Yıkımın ortasında kültürel faaliyetlerle dolu bir şehir: Rakka

Rakka
Rakka
TT

Yıkımın ortasında kültürel faaliyetlerle dolu bir şehir: Rakka

Rakka
Rakka

Suriye'nin kuzeyinde yer alan Rakka şehri, terör örgütü DEAŞ’ın bölgeden temizlenmesinin ardından eski kültürel faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmeye çalışıyor.
Rakka Sivil Konseyi’ne bağlı Kültür ve Sanat Komitesi, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) himayesinde, Süryani Katolik Başpiskoposu ve Aziz Asya Kilisesi ile işbirliği içinde, şehrin DEAŞ’tan kurtuluşundan yaklaşık 1 yıl sonra Cumartesi ve Pazar günleri ‘Kaside ve Halk Hikâyeleri’ başlığı altında bir kültürel etkinlik düzenlemeye başladı.
13 yaşında bir kız çocuğu ilk kez jüri karşısına çıkarak, Şair Muhammed el-Furati’nin şiirinden beyitler okudu ve halk oyunu oynadı. Kız çocuğunun yetenekleri oylamaya sunulurken, gösterilen performans jüri üyeleri tarafından büyük alkış aldı. 
 ‘Tarif edilemez bir duygu’
Küçük kız yaşadığı ilk deneyim hakkında “Çocuklarla ilgilenen ‘Rakka’nın Mirası’ grubu üyeleri yeni yetenekler aramak için Rakka'daki okulumuza geldi. Sesimi duydular ve sonra bu aktivitede şarkı söylememi ve dans etmemi istediler. Rakka türküsü söyledim. Çok mutluyum çünkü herkes beni beğendi ve alkışladı. Tarif edilemez bir duygu” dedi.
Rakka Sivil Meclisinde Kültür ve Sanat Komitesi Başkanı Hasan Mustafa Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Yarışmanın ilk günü şiire ayrıldı. 10 yarışmacı katıldı. Bunlardan 3’ü kazandı. 2. gün eski bedevi kıssası, 3. gün de eski halk hikâyeleri anlatılacak” diye konuştu.
DEAŞ’ın açtığı yaralar kapatılıyor
Mustafa, yarışmanın Rakka ve Suriye çölündeki bedevi mirasından esinlenen folklor, halk hikâyeleri ve şiirleri konu aldığını ifade ederek, DEAŞ’ın bölgeyi kontrol altına aldığı dönemde şarkı söylemeyi ve edebiyatı yasakladığını belirtti. Bu durumun yıllar boyunca Rakka’nın köklerini unutmasına neden olduğunu belirten Mustafa, bugün bu kökleri yeniden canlandırmaya çabaladıklarını belirtti. DEAŞ, Rakka’yı kontrol altına aldığı 2014-2017 yılları süresince kültürel ve edebi etkinlikleri yasaklamıştı.
Rakka'daki Aziz Asya Kilisesi'nin Temsilcisi ve etkinliğin sponsorlarından biri olan 34 yaşındaki Muhammed el-Abd, projenin amacının gençlere Rakka mirasını, halk şiirlerini ve bedevi şiirleri tanıtmak olduğunu belirterek, “Atalarımız hakkındaki bu hikâyeler babalarımız tarafından aktarılıyor ve biz bunu korumalıyız” dedi.
23 yaşındaki Rakkalı Ayet, kültürel etkinliğe katılarak şiir okudu. Ayet, “Furati’nin şiirini seçtim çünkü Rakka ve Suriye çölü halkının özelliklerini anlattığına inandığım bir şiir. Bölge halkının özgünlüğünü ve tarihi köklerini yansıtıyor” diye konuştu. Yarışmada birinci olan Ayet, jüri tarafından ödüllendirildi. Ayet, “Yazar Abdusselam el-Acili ilham verici bir yazar. O Rakka’daki her şair ve yazar için bir ışıktır. Şiirimde bu kültürün yapısından ilham aldım” diye konuştu.
Suriye’de yıllarca yaşanan savaşın ardından Rakka sakinleri, şehirlerini hayata döndürmek için çalışıyor. Rakka Sivil Meclisi’nde görevli Abdulgafur el-Halef yaptığı açıklamada, Rakka Mirası ekibinin, 4 aydır kadrolarını güçlendirmek, yeni sesler ve halk mirasına dayanan yeni genç cevherler bulmak için çalıştığını ifade ederek, “Müzikal performansımız kültürel danslara dayanıyor. Eski metinler sadeleştiriliyor ve eski kelimeler çağdaş ve yaygın kelimelerle değiştiriliyor” diye konuştu.
‘Bugün bu meydanlar, eski günlerine dönüyor’
Grup, etkinliğe katılanlara, yerel halk kıyafetleri, bölge halkına özel folklor oyunları ve sözlü halk edebiyatından bölümler sunmayı hedefliyor. Abdulgafur, “Rakka meydanları yıllarca DEAŞ’ın toplu idam ve kafa kesmelerine sahne oldu. Bugün bu meydanlar, eski günlerine dönüyor. Kültürel faaliyetlere ve edebi etkinliklere kucak açıyor” diye konuştu.
12 yaşındaki Ahmed orkestra eşliğinde şarkı söyleyerek yarışmaya katıldı. Savaşın patlak vermesinden sonra ailesiyle birlikte Rakka yakınındaki Ayn’el-İsa kampından nasıl kaçtığını anlatırken, Rakka’nın Mirası grubundan bir üyenin onu duyduğunu ve gruplarına katılmasını istediğini söyledi. Ahmed, “Bunu büyük bir sevinçle kabul ettim. Küçüklüğümden beri şiirleri seviyorum. Bu grup benim hayalimi gerçekleştirmeme yardımcı oldu” diye konuştu.



Gazze'de yetersiz beslenme nedeniyle çocuk ölümleri 66'ya yükseldi

İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi
İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi
TT

Gazze'de yetersiz beslenme nedeniyle çocuk ölümleri 66'ya yükseldi

İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi
İsrail'in Gazze'deki ablukası ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden Ahmed Tuleyb (Filistin Medya Merkezi

Gazze'deki hükümet basın bürosu bugün, İsrail'in sınır kapılarını kapatmaya ve bebek maması girişini engellemeye devam etmesi nedeniyle, Gazze'de yetersiz beslenmeden dolayı ölen çocukların sayısının 66'ya yükseldiğini açıkladı.

Büro, yaptığı açıklamada, İsrail'in bu davranışını “savaş suçu ve insanlığa karşı suç” olarak nitelendirerek, “İsrail işgalinin, uluslararası insani hukuk ve Cenevre Sözleşmeleri'ni açıkça ihlal ederek, sivilleri, özellikle de çocukları yok etmek için açlığı bir silah olarak kullandığını” ortaya koyduğunu belirtti.

 İsrail'in Gazze'yi bombalamaya devam etmesi ve yardımların kendilerine ulaşmasını engellemesi nedeniyle yetersiz beslenmeden ölen Filistinli çocukların aileleri, Han Yunus'taki Nasır Tıbbi Kompleksi'nin dışında (DPA)İsrail'in Gazze'yi bombalamaya devam etmesi ve yardımların kendilerine ulaşmasını engellemesi nedeniyle yetersiz beslenmeden ölen Filistinli çocukların aileleri, Han Yunus'taki Nasır Tıbbi Kompleksi'nin dışında (DPA)

Açıklama, uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler, Arap ve İslam ülkelerini İsrail'e baskı yapmaya ve geçişleri açarak gıda ve tıbbi yardımların girişine izin vermeye çağırdı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Ortadoğu Bölge Direktörü Hanan Balkhy bugün yaptığı açıklamada, WHO'nun Gazze ve Batı Şeria'daki sağlık krizinin derinleşmesinden büyük endişe duyduğunu belirterek, “Gazze'deki hastaneler yaralılarla dolup taşıyor, kan stokları azaldı ve laboratuvarlar tahrip edildi” ifadelerini kullandı.