Yemen hükümeti: Griffiths ile yaptığımız görüşmeler, ‘güven inşasına’ odaklandı

Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani’nin, geçtiğimiz Eylül ayında Husilerin katılmadığı Cenevre müzakerelerinden (ARŞİV)
Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani’nin, geçtiğimiz Eylül ayında Husilerin katılmadığı Cenevre müzakerelerinden (ARŞİV)
TT

Yemen hükümeti: Griffiths ile yaptığımız görüşmeler, ‘güven inşasına’ odaklandı

Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani’nin, geçtiğimiz Eylül ayında Husilerin katılmadığı Cenevre müzakerelerinden (ARŞİV)
Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani’nin, geçtiğimiz Eylül ayında Husilerin katılmadığı Cenevre müzakerelerinden (ARŞİV)

Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Yemen hükümetinin Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths ile düzenlenen toplantı sırasında “güven inşa edici uygulamaların” ele alındığını belirtti. El-Yemani, meşru hükümetin İsveç’in başkenti Stockholm dışında, yeni istişarelere hazır olduğunu vurguladı.
Dışişleri Bakanı, gelecek müzakerelerin Cenevre toplantısında gündeme alınması gereken konuları ve esirlerin serbest bırakılması meselesini içereceğini aktardı. Yemen hükümetinin tutuklu ve esirlerin serbest bırakılması için, gerekli tüm işlemleri tamamladığını söyleyen el-Yemani, meselenin binlerce Yemenlinin duygularını etkilemesi dolayısıyla sonlanması gerektiğini vurguladı. Bakan, gelecek saatlerde herhangi bir yeni veya sürpriz maddeye ilişkin bir davetiyenin de beklenmediğini belirtti.
Halid el-Yemani, açıklamasının devamında ise “Özel Temsilci, Hudeyde meselesini gündeme getirmek istiyor. Yemen hükümeti, daha önce söz konusu meseleyi 4 noktadan oluşan, Bay Martin Girişimi (Hudeyde Girişimi) çerçevesinde ortaya koymuştu” dedi. Tüm milislere, batı kıyısı kesimlerinden ayrılma çağrısı yapan bakan, bölgenin meşru hükümete devredilmesini istedi.
Aynı şekilde Yemen hükümeti, silahlı güçlerin Hudeyde şehrine giremeyeceğini duyurdu. İçişleri Bakanlığı idaresi altındaki polis kuvvetlerinin de Hudeyde limanı yönetimiyle güvenliği denetleyeceği belirtilirken, liman kaynaklarının Aden’deki Merkez Bankası’na devredilerek, limanların yalnızca Ulaştırma Bakanlığı’nın gözetimine bırakılacağı vurgulandı.
Halid el-Yemani: Husi milisler bedel ödeyecekler
Yemen Dışişleri Bakanı, Husi milislerin BM Temsilcisi tarafından yürütülen ve meşru hükümet tarafından istenilen herhangi bir barış fırsatına darbe vurması halinde, ulusal ordunun Hudeyde’ye gireceğini ifade etti. Halid el-Yemani ayrıca milislerin, ‘uluslararası yasalara ve insan hakları yasalarına aykırı olarak sivilleri beşeri bir kalkan olarak kullanmalarından, BM yardım depolarını yağmalamalarından, İran’dan silah kaçaklığı yapmalarından ve ateşkesi ihlal etmelerinden’ dolayı ağır bir bedel ödeyeceklerine dikkati çekti.
BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunulan İngiltere projesine de değinen el-Yemani, “Gizli bir gündem yok” açıklamasında bulunarak, İngiltere’nin müzakere yapılmaması ve barış yolunda herhangi bir adım atılmaması halinde tırmanışa ilişkin karar kağıdını kullanacağını söyledi.
Bu çerçevede Yemen hükümeti, yeni bir karara ihtiyaç duymadıklarını ve başta 2216 sayılı karar olmak üzere BMGK tarafından yayınlanan bir karar paketinin mevcut olduğunu hatırlattı. Hükümet, “Bugün ihtiyacımız olan tek şey, uluslararası toplumun durumu karmaşık hale getirmesi değil, eski kararları uygulamasıdır” dedi.
Hükümet, “İngilizlerin, BMGK’dan geçirmeye çalıştığı bu kararlarla Yemen’e bir çözüm getirebilecekleri inancı yanlış bir inançtır. Bunu, İngiltere’ye açıkladık ve 2216 sayılı uluslararası yasal görev gücünü zayıflatmaya çalışan yeni kararları kabul etmeyeceğimizi söyledik. Hükümetin, bu aşamada ihtiyaç duyduğu şey, sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için darbecilere güçlü bir baskı uygulanmasıdır. Bu, yalnızca milislerin bölgelerden çekilmesi, başta balistik füze ve ağır silahlar olmak üzere silahlarını teslim etmesi ile de gerçekleşmeyecek” ifadelerini kullandı.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.