İlk insanların ‘Yeşil Arap Yarımadası'nda’ yaşadığına dair yeni bulgular ortaya çıktı

Kumlu alanda yapılan kazı çalışmaları
Kumlu alanda yapılan kazı çalışmaları
TT

İlk insanların ‘Yeşil Arap Yarımadası'nda’ yaşadığına dair yeni bulgular ortaya çıktı

Kumlu alanda yapılan kazı çalışmaları
Kumlu alanda yapılan kazı çalışmaları

Bilim insanları, Arap Yarımadası’nın uçsuz bucaksız çöllerinde sürdürdükleri araştırmalarda bugün kurak çöl halindeki bölgenin geçmişte yağışlı ve yeşil olduğuna dair bulgulara rastladı. Fil, geyik ve soyu tükenmiş kaplanlara ait çok sayıda fosil bulunan bölgenin su kaynaklarına sahip, savan bitki örtüsüyle kaplı, yeşillikler içinde olduğu bildirildi. Bu durum, tarih öncesine ait tamamen farklı bir manzaraya işaret ediyor.
İlk insanlar
Araştırmacılar, 300 ila 500 bin yıl önce bu eski bölgede yaşadığı düşünülen ilk insanların yaptıklarına inandıkları kalıntılar da buldu. Söz konusu bulguların kanıtlanması halinde yeni keşfedilen taş oymalar ve hayvan kemikleri, erken insanların (ya da mevcut türden olmayan Homo Sapiens üyelerinin) Arap Yarımadası’nda bilindiği üzere çok yaklaşık yüz bin yıldan daha önce var olduklarının ispatı olacak.
Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlanan bulgular, ilk insanın zengin Afrika meralarından çıkarak eski Arap Yarımadası’na varana kadar hiçbir evrimsel geçiş süreci yaşamaya gerek duymadığını ortaya koyuyor.
Max Planck İnsanlık Tarihi Bilim Enstitüsü araştırmacılarından olan çalışmanın yazarlarından Michael Petraglia konuya ilişkin değerlendirmesinde “Savan bitki örtüsü genişledikçe, insanlar da aynı oranda yayıldı” ifadelerini kullandı.
Araştırmacı Petraglia, geçtiğimiz on yıl boyunca bugün kurak bir çöl bölgesi olan Yeşil Arap Yarımadası’nın kanıtlarını araştırıyordu. Arap Yarımadası, her ne kadar Afrika ve Avrasya arasında önemli bir bağlantı olsa yapılan insan göçlerine ilişkin araştırmalar Maşrek bölgesini kapsamıyordu. Bölgenin çorak olduğuna öylesine inanılıyordu ki erken dönemde yaşayan insanların buradan geçmelerine imkansız gözüyle bakılıyordu.
Ancak bölgede ardı ardına kuraklıklar yaşanmış olabileceğine işaret eden son bulgular bu inancın değişmesine yol açtı. Araştırmacılar geçen nisan ayında, korunmuş bir dere yatağında bulunan ve 90 bin yıl öncesine tarihlenen fosil izlerinin sadece ilk insana ait olabileceğini belirtti. Araştırma ekibi ayrıca uydu görüntülerini kullanarak 10 bin yıl önce kurumuş bir gölün kalıntılarını tespit ettiler.
Kazılar ve kalıntılar
Araştırmacı Petraglia ve ekibi, birkaç yıl önce Suudi Arabistan'ın Nefud Çölü’ndeki kazı alanlarından birinde soyu tükenmiş birçok memeliye ait fosilleri çıkarmayı başardı. Bulunan fosillerin laboratuar incelemeleri sonucunda bazılarının insan kaburga kemiği olduğu ortaya çıktı.
Avustralya’nın Yeni Güney Galler eyaletinden doktora öğrencisi olan Matthew Stewart konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bunun, Arap Yarımadası’nda bugüne kadar yaşayan en eski insanların kanıtı olduğunu ve hiç kimsenin bunu daha önce neden bulamamış olduğunu tam olarak anlayamadım.”
Araştırma ekibi kazılarda ayrıca çeşitli alanlarda taş oymalar ve taş aletlere ait kalıntılar da buldu.
Araştırmacı Stewart “Taş aletlerin keşfi, ilk insanların bu araçları bir amaç için kullandığını kanıtladı. Bu, araştırma için beklenen kıvılcımdı” dedi.
Araştırma ekibi aynı alanda geyik, fil ve at gibi otçul hayvanlara ait 20'den fazla "fosilleşmiş diş" kalıntıları da toplamayı başardı.
Max Planck İnsanlık Tarihi Bilim Enstitüsü arkeologlarından ve çalışmanın başyazarı olan Patrick Roberts, bulunan fosillerin üzerinde oksijen ve karbon izotoplarıyla yapılan analizler sonucu bunların diş minesi olduğunun anlaşıldığını belirtti.
Diş minesinin, ağaç gövdelerinde dairesel halkalar boyunca kademeli olarak büyüdüğü biliniyor. Bu, belirli bir zaman diliminde gerçekleşen değişikliklere önemli bir boyut kazandırıyor. Karbon izotopları parmak izleri, ot yiyen hayvanların beslenmelerine ilişkin veriler sağlarken oksijen izotopları yağmur, nem ve sıcaklığı etkileyen su kaynaklarına işaret ediyor.
Dr. Roberts'ın yaptığı analiz, eski çağlarda yaşayan memelilerin yeşil alandaki bitkilerden oluşan bir beslenme şekline sahip olduğunu ve bulundukları bölgelerde yağışların sıcak mevsimlerde yaşandığını gösterdi. Oksijen izotopları, o zamanlar doğal koşulların daha nemli olduğunu ortaya çıkardı.
Araştırma ekibi, kazı alanında buldukları fosil ve kalıntılarının 500 bin yıl öncesine ait olabileceğini söylüyor. Ancak bilim insanları, Homo Sapiens’e ait bilinen en eski kalıntıların Fas'ta bulunan ve 300 bin yıl öncesine tarihlenen kalıntılar olması nedeniyle söz konusu işaretleri ve fosilleri bırakan ilk insanların Homo Sapiens olmadığı görüşünde. Bu da Arap Yarımadası’ndan geçerek Afrika'yı terk eden ilk insanların içinde yaşadıkları en sert ortamlarla başa çıkabilmek için biyolojik değişikliklere ihtiyaç duymadıkları anlamına geliyor.
Dr. Roberts açıklamasının sonunda şu değerlendirmede bulundu:
“İlk insanlar, eski Arap Yarımadası'ndaki doğal koşullarını bugün Doğu Afrika'da savan olarak bildiğimiz iklimle aynı şekilde buldu. Bu da onların amaçsızca çöl bölgesine dağılmadıklarını gösteriyor. Bu yüzden bunun onlar için sadece coğrafi bir yayılma aşaması olduğuna inanıyoruz.”



Nicole Kidman, Türk aktörle birlikte oynuyor: İkinci sezon yolda

57 yaşındaki Nicole Kidman, geçen rol aldığı erotik gerilim Babygirl'deki performansıyla çok konuşulmuştu (Hulu)
57 yaşındaki Nicole Kidman, geçen rol aldığı erotik gerilim Babygirl'deki performansıyla çok konuşulmuştu (Hulu)
TT

Nicole Kidman, Türk aktörle birlikte oynuyor: İkinci sezon yolda

57 yaşındaki Nicole Kidman, geçen rol aldığı erotik gerilim Babygirl'deki performansıyla çok konuşulmuştu (Hulu)
57 yaşındaki Nicole Kidman, geçen rol aldığı erotik gerilim Babygirl'deki performansıyla çok konuşulmuştu (Hulu)

Son dönemde dizilerde sık sık izleme fırsatı bulduğumuz Nicole Kidman, Dokuz Kusursuz Yabancı'yla (Nine Perfect Strangers) geri dönüyor.

The Lioness, The Perfect Couple, Expats ve Scarpetta gibi yapımlarda izlediğimiz Kidman, bu kez kötü niyetli guru Masha karakteriyle Dokuz Kusursuz Yabancı'nın ikinci sezonunda izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 

Dizi, Kidman'ın da başrolünde yer aldığı ve üçüncü sezonu için çalışmalarını sürdürdüğü Big Little Lies'ın da yazarı Liane Moriarty'nin aynı adlı romanından uyarlandı. Big Little Lies'ın yapımcısı David E. Kelley, Dokuz Kusursuz Yabancı'nın da senaryosuna imza atıyor.

Yeni sezonda Kidman'a, Christine Baranski, Murray Bartlett, Annie Murphy, Henry Golding, Lena Olin, Lucas Englander ve Mark Strong'un yanı sıra Türk oyuncu Aras Aydın eşlik ediyor. 36 yaşındaki Aydın, Siyah Kalp, Şeref Sözü, Kaçış ve Kiraz Mevsimi gibi dizilerle tanınıyor.

Resmi açıklamaya göre dizinin konusu şöyle: 

Birbirinden tamamen farklı 9 yabancı, gizemli guru Masha Dmitrichenko'nun davetiyle Avusturya Alpleri'ndeki bir sağlık merkezinde bir araya gelir. Bir hafta boyunca Masha, hem katılımcıları hem de kendisini sınırlarının en uç noktasına taşır. Bu süreçte kim hayatta kalacak? Kim dönüşecek? Masha, herkesin ve belki en çok da kendisinin iyileşmesi için her şeyi göze almaya hazırdır.

Dokuz Kusursuz Yabancı'nın ilk sezonu 2021'de izleyiciyle buluşmuştu. Bu sezondaysa Grace Van Patten, Samara Weaving, Melissa McCarthy, Bobby Cannavale ve Luke Evans gibi yıldız isimler rol almıştı.

Kidman, Dokuz Kusursuz Yabancı'nın yanı sıra yeni projeler için de yeşil ışık yakmış durumda. Oscar ödüllü oyuncu, martta IndieWire'a verdiği röportajda, Mike White'ın yaratıcısı olduğu The White Lotus'ta rol alma fikrine sıcak baktığını söyledi. Kidman ve White, 2004 yapımı Stepford Kadınları'nda (The Stepford Wives) birlikte kamera karşısına geçmişti. 

"Sanırım bana hiç teklif gelmedi" diyen Kidman, The White Lotus için "Mike White'ın yazdığı her projede yer alırım. Onun işlerine hayranım, The White Lotus'a da bayılıyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Dokuz Kusursuz Yabancı'nın ikinci sezonu, 21 Mayıs'ta Hulu'da iki bölümlük prömiyerle başlayacak ve ardından haftalık yeni bölümlerle devam edecek. Dizi Türkiye'de Amazon Prime Video'da izleyiciyle buluşuyor.

Independent Türkçe, IndieWire, Hollywood Reporter