Netanyahu, yabancı ülke temsilcileri ile operasyon bölgesini inceledi

Netanyahu, yabancı ülke temsilcileri ile operasyon bölgesini inceledi
TT

Netanyahu, yabancı ülke temsilcileri ile operasyon bölgesini inceledi

Netanyahu, yabancı ülke temsilcileri ile operasyon bölgesini inceledi

İsrail Başbakanı Netanyahu, Hizbullah’a ait tünellerin imhasına yönelik başlattığı askeri operasyon ile kendisine yöneltilen yolsuzluk suçlamalarının üstünü kapatmayı hedeflemekle itham ediliyor. Netanyahu, tüm bu suçlamalara rağmen söz konusu tünel operasyonuyla Lübnan hükümetine karşı bir medya kampanyası oluşturmak istiyor. İsrail Başbakanı son olarak yabancı heyetlerin temsilcileri ile birlikte imha edilen Hizbullah tünellerinde incelemelerde bulundu.
Yabancı temsilcilere “Kuzey Kalkanı” operasyonu hakkında bilgi veren Netanyahu, Hizbullah’ın tünelleri İsrail karşıtı operasyonlar için kullandığını belirtti. “Hizbullah’ın kazdığı tüneller İran’ın bölgedeki düşmanca tutumunun bir örneği” diye konuşan Netanyahu yabancı temsilcilerden İsrail’in egemenlik haklarının ihlal edilmesini kınamaları ve Hizbullah’a karşı çıkmayan ve onu destekleyen Lübnan hükümetine karşı daha şiddetli yaptırımlar uygulanmasına destek vermelerini istedi.
Yabancı temsilcilere operasyon bölgeleri ziyaretinde Kuzey Birlikleri Komutanı General Yoel Strick ile Genel Komutanlık Planlama Heyeti Başkanı General Emir Abulafia da eşlik etti. Netanyahu temsilcilere “Düşmanlarımızı programlı bir şekilde ‘tünel silahından’ arındırıyoruz. Gerektiği gibi hareket edeceğiz. Bize düşmanlık eden hayatını tehlikeye atar. Hizbullah ve Hamas bunu biliyor” dedi.
Netanyahu, İsrail ordu medyasının muhabirlerine söz konusu incelemelerle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Temsilcilerden kesin bir dille İran, Hizbullah ve Hamas’ın bölgedeki düşmanca tutumlarını kınamalarını istedim. Kuzey Kalkanı operasyonu yeni başladı. Operasyon sonunda Hizbullah’ın geliştirmek için çaba harcadığı tünel gücü yok olacak. İsrail, Hizbullah’ın tam bir şekilde kınanmasını ve ona daha şiddetli ek yaptırımlar uygulanmasını bekliyor. Lübnan hükümetinin de bunu kınaması ve Hizbullah’ın İsrail’e saldırmak içi kendi topraklarını kullanmasına daha fazla izin vermemesi gerekiyor.”
Konunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK)gelecek oturumunda gündeme getirileceğini belirten Netanyahu “Bu bizim Hizbullah ve İran’ın tünel gücünden soyutlanması için sahada harcadığımız çabaları tamamlayan önemli bir diplomatik adım” diye konuştu.
Netanyahu daha önce de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmede gerçekleştirdikleri operasyon hakkında bilgi vermiş ve terörist Hizbullah örgütü karşısında daha şiddetli yaptırımlar uygulanmasını istemişti.
İsrail’in talebi ve Lübnan ordusunun da onayı ile Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nden (UNIFIL) bir heyetin ortaya çıkarılan bir tüneli denetlemek için İsrail’e gelmesi kararlaştırıldı. İsrailli kaynaklar, İsrail’in kısa süre önce Hizbullah’a Lübnan-İsrail sınırlarındaki tünelleri açığa çıkaracağını söylediğini iddia etti. Kaynaklar, İsrail’in Hizbullah’a operasyonun İsrail sınırları içindeki tüneller ile sınırlı kalacağını bildirdiğini ve kendi güçlerine herhangi bir saldırı yapılması durumunda tüm tünellerin yıkılacağını ilettiğini aktardı.
İsrail ordusundan üst düzey bir subay da dün yaptığı açıklamada ilk incelemelerin iki gün önce keşfedilen tünellerin taktiksel bir hedefi olduğuna işaret ettiğini belirterek Hizbullah’ın bu tünelleri kazarken acele etmediği ve bir tünelin kullanılabilir hale gelmesinin iki ay sürdüğünü söyledi. Kuzey Kalkanı operasyonu ile İsrail topraklarına uzanan tünellerin yok edilmesinin hedeflendiğini belirten subay, Hizbullah’ın bu aşamada operasyona karşılık vermeyeceğini tahmin ettiğini dile getirdi. Söz konusu operasyonun bölgedeki gerginliği artırma ve Lübnan topraklarının ihlali ihtimalini göz ardı etmeyen İsrailli subay “Ancak iki taraf da savaş istemiyor” ifadelerini kullandı.
İsrail İstihbarat Bakanı Yisrael Katz, Kuzey Kalkanı operasyonunun Lübnan merkezli Hizbullah örgütünün saldırı gücünü zayıflattığını ve yer altından İsrail topraklarına sızmasını engellediğini söyledi. Katz bir radyo kanalına yaptığı açıklamada Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın öz konusu sırrın açığa çıkmasından dolayı panik içinde olduğunu düşündüğünü belirterek “İsrail Lübnan’ın bölgedeki siyasetten tecrit edilmesi için çalışıyor” ifadelerini kullandı. Katz, ABD’nin Hizbullah’a yönelik yaptırımlara öncülük etmesi konusunda da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile anlaştığını kaydetti.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.