Sudan'da yeni seçim yasası ne getiriyor?

Sudan'da yeni seçim yasası ne getiriyor?
TT

Sudan'da yeni seçim yasası ne getiriyor?

Sudan'da yeni seçim yasası ne getiriyor?

Parlamento, yasayı okumak ve hazırlamak için 3 meclis oturumunun ertelenmesi de dahil yaklaşık 6 ay devam eden bir çıkmazdan sonra Sudan seçimleri için yeni bir yasaya onay verdi. Bu çerçevedeki son oturumda, birçok milletvekili ve parlamento bloğu temsilcisi yasadaki maddeleri protesto etmek amacıyla oturumdan geri çekilmişti. İktidar parti, milletvekillerinin söz konusu tavrını “siyasal süreci bozmaya yönelik bir girişim” olarak nitelendirmişti.
Meclis Başkanı İbrahim Ahmed Ömer, oturumların ertelenmesini yasayı uzlaşı ile düzenleme isteği olarak yorumlarken, etkili parlamenter güçlerin reddetmesine rağmen ise yasaya onay verdi. Yasanın tartışılması sırasında parlamento, şiddetli anlaşmazlıklara ve karşılıklı “ağır” suçlamalara tanık oldu. Zira iktidar parti, 3 günlük uzun bir seçim süreci önerisinde bulunarak, “seçimlerde sahtekarlık” niyeti taşımakla suçlandı. Aynı şekilde muhaliflere de geri çekilmelerinin ardından “siyasi süreci bozma” suçlaması yapıldı.
Sudan parlamentosu, geçtiğimiz çarşamba günü yasayı onadı. Bu durum, “iktidar partinin mekanik çoğunluğu” olarak görüldü.
Toplantılar sırasında “seçim kaydına alternatif olarak sivil kaydın kabulü, belediye başkanlarının (veya vali) seçmenler tarafından seçilmesi ve parlamento tarafından tecrit edilmesi, ülke dışındaki gurbetçilerin başkanlık seçimlerine katılımının sınırlandırılması, sistematik güçlerin seçimlere katılım prosedürleri ve önerilen seçim sürecinin 3 gün olması” çerçevesindeki 4 maddeye ilişkin anlaşmazlıklar yaşanmıştı.
Bu bağlamda Ulusal Kongre Partisi sözcüsü İbrahim el-Sıddık, geçtiğimiz pazar günü Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yasanın 90’dan fazla diyalog partisinden onay aldığını belirtti. Sadece 6 partinin oylamadan geri çekildiğini söyleyen el-Sıddık, “Yasanın ulusal diyalog önerilerine aykırı düzenlendiğini söyleyenler destek vermedi” ifadelerini kullandı.
Geri çekilen partilerin katıldığı Ulusal Uzlaşı Konseyi’nin yasayı siyasi olarak onadığını ifade eden İbrahim el-Sıddık, “Yasa, 6 Haziran’da parlamentoya sunulduğundan beri, uzun bir süre devam eden tartışmalar yaşandı” dedi. Ulusal Kongre Partisi sözcüsüne göre, 109 maddeden oluşan yasa, milletvekillerinin “belediye başkanlarının seçilmesi, gurbetçilerin oy kullanmasına izin verilmesi, nüfus sayımının gerçekleştirilmesi zorluğu bakımından sivil sicilin benimsenmesi ve nüfusun yüzde 87’isini içeren sivil siciline ulaşamayan bölgelerde düzenleme yapılmasında” mutabık kalmasının ardından onaylandı.
El-Sıddık, seçimlerin bir gün içerisinde yapılması talebini de “neredeyse imkansız bir süreç” olarak nitelendirdi. Sözcü ayrıca, “Seçimlerin, mümkün olan bir günde yapılması önerisiyle karşılaştık. Durumu, karar vermesi için komisyona bıraktık. Ancak bir günde yapılması neredeyse imkansızdır. Çünkü bir seçmenin oylama süreci 6- 9 dakika sürüyor ve seçim zamanını tek gün olarak belirlemek Sudan şartlarına göre imkansızdır” ifadelerini kullandı.
İbrahim el-Sıddık, yasa oturumundan geri çekilen grubu, siyasi süreci bozmaya çalışmakla suçlarken, “Onlar, ulusal uzlaşı ruhunu istemiyor ve hissetmiyor. Parlamentodaki varlıkları diyaloğa dayalı olarak gelişti. Peki diyaloğu kim istedi? Pratikte diyaloğa meraklılar, ancak siyasi süreci baltalamak istiyorlar” dedi.
Gazi Selahaddin el-Atbani liderliğindeki “Şimdi Reform Hareketi” Partisi de durumu “mükemmel bir demokratik egzersiz” olarak yorumladı. Parti yetkililerinden Dr. Usame Tevfik, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, geri çekilen partiler olarak 34 Grubu Bloğu, Değişim Bloğu ve Mubarek el-Mehdi liderliğindeki Millet Partisi’nin Halk Kongresi Partisi binasında düzenlenen bir toplantıda uzlaşı sağladığını aktardı. Tevfik, “siyasi uzlaşı olmaksızın verilen onayın”, yasaların çoğunluk tarafından değil uzlaşıyla onaylandığını öngören ulusal diyalog önerilerine aykırı olduğunu belirtti.
Usame Tevfik, onay oturumundan geri çekilmeyi, “önemli bir dönüm noktası, mükemmel bir egzersiz ve iktidar partinin kendisini ikamet ettirmesi” olarak nitelendirdi. Dr. Tevfik, durumun “muhalefetin çeşitli bileşenleri arasında ve uluslararası toplumun bu yılın sonuna kadar bir Sudan uzlaşısına ulaşma arzusuyla bir uyum ortaya koyduğunu” ifade etti.
Usame Tevfik ayrıca, baskın bir solcu olarak tanınan Ulusal Uzlaşma Güçleri koalisyonlarını da “halk ayaklanmasını bekleyen hayalciler” ifadeleriyle eleştirdi. “Muhalif partilerin pozisyonlarının tamamı, geri çekilen partilerle tutarlıdır” diyen yetkili, “Ancak Ulusal Uzlaşma Güçleri, bu mutabakattan uzak bir duruş sergiledi. Çünkü gerçekleşmesi zor bir şey hayal ediyorlar. 1986 seçimlerinde olduğu gibi Hasan el-Turabi’ye karşı tüm taraflar aynı fikirdeydi. Rejimin devrilmesi mümkün oldu. Eğer biz de hedefte mutabık kalırsak, konu sona erer” şeklinde konuştu.
Öte yandan Hartum gazetesi, Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in “seçimlerde sahtekarlık” iddialarını reddettiğini yazdı. Gazetenin aktardığına göre Ömer el-Beşir, Sudan halkının seçim sürecine katılması için uğraş verirken, yaptığı bir açıklamada da “İnsanlara yalan söylemek veya onları aldatmak gibi bir durum söz konusu değil. Allah için çalıştık, aldatma ve hile ile Allah’a yakın olamayız” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan anlaşmazlık tarafları suçlama ve reddetmelere odaklanırken, analist ve gazeteciler de başka bir konuya dikkat çekti. Bu çerçevede Londra’da yaşayan Sudanlı gazeteci Selma el-Ticani, kişisel Facebook hesabı aracılığıyla “yasaya onay verilmesi ve seçimler arasında herhangi bir bağlantı olmadığını” belirtti. Siyasi bir çözüm sağlaması beklenen müzakerelere hazırlık sürecinin sadece prosedürel bir adım olduğunu ifade eden el-Ticani, “Hükümet müzakere etmek istedi. Çözümün siyasi yönünü ele alırken, pozisyonlarını destekleyen bir dizi hazır belge ortaya koydular. Çünkü ulusal diyaloğun sonuçları, muhalefet tarafından reddedilmesine rağmen, tartışmak için bir belge olarak ulusal toplumun ilgisine maruz kaldı. Şu an ise seçim yasası kazanılacak” dedi.
Seçim yasasının onaylanmasını, diyalog partilerinin katılımını ve reddini iktidar parti açısından önemli bir konu olarak yorumlayan Selma el-Ticani, “Katılım, ulusal diyalogdaki varlığını gerektiği gibi, yasaya karşı çıkılsa bile, yasanın onayı için önemliydi” ifadelerini kullandı.
Aynı şekilde Halk Kongresi Partisi Milletvekili Avukat Kemal Ömer de yasanın Ulusal Diyalog partilerini ve sonuçlarını temsil etmeyen tek bir yoldan geçirildiğini vurguladı.
Ömer, Ulusal Kongre Partisi’nin ulusal diyalog sonuçlarını uygulamada yasal yönü ele almasını eleştirirken, “Uygulama sırasında ciddi olmadıkları kanıtlandı. Yasa, ulusal diyalog fikrini hezimete uğratan fikirler içeriyor. Ulusal Kongre, yasal olarak demokratik dönüşümü temsil etmeyen maddeler ortaya koydu. Bu durum, kendisinin ahlak ve zihniyetini temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
Ömer, partisinin diyalog ve hükümetten geri çekilme kararı alabileceğini söylerken, “Her ne kadar ‘yasanın onay oturumunda geri çekilmiş’ olarak adlandırılacak olsa bile partinin neden saygısız bir ortaklıkta kaldığını bilmiyorum. Ancak Ulusal Kongre ile siyasi ortaklık ve diyalogdan geri çekilme konusunda karar almasını bekliyorum” dedi. Kemal Ömer ayrıca “Diyalog partileri olarak seçim yasasına karşı, esasen Halk Kongresi Partisi tarafından yönetilecek büyük bir siyasi ve örgütsel kampanya düzenlemeyi kabul ettik” şeklinde konuştu.
Sudan parlamentosu, yasaya onay verse de bazılarının belirttiği gibi, maç henüz sona ermedi. Bir taraftan iktidar parti, “Sudan yangınlarını söndürmeye” çalışırken, diğer taraftan da ulusal diyalog partilerinin iktidardaki ortakları, ülkedeki siyasi çatışma ateşine yağ dökmeyi sürdürüyor.



Uganda Genelkurmay Başkanı, babasına karşı oy kullanan seçmenleri sürgüne göndermekle tehdit etti

Uganda Silahlı Kuvvetler Komutanı Muhoozi Kainerugaba (Reuters)
Uganda Silahlı Kuvvetler Komutanı Muhoozi Kainerugaba (Reuters)
TT

Uganda Genelkurmay Başkanı, babasına karşı oy kullanan seçmenleri sürgüne göndermekle tehdit etti

Uganda Silahlı Kuvvetler Komutanı Muhoozi Kainerugaba (Reuters)
Uganda Silahlı Kuvvetler Komutanı Muhoozi Kainerugaba (Reuters)

Uganda Devlet Başkanı'nın oğlu, dün yaptığı açıklamada, önümüzdeki seçimlerde babasına karşı oy kullanan vatandaşların sınır dışı edileceğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Kainerugaba, ordu komutanı olarak kadınların orduda pantolon giymesini de yasakladı.

Ocak ayında genel seçimlerin yapılması planlanan Doğu Afrika ülkesinde son aylarda muhaliflere yönelik baskılar artıyor.

Uganda Silahlı Kuvvetleri Komutanı Muhoozi Kainerugaba, 1980'lerden bu yana ülkeyi yöneten Devlet Başkanı Yoweri Museveni'nin oğlu ve varisi.

Kaninerugaba, sosyal medyadaki kışkırtıcı paylaşımlarıyla tanınıyor.

Dün X platformunda yaptığı paylaşımda, "(MZ)'yi yürekten desteklemeyenler çok dikkatli olsunlar!” yazarak babasının unvanını kullandı.

"Bütün hainleri halkın gözü önünde sürgüne göndereceğiz” vurgusunda bulundu.

Kaninerugaba, bu ayın başlarında muhalefet liderinin kişisel korumasını tutukladığını ve işkenceye maruz bıraktığını söylemişti. Koruma, mahkemeye çıkarılmış ve üzerinde işkence izleri görülmüştü.

Ordu komutanı paylaşımında ayrıca tüm kadınların askerlik hizmeti sırasında etek giymesini emretti.

Kaninerugaba, "Pantolon erkekler içindir, kadınlar için değil" diye yazdı. "Kim kız kardeşlerimizi bir daha askerî geçit töreninde pantolon giymeye zorlarsa, çok kötü bir akıbetle karşı karşıya kalacaktır" ifadesini kullandı.