Çin’in en zengin insanı, Ali Baba’nın kurucusu Jack Ma Komünist mi?

Yeni dünya düzeninin milyarderleri: Alibaba'nın kurucusu Jack Ma, Microsoft'un kurucusu Bill Gates ile birlikte (AFP)
Yeni dünya düzeninin milyarderleri: Alibaba'nın kurucusu Jack Ma, Microsoft'un kurucusu Bill Gates ile birlikte (AFP)
TT

Çin’in en zengin insanı, Ali Baba’nın kurucusu Jack Ma Komünist mi?

Yeni dünya düzeninin milyarderleri: Alibaba'nın kurucusu Jack Ma, Microsoft'un kurucusu Bill Gates ile birlikte (AFP)
Yeni dünya düzeninin milyarderleri: Alibaba'nın kurucusu Jack Ma, Microsoft'un kurucusu Bill Gates ile birlikte (AFP)

Çin’in en zengin insanı olan, Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, siyasetten uzak durduğu için Çin Komünist Partisi’ne üye olduğu bilinmiyordu. Ancak haberin medyada yayılmasının ardından Jack Ma geniş çaplı tartışmalara neden oldu.
Jack Ma’nın 89 milyon üyeye sahip Çin Komünist Partisi’ne katıldığı, Çin'de komünist partinin yayın organı olan 'Halkın Günlüğü' gazetesinde kaleme alınan ‘Çin’in gelişimine katkıda bulunan aktörlere’ övgüde bulunan bir makale sayesinde ortaya çıktı.
Dünyanın en zengin isimleri arasında yer alan Çin’in en zengin insanı olan, uluslararası alandaki en değerli online alışveriş sitelerinden Alibaba’nın kurucusu Jack Ma’nın aynı zamanda Çin Komünist Partisi’nin etkili bir üyesi olduğu haberi medyada geniş yankı buldu.
Daha önce yaptığı açıklamalarda siyasetten uzak durduğunu söyleyen işadamı, Çin’in en büyük gayrimenkul şirketlerinden Guangzhou Evergrande Group emlak şirketinin CEO'su Şu Jiayin gibi Çin Komünist Partisi'nin diğer çok varlıklı üyelerinin arasına katılmış oldu.
Halkın Günlüğü gazetesinde pazartesi günü yayımlanan makalede, Jack Ma’nın 2013 yılında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından başlatılan Çin’in dev yatırım projesi yeni ‘İpek Yolu’ kapsamında önemli bir rol üstlendiğinin altı çizildi.
Çin’de çok sayıda sektör devlet işletmelerinin kontrolü altında. Çin Komünist Partisi üyeliği, özel sektördeki karmaşık yasal ve ekonomik süreci kolaylaştırabiliyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Parti'nin özel sektördeki nüfuzunu genişletme isteğiyle özel kuruluşları daha fazla parti çizgisine çekme politikası çerçevesinde hareket ediyor.
Şi Cinping, bir süre önce Şangay'daki yetkililere “Parti üyelerini daha etkili bir rol oynamaya yönlendirmek ve bunu uygulatmak için iyi bir iş çıkarmalıyız” diyerek özel sektörde nüfuzlarını artırmak istediğine dikkat çekmişti. Cinping böylece Parti ve iş sektörü arasındaki yakınlaşmayı teşvik etmeyi hedeflediğini ortaya koymuştu.
Çin Komünist Partisi’nde üçten fazla üyesi olan her şirketin Parti'de bir bölüm kurması gerekiyor.
Çin resmi haber ajansı Şinhua’a göre Komünist Parti'ye ait olan bu bölümler, şirketi ulusal yasalara ve kurallara sıkı sıkıya saygı göstermesi için yönlendiriyor ve denetliyor.
Çin'de şirket liderlerinin Komünist Parti’yi zenginleştirmek için desteklemesi gerekiyor. Zira şirketlerin de büyümek için partiye ihtiyacı var.
Ancak Çin Kominist Partisi üyeliği, bu baharda kamusal alandan kaybolan ve Çin’de soruşturma altında olduğuna inanılan Çin Enerji Fonu Komitesi’nin Başkanı, petrol sektörünün kaptanı Ye Jianming'in düşüşünü engelleyemedi.
Jack Ma, 2014 yılında, Alibaba hisselerinin halka arzı için New York Menkul Kıymetler Borsası'nı seçtiği dönemde Çin Komünist Partisi üyeliğini açıklamamıştı. Çin resmi medyasında da Ma’nın söz konusu dönemde partiye üye olup olmadığına ilişkin bir bilgi yer almadı.
Alibaba şirketinin Sözcüsü, Jack Ma’nın Çin Komünist Partisi üyeliğine ilişkin çıkan haberlerle ilgili yorum yapmaktan kaçındı.
Şirket, 2015 yılında, Hong Kong merkezli South China Morning Post adlı gazeteyi satın almıştı. O zamandan bu yana şirketin medyadaki etkinliğine ilişkin tartışmalar arttı.
Eylül ayında yaptığı açıklamayla gelecek yıl Alibaba’nın yönetim kurulu başkanlığı görevinden ayrılacağını duyuran Jack Ma, daha önce de siyasetten uzak durmayı tercih ettiğini belirtmişti.
Jack Ma, 2007'de Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu'nda yaptığı  konuşmada felsefesinin hükümetle birlikte olmaya değil, onunla yakınlaşmaya dayandığını söylemişti.



Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
TT

Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)

Filistinlileri destekleyen “Filistin Eylem” hareketinin kurucularından biri olan Hader, dün, hareketin terörle mücadele yasaları uyarınca yasaklanmasına ilişkin İngiliz hükümetinin kararını, hareketin yaptığı yasal itirazın incelenmesine kadar askıya alma girişiminde başarısız oldu.

2020 yılında hareketin kuruluşuna katılan Huda Amuri, Londra Yüksek Mahkemesi'nden, hareketin terör örgütü olarak yasaklanmasının, bu ayın sonlarında yasaklamanın yasadışı olduğu iddiasıyla yapılacak duruşma öncesinde askıya alınmasını talep etti. 

İngiliz milletvekilleri, hareketin üyelerinin Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne girerek iki uçağa zarar vermesini protesto etmek için hareketin yasaklanmasına karar verdi.

Doğrudan hareketler

Yasak, Filistin Eylem Hareketi'ne üyeliği, en fazla 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılacak bir suç haline getirecek.  Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre, İngiliz yasası uyarınca yasaklanan gruplar arasında DEAŞ ve El Kaide örgütleri de bulunuyor.

Filistin Eylem Hareketi, İngiltere'de İsrail ile bağlantılı şirketleri doğrudan eylemlerle hedef almaktadır. Bu eylemler genellikle şirketlerin binalarının önlerine kırmızı boya dökülmesi, girişlerinin kapatılması veya ekipmanların tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Hareket, İngiliz hükümetini İsrail'in Gazze'ye yönelik sürekli bombardımanını savaş suçu olarak nitelendirerek, bu suçlara iştirak etmekle suçlamakta.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Filistin Hamas örgütünün İsrail'e düzenlediği saldırının ardından başlayan Gazze savaşında ihlallerde bulunduğunu defalarca reddetti.

Amuri'nin avukatı Rıza Hüseyin davanın, İngiltere'nin doğrudan eylemler gerçekleştiren bir hareketi yasaklamaya çalıştığı ilk vaka olduğunu belirterek, bunu “düşüncesiz, ayrımcı ve otoriter bir yasal yetkinin kötüye kullanımı” olarak nitelendirdi.

Hükümetin kararını eleştirenler, aralarında BM uzmanları ve sivil özgürlükler savunucuları da olmak üzere, mülke zarar vermenin terör düzeyine ulaşmadığını söylüyor.

Savunma şirketlerinin hedef alınması

Hareket özellikle İsrail'in Elbit Savunma Sistemleri şirketine odaklandı. İngiliz hükümeti, hareketi yasaklama kararını alırken, geçen yıl şirketin bir binasına yapılan baskını gerekçe gösterdi.

Hareketin yasaklanması kararı, dört üyesinin İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait “Brize Norton” hava üssünde askeri uçaklara kırmızı boya püskürtülmesi olayının ardından geldi.

Hüseyin, bu olayın aktivistlerin bir hükümet veya askeri tesisi hedef aldığı tek olay olduğunu ve önceki tüm olayların özel şirketlere yönelik olduğunu belirterek, hareketin terör örgütü olarak sınıflandırılmasına itiraz etti.

İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper bu hafta yaptığı açıklamada, meşru protestolarda şiddet ve suç teşkil eden eylemlere yer olmadığını ve Filistin Eylem Hareketi'nin faaliyetlerinin yasaklanmış örgüt olarak sınıflandırılması için gerekli eşiği aştığını söyledi.

Yargıç Martin Chamberlain, Amuri'nin açtığı davayı reddetti, bu da “Filistin Eylem” hareketinin yasağının gece yarısı yürürlüğe gireceği anlamına geliyor.

Hüseyin, pazartesi günü temyiz süreci tamamlanana kadar geçici bir erteleme talebinde bulundu, ancak Chamberlain, "Bu gece Temyiz Mahkemesi'ne gitmek zorunda kalacaksınız." diyerek bu talebi reddetti.

Amuri yaptığı açıklamada, “Hükümetin yarattığı bu korkunç kabusu önlemek için acil temyiz başvurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı.