntaş’ın eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çalışanı Şahin Söğüt ile suikastten 10 gün önce görüşüp saldırı ile ilgili yerine getirmesi gereken talimatları aldığı ve Altıntaş'ın, 15 Kasım 2016'dan sonra hatsız telefon kullandığı, bu şekilde wifi bağlantıları ile sosyal medya ve mail hesabı üzerinden şüpheli Şahin Söğüt ile irtibata geçtiği tespit edildi.
Geçtiğimiz Nisan ayında, Söğüt hakkında tutuklama kararı verilmişti. İddianamede, Altıntaş'a suikast talimatını ileten, eylem ve eylemin arka planıyla ilgili önemli bilgilere sahip olduğu değerlendirilen Söğüt'ün soruşturma aşamasında susma hakkını kullandığı bilgisi de yer aldı.
Söğüt'ün 9 Aralık 2016'da Altıntaş'ın evine 256 metre mesafede telefonunun sinyal verdiği aktarılan iddianamede, Söğüt'ün Altıntaş'ın ikametinin yakınına giderek saldırıyla ilgili yerine getirmesi gereken talimatları verdiği de aktarıldı.
İddianamede ayrıca, Söğüt'ün cep telefonunda, Gülen'e ait videoların yanı sıra  Mevlüt Mert Altıntaş, Büyükelçi Andrey Karlov ve Gülen'e ait fotoğrafların tespit edildiği de belirtilirken, Söğüt'ün iddianamede adı geçen şüphelilerden Hüseyin Kötüce ile 2016 ve 2017'de irtibat kurduğu kaydedildi ve bu görüşmelerden sonra Söğüt'ün Altıntaş ile irtibata geçtiği bilgisi verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 609 sayfalık iddianamede, suikastin amacının Türk-Rus ilişkilerine bozmak olduğu gerekçesiyle, aralarında Fethullah Gülen’in de olduğu 28 şüpheli hakkında ‘anayasal düzeni ihlal’, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘terör amaçlı tasarlayarak öldürme’,  ‘terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ‘terör amaçlı korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli hapis cezaları istendi.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a,19 Aralık 2016 yılında, Ankara'da bulunan Rusya Büyükelçiliği ile Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği fotoğraf sergisinde yaptığı konuşma sırasında, 22 yaşındaki polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın silahlı saldırısına uğramıştı.



'Mossad önümüzdeki yıllarda da İran'da kalacak', Barnea gizli operasyonları ilk kez açıkladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)
TT

'Mossad önümüzdeki yıllarda da İran'da kalacak', Barnea gizli operasyonları ilk kez açıkladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea (DPA)

Mossad Başkanı David Barnea, nadir görülen bir hareketle, teşkilatın İran içindeki operasyonları hakkında heyecan verici ayrıntıları açıkladı. Barnea, İsrail'in "önümüzdeki yıllarda" da İran içinde istihbarat varlığını sürdüreceğini vurguladı.

Barnea, 13 Haziran'da ve sonrasında İran hedeflerine yönelik gizli operasyonlara katılan Mossad ajanlarına yaptığı konuşmada, elde edilen başarıları "hayal gücünün ötesinde" olarak nitelendirdi. Mossad’ın askeri liderlere ve nükleer bilim adamlarına yönelik suikastlar, nükleer tesislerde patlamalar, insansız hava araçları (İHA) ve balistik füze üretim tesisleri gibi karmaşık operasyonlar gerçekleştirdiğini vurguladı.

İran içinde yüzlerce ajan

Mossad Başkanı, daha önce benzeri görülmemiş bir ifşaatla, operasyonların en yoğun olduğu dönemde İran topraklarında “yüzlerce ajan” çalıştırdıklarını ve son gerilimin başlangıcından bu yana İran rejiminin kafasını karıştırdıklarını itiraf etti.

Bu operasyonların aylar ve yıllar süren dikkatli istihbarat çalışmalarının bir sonucu olduğunu ve icra anının uzun hazırlıkların ve “sahnenin ciddiyetinin” derinlemesine anlaşılmasının ardından geldiğini vurguladı.

Barnea, bu operasyonlardaki “hayati iş birliği” için İsrail askeri istihbaratına, Genelkurmay Başkanı General Eyal Zamir'e ve ABD istihbarat servisine (CIA) teşekkür etti.

Gazze'deki rehinelerin iadesi taahhüdü

Gazze cephesiyle ilgili olarak Barnea,, Mossad'ın 50 İsrailli rehinenin tamamını iade etme taahhüdünü yineledi ve 20'sinin hala hayatta olduğunu, ikisinin durumunun ise hala belirsiz olduğunu ifade etti.

İran içindeki operasyonların nadir görüntülerini yayınladı

Kayda değer bir gelişme olarak Mossad, İsrail Hava Kuvvetleri ile iş birliği içinde İran tesislerinin İHA’larla hedef alındığını gösteren nadir videolar yayınladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Ajanların yüzlerinin bulanıklaştırıldığı videolarda İran'ın balistik füze mevzilerini ve hava savunma sistemlerini hedef alan saldırılar görülüyor.

Bu İHA’lardan bazılarının, yakın zamana kadar resmi olarak tanınmadan gölgede yürütülen gizli operasyonlarda, İran topraklarının içinden fırlatıldığı tahmin ediliyor.

İran daha önce de Mossad'ı Haziran 2021'de Karaj nükleer tesisine düzenlenen İHA saldırılarından sorumlu olmakla suçlamıştı.