Suriyeli kahve satıcıları Kahire’de geçim derdinde

Suriyeli kahve satıcıları Kahire’de geçim derdinde
TT

Suriyeli kahve satıcıları Kahire’de geçim derdinde

Suriyeli kahve satıcıları Kahire’de geçim derdinde

Mısır’ın başkentinin batısında, Suriyeli Ebu Vadi, sıcak içecek kamyonunu, çalışma lisansı olmadığı ve aracının elinden alınacağı korkusuyla, yetkililerin görmeyeceği uygun bir yer bulmayı umarak taşıyor. Arabası onun ailesinin geçimini sağlamak için tek geçim kaynağı.
30 yaşındaki zayıf adam sağa sola dönerek Kahire’deki 6 Ekim bölgesindeki yerel yönetim zabıtalarının kendisine zorluk çıkartmasından şikayetçi.
Mısır’a savaştan dolayı göç eden Suriyeliler’in birçoğu gibi, kimliğinin açıklanmasını istemeyen Ebu Vadi, Suriyeliler’in Basta adını verdiği bir araba ile gıda ve içecek sektöründe çalışıyor.
Bu geçim kaynağının bazı bölgelerde kullanılması yetkililer tarafından kısıtlandırılmış olsa da, para cezası almak pahasına satışa devam ediyorlar.
Seyyar satıcı, sigarasını yakıp, yolcular ve yayaların sıcak içeceklerini hazırlamak için, çay ve kahve kutularını çıkarmaya başlıyor. “Aslında ben terziyim ama bir buçuk yıldan beri kahve arabacılığı yapıyorum. O, bizim geçim ve yiyecek kapımız. Bu Araba üç ailenin evini geçindiriyor” diyor. Bu nedenle onun önünde işine devam etmesinden ve yetkililerden saklanmaktan başka  bir seçenek yok.
“Basta” sahipleri kötü ekonomik durumdan muzdarip olan Mısırlı müşterilere ucuz hizmet veriyor. Nispeten düşük fiyatlarla, Türk kahvesini 5 cuneyh (0.8 dolar), çayı ise 3 cuneyh (0.17 dolar) alıyorlar.
Arabayla günde 12 saat çalıştığını söyleyen Ebu Vadi, “Bazen kapatmak zorunda kalıyorum. Çünkü bu işin sokaklarda yapılması Konut Bakanlığı Kent Toplulukları Otoritesinin yerel idaresi tarafından yasaklandı” diyor.  
Suriye’deki savaştan dolayı 7 sene önce kaçıp gelen Ebu vadi, Yetkililer araca el koyarsa, aracı bir aylığına geri alamıyor ve 5-6 bin cuneyh para cezası veriyor.
Mayıs ayında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El Sisi, Mısır'daki seyyar satıcı gıda ve içecek arabalarının işletimini düzenleyen bir yasayı onayladı. Yıllık 5 bin cuneyh karşılığında bir lisans almaları gerekiyor. Ancak yasa Suriyeliler’i hariç tutuyor. Başvuranların Mısırlı olması gerekiyor.
Mısır’da 6 Ekim’de Suriyeliler’in çoğunluğu toplanacak. Bazıları bölgede küçük dükkanlar, lokantalar ya da tatlı dükkanları açtı. Arabalar, kayıt dışı iktisadi projeler listesinde olduğu için arabaların sayısı konusunda resmi bir bilgi yok. Ayrıca bu arabaları Mısırlılar da kullanılıyor. Ancak onlar fast food satmayı tercih ediyorlar. İçecekler ve kahve, Suriyeliler tarafından satılıyor.
48 yaşındaki Hasan Beccari aynı şekilde seyyar satıcılık işi yapıyor. “ Ben yollara zarar vermiyorum, etrafımı sürekli temizliyorum.” dedi. Mısır’da annesi ve babasıyla yaşayan Beccari, Almanya’daki karısı ve çocuklarının yanına gidebilmek için uğraşırken, bu işi geçici olarak çalışıyor.
Beccari, “Bir aydan beri bu işe başladım. 200 bardak kahve satarsam, giderleri çıkardığımda bana 400-500 cuneyn (yaklaşık 30 dolar) kalıyor. “Küçük bir ücret karşılığında, bize izin verilmesini umuyoruz.” dedi.



Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyor

Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyor

Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Suriye hükümeti ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasındaki müzakerelerin çöktüğünü reddeden Kürt liderler, egemenlik ve ulusal konularda mevcut mutabakatların varlığını vurgulayarak, Esed rejiminin yıkılmasından bu yana ilk kez geçtiğimiz haziran ayı başında ve bu ayın 9'unda gerçekleştirilen doğrudan görüşmelerin ardından farklılıkların ve çözüm bekleyen konuların aşılması için diyalog ve görüşmelerin yoğunlaştırılması çağrısında bulundu.

Bu açıklamalar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi arasında cumartesi günü Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan görüşmenin ardından geldi. İki taraf entegrasyon sürecini, Suriye'deki mevcut durumu ve sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesi için tüm tarafların acil adımlar atması gerektiğini ele aldı. Kürt kaynaklar, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin de toplantıya katılacağını öne sürdü.

ABD'nin Şam Büyükelçiliği X hesabından yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Mazlum Abdi ile Suriye'deki gelişmeleri ve ülkede sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesinin yollarını görüştüğünü duyurdu.

Büyükelçilikten yapılan açıklamaya göre Barrack ve SDG lideri, kimseyi dışlamayan birleşik bir Suriye devletine entegre olmak için atılacak pratik adımları ele aldı ve her iki taraf da ‘birlik zamanının geldiği’ konusunda mutabık kaldı.

xcdvfghyj
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin Suriye hükümetiyle diyalog heyeti başkanı Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)

Şam'da yetkililerle müzakerelerde bulunan Özerk Yönetim heyetinin başkanı Fevze Yusuf Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Uluslararası arabulucular ve Suriye hükümeti bizden taviz vermemizi istiyor. Ancak bölgelerimizdeki bileşenlere tek bir dil, tek bir bayrak ya da tek bir kültür dayatılmasına izin vermeyeceğiz. Biz bileşenler olarak tüm halkların ve mezheplerin haklarını garanti altına alan çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşa etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

Kurulduğu 2014 yılından bu yana özerk yönetimi yöneten en önemli siyasi partilerden biri olan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Eş Başkanı, hükümetin vizyonunun özerk yönetimin kurumlarını feshetmek ve siyasi niteliğini iptal etmek üzerine kurulu olduğunu açıkladı. Fevze Yusuf, “Özerk yönetim anlaşmanın uygulanmasının önünde bir engel değil, aksine devleti güçlendirecek ve bütünleştirecek güçlü bir dayanak” dedi.

vfgthy
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından Haseke şehrinin girişine yapılan tasarım (Şarku’l Avsat)

Fevze Yusuf, ‘entegrasyon süreci’ kavramına odaklanan ikinci bir ihtilaf noktasına işaret ederek şunları söyledi: “Her iki tarafın da entegrasyon konusunda farklı bir anlayışı var. Bu noktada, toplantı ve diyalogla bu hususun ele alınması ve anlaşmanın geri kalan hükümlerinin açıklanması gerekiyor.”

10 Mart anlaşması SDG'nin ve sivil kurumlarının bu yılın sonuna kadar Suriye ordusuna ve devlet birimlerine entegre edilmesini öngörüyor. Anlaşma, Irak ve Türkiye ile tüm sınır kapılarının ve Kamışlı Uluslararası Havaalanı'nın yanı sıra kuzeydoğudaki petrol sahaları ve elektrik santralinin hükümetin kontrolüne geçmesini amaçlıyor, ancak bu yerler halen SDG tarafından yönetiliyor.

Fevze Yusuf, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinin bileşenlerinin ‘farklı dilleri, kültürleri ve kimlikleriyle geleceğin Suriye'sine katılacaklarını’ belirtti. “Anayasal haklarımızı alamazsak bize dayatılan hiçbir koşulu kabul etmeyeceğiz” diyen Fevze Yusuf, Suveyda vilayetinde ve ülkenin güneyinde kötüleşen durumdan hükümeti sorumlu tuttu ve bunun nedenini ‘merkeziyetçi zihniyete’ bağladı.

ABD ve Fransa'nın çabalarına rağmen Suriye Cumhurbaşkanı'nın SDG lideri ile yaptığı anlaşmanın uygulanmasındaki gecikmeyle ilgili olarak Kürt lider, geçiş hükümetinin önceki anlaşmalara uymamasının iki taraf arasında bir anlaşmazlık noktası olduğunu vurguladı. Fevze Yusuf, “10 Mart anlaşması anayasa taslağında yer almayan hükümler içeriyordu ki bu da hükümetin özerk yönetim ve askeri güçleriyle ilgili niyetleri konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor” dedi.

Mazlum Abdi bu ayın 14'ünde bir Alman gazetesine verdiği röportajda, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile varılan anlaşmanın uygulanması halinde güçlerinin silah bırakmasına gerek kalmayacağını ifade etti ve mart ayında varılan anlaşmanın tamamına bağlı olduklarını yineledi. Abdi, “Anlaşmanın şartlarının uygulanmasının SDG'yi Suriye ordusunun bir parçası haline getireceğine inanıyoruz. Bu nedenle şimdi ya da gelecekte silahsızlandırılmamıza gerek yok” ifadelerini kullandı.

sdfrgty
Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)

Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed ise hükümet ile SDG arasındaki müzakerelerin çöktüğü iddialarını yalanlayarak, ulusal konularda mevcut mutabakatların bulunduğunu, farklılıkların giderilmesi için toplantı ve diyalogların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.

Özerk yönetim bölgelerindeki askeri kurumların ve sivil yönetim yapılarının entegrasyonunun müzakerelerin önündeki en zor konulardan biri olduğunu belirten Ahmed şunları söyledi: “Müzakereler çökmedi. Suriyeliler yıllardır birbirleriyle diyalog kurmadıkları için bazı toplantılarda anlaşmazlıklar ve yanlış anlamalar olması normal.”

İlham Ahmed, Suriye güvenli bir ortama kavuşana kadar bu görüşmelerin devam etmesi çağrısında bulundu. Ahmed, 9 Temmuz'da Şam'da yapılan ve hükümet bakanları, yönetim yetkilileri ve SDG liderinin katıldığı toplantıya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: “Yetkililer olumlu göstergeler ve her iki tarafta da gerçek bir istek gördüklerini söyledi. Toprak bütünlüğü ve devletin birliği gibi genel ulusal konularda görüş birliği var. Bunlar ortak zemin olarak kabul edilebilecek temel noktalar.”

Ahmed, özerk yönetimin devlet çerçevesi dışında alternatif askeri ve idari yapılar oluşturduğu yönündeki suçlamaları şiddetle reddederek, “Yerel yönetişim bağlamında adem-i merkeziyetçilik terimi bir arada yaşama durumunu ifade eder. Başka bir deyişle, bu bir yerel yönetişim biçimidir” dedi.