Güney Sudan’daki tecavüz olaylarına BM’den sert tepki

Güney Sudan’daki tecavüz olaylarına BM’den sert tepki
TT

Güney Sudan’daki tecavüz olaylarına BM’den sert tepki

Güney Sudan’daki tecavüz olaylarına BM’den sert tepki

Güney Sudan'ın kuzeyinde bulunan Bentiu şehrinde 150’den fazla kadının tecavüze ya da cinsel şiddete maruz kaldığı saldırılar Birleşmiş Milletler tarafından sert bir dille kınandı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yanı sıra Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Başkanı Henrietta Fore, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Ofisi (OCHA) Genel Sekreteri Mark Lowcock, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu İcra Direktörü Dr. Natalia Kanem tarafından yapılan ortak açıklamada Güney Sudan'ın kuzeyinde bulunan Bentiu şehrinde 150’den fazla kadının tecavüze ya da cinsel şiddete maruz kaldığı saldırıları kınadı.
Guterres’ten önemli çağrı
Guterres yaptığı yazılı açıklamada, “Bu şiddet olayları bize Güney Sudan’daki sivillerin güvenlik durumunu hatırlatıyor. Güney Sudan liderlerinin son zamanlarda düşmanlıkların sona ermesi ve etkin barışın sağlanmasına yönelik taahhütlerine rağmen özellikle kadınlar ve çocuklar acı çekmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı. Guterres, taraflara sivillerin güvenliğinin sağlanması ve faillerin cezasız kalmaması için çağrıda bulunurken, Güvenlik Konseyi’nin, 18 Aralık'ta Güney Sudan'daki krizi tartışacağı ifade edildi.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, 125 kadın ve kız çocuğunun uluslararası yardım kuruluşları tarafından kurulan acil gıda dağıtım merkezlerine giderken tecavüz edildiğini açıklamıştı.
2013'ten bu yana süren iç savaşta korkunç düzeyde cinsel şiddet vakaları yaşanan Güney Sudan'da 2018'in ilk yarısında kadınların ve kız çocuklarının hedef alındığı 2 bin 300 vaka kaydedildiği ve kurbanların yüzde 20'den fazlasının çocuk olduğu bildirilmişti.
BM ve Troyka Devletleri (ABD, İngiltere ve Norveç) Güvenlik Konseyi'ne verdiği raporda, Güney Sudan'da cinsel şiddet ve insan hakları ihlallerine dair duydukları derin kaygıyı dile getirdi.
Norveç’in Güney Sudan Büyükelçisi, konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Troyka’nın cinsiyet temelli yapılan şiddet eylemlerini kınadığını söyledi. Norveç hükümeti yaptığı açıklamada, ülkenin kontrolü altında bulunan sivillerin korunması ve tecavüzler hakkında kapsamlı soruşturma yürütülerek, suçluların adalete teslim edilmesi için çağrıda bulundu.
Güney Sudan'daki AB misyonu dün yaptığı açıklamada, bu cinsel saldırının Güney Sudan'daki kadına yönelik şiddetin büyüklüğünün yanı sıra vatandaşların karşı karşıya kaldığı acıları hatırlattığını ifade etti. Ayrıca AB, tüm taraflara insan haklarını korumaya, vatandaşların güvenliğini ve onurunu sağlamaları için çağrıda bulundu.
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Güney Sudan Misyonu Başkanı David Shearer, Güney Sudan’daki sivillere yönelik iğrenç saldırıların durdurulması gerektiğini belirterek, "Saldırılar hükümet tarafından kontrol edilen ve hükümetin sivillerin güvenliğinin korunması için sorumlu olduğu bölgede gerçekleşti” dedi. Shearer, silahlı kuvvetler unsurlarının bu tür olaylara karışmaması için disiplin ve askerleri kontrol çağrısında bulundu.
Barış anlaşmasının tarihi ertelendi  
Muhalif Sudan Halk Kurtuluş Hareketi’nin (SPLM-IO) lideri Riek Machar Güvenlik Düzenlemeleri Anlaşması’nın uygulanarak, belirlenen noktalarda güçlerinin toplanması için çağrıda bulundu ve barış anlaşması tarihinin ertelendiğini belirtti. Koalisyonun yeni başkan seçileceği ve Sawa’nın muhalefet koalisyonundan ayrıldığı zamanda karşılıklı suçlamalar geldi. Bu durum tarafların prosedürleri reddetmesine ve aralarında imzalanan anlaşma şartlarının ihlal edilmesine neden oldu.
Machar hareketinin üst düzey subaylarıyla düzenlediği toplantıda, Barış’ın Etkinleştirilmesi Anlaşması’nın uygulanması zaman çizelgesinin ertelendiğini ve komisyonlar tarafından düzenlediği teknik yönlerin olduğunu belirtti. Machar, bölgeler arasındaki sınırı çizecek komisyonun barış anlaşması imzalandıktan 3 ay sonra kurulması gerektiğini fakat ertelendiğini söyledi.
Machar, “Kuvvetlerimizi birleştirmeye ve belirlenen merkezlere gitmeye başlamalıyız. Hükümet güçleriyle hemen ortak askeri eğitime başlamalıyız. Önümüzdeki Mayıs ayında geçiş dönemi başlamadan önce güvenlik düzenlemeleri anlaşmasına göre ulusal orduyu kurmalıyız” diyerek, anlaşma kapsamında etnik kökene bağlı olmayan ulusal ordunun kurulması gerektiğini vurguladı.



Çin'den ABD'ye uyarı: "Kazanan olmayacak"

(Reuters)
(Reuters)
TT

Çin'den ABD'ye uyarı: "Kazanan olmayacak"

(Reuters)
(Reuters)

Alisha Rahaman Sarkar Muhabir 

Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Han Cıng, Pekin ve Washington aralarındaki anlaşmazlıkları çözme çabalarını artırsa da Donald Trump'ı hedef almış gibi görünerek, gümrük vergisi ve ticaret savaşlarının kazananı olmayacağı uyarısında bulundu.

Pekin'de düzenlenen Dünya Barış Forumu'nda konuşan Han, çok taraflı ticaret sisteminin küresel tedarik zincirlerindeki aksamaları önlemenin anahtarı olduğunu söyledi.

Han, Trump'ın gümrük vergileri listesindeki ülkelerin ABD'yle ticaret anlaşmalarını müzakere etmesi için verilen son tarih olan 9 Temmuz'dan sadece birkaç gün önce bu ifadeleri kullandı.

Çin Ticaret Bakanlığı bu hafta yaptığı açıklamada ABD'nin kendileriyle orta yolu bulmaya devam etmesini ve önceki aylarda Trump'ın ülkeye uyguladığı cezalandırıcı ithalat vergileriyle dibe vuran ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin istikrarını korumasını umduğunu belirtti.

Bakanlık, "ABD tarafının, Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin karşılıklı yarar sağlayan kazan-kazan niteliğini derinlemesine anlayacağını umuyoruz" ifadelerini kullandı.

Bakanlık Washington'a anlaşmazlıkları çözmeye yönelik görüşmelerdeki olumlu ivmeyi koruma çağrısında bulunurken diğer ülkeleri ABD'yle, "Çin'in çıkarları pahasına bir anlaşma yapmamaları" yönünde uyardı.

Çin, Trump'ın vergilerine karşı misilleme olarak çok sayıda kritik mineral ve mıknatısın ihracatını askıya almıştı. Mayısta Cenevre'de yapılan ticaret görüşmeleri sırasında Pekin, 2 Nisan'dan itibaren uygulanan kısıtlamaları kaldırmayı taahhüt etmiş ancak ABD kritik malzemelerin kararlaştırıldığı kadar hızlı hareket etmediğini söylemişti.

Sonraki ay Londra'da yapılan görüşmelerde iki tarafın Cenevre anlaşmasının uygulanmasına yönelik bir çerçeve üzerinde mutabık kalmasıyla bir dönüm noktası yaşanmıştı.

Çin Ticaret Bakanlığı nadir toprak ihracatı kısıtlamalarına atfen "Çin şu anda kontrollü ürünler için uygun ihracat lisansı başvurularını inceliyor ve onaylıyor" dedi.

Buna karşılık ABD'nin "Çin'e yönelik bir dizi kısıtlayıcı tedbiri kaldırmak üzere" harekete geçtiğini ve "Pekin'i ilgili durum hakkında bilgilendirdiğini" belirten bakanlık, Washington'ın Asya devine çip tasarım yazılımı, etan ve jet motoru ihracatını yeniden başlattığı yönündeki haberleri doğruladı.

"Her iki taraftaki ekipler Londra çerçevesinin ilgili sonuçlarını uygulamak için daha fazla çaba harcıyor" diyen bakanlık, çerçeve üzerinde mutabakatın "zor sağlandığını" ifade etti.

Geçen ay Bloomberg'e konuşan ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Çin'in "nadir toprak elementlerini kendilerine teslim edeceğini" ve bunu yaptıktan sonra ABD'nin "karşı tedbirleri kaldıracağını" söylemişti.

Bu ticari ateşkes sayesinde Çin, Trump'ın gümrük vergilerinin uygulanmasına verilen 90 günlük ara gelecek hafta sona erdiğinde daha yüksek vergilerle karşılaşma riski altında değil.

Ancak China Economics başkanı Julian Evans-Pritchard'a göre Trump'ın Birleşik Krallık ve Vietnam'la yaptığı ticaret anlaşmaları, Çin'in dolaylı bir hedef olarak kalabileceğini gösteriyor.

Reuters'a konuşan Evans-Pritchard, "Görünen o ki Trump, Çin ihracatının üçüncü ülkeler üzerinden yeniden yönlendirilmesini engellemek istiyor ve bu da ABD gümrük vergilerinin etkisini azaltıyor" diyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia