CNN'in New York ofisindeki bomba alarmı

New York polisi CNN binası önünde
New York polisi CNN binası önünde
TT

CNN'in New York ofisindeki bomba alarmı

New York polisi CNN binası önünde
New York polisi CNN binası önünde

Bomba ihbarı nedeniyle tahliye edilen CNN'in New York ofisinin bulunduğu Time Warner Center binasında tehlikenin geçtiği ve durumun normale döndüğü bildirildi. 
New York Polis Departmanından (NYPD) yapılan yazılı açıklamada, Time Warner Center'daki tehlikenin geçtiğini duyuruldu. 
Polis, bomba ihbarı nedeniyle trafiğe kapatılan 58. sokağın da hem yaya hem araç trafiğine açılarak, durumun normale döndüğünü kaydetti. 
ABD'nin en büyük yayın kuruluşlarından CNN'in New York ofisinin bulunduğu Time Warner Center binası, bomba ihbarı nedeniyle boşaltılmıştı. 
Don Lemon'un sunduğu "CNN Tonight" adlı programın canlı yayında olduğu anlarda binada yangın alarmı çalması sonucunda kanal canlı yayını durdurup bant yayınına geçmişti. 
Binanın tahliye edilmesinden kısa süre önce ABD Başkanı Donald Trump'ın "Yalan haberler-Halkın düşmanı" şeklindeki Twitter paylaşımı tepki toplamıştı.
Ekim ayında da şüpheli paketler gönderilmişti
ABD'de geçen ay yapılan ara seçimler öncesi, ekim ayında eski ABD Başkanı Barack Obama ve eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da dahil olmak üzere birçok Demokrat Partili ismin adreslerine içinde "boru bombası" adı verilen bir düzenek bulunan paketler gönderilmişti. 
Söz konusu paketlerin adreslerinden birisi de CNN'in New York ofisi olmuş, bina bomba alarmı nedeniyle tahliye edilmişti.
Paketleri gönderdiği belirlenen 56 yaşındaki Cesar Altieri Sayoc, cuma günü Florida'da gözaltına alınmıştı. Cumhuriyetçi Parti'nin resmi üyesi olan Sayoc'un sosyal medya hesaplarında Donald Trump yanlısı mesajlarının yanı sıra liberallere karşı komplo teorilerinin yer aldığı belirlenmişti.



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP