'Çingene Kızı'nın 12 parçası ziyarete açıldı

"Çingene Kızı" mozaiğinin ABD'den Gaziantep'e getirilen 12 parçası, Zeugma Mozaik Müzesi'nde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da katıldığı törenle ziyarete açıldı.

'Çingene Kızı'nın 12 parçası ziyarete açıldı
TT

'Çingene Kızı'nın 12 parçası ziyarete açıldı

'Çingene Kızı'nın 12 parçası ziyarete açıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Çingene Kızı" mozaiğinin ABD'den Gaziantep'e getirilen 12 parçasının ziyarete açılması nedeniyle Zeugma Mozaik Müzesi'nde düzenlenen törende, Zeugma Antik Kenti'nin 1998 yılında keşfedildiği günden bu yana 2. yüzyıl ile bugünün dünyası arasında bir kültür köprüsü olduğunu söyledi. 
Bugün gerçek bir markaya dönüşen Çingene Kızı mozaiğinin, mitolojideki "ana tanrıça Gaia"ya, Büyük İskender veya başka bir kişiye ait olabileceğini ifade eden Ersoy, şunları kaydetti:
"Bilimsel verilerin dışında bu portre ile ilgili kesin olan bir şey varsa o da belleklerimize kültür tarihimizin bir parçası olarak kazınmış olmasıdır. Kültürel mirası bir materyal olmanın ötesine taşıyan da bu aidiyet duygusu. Bu sebeple kültürel miras aynı duyguları paylaşmayı sağlayan güçlü bir bağlılıktır. Bugün bu bağın gücüne güç katıyoruz. Çingene Kızı'nın resmedildiği kompozisyona ait 12 parça, eşsiz mozaik bizlerle ana yurdunda buluşuyor. Bu kavuşmanın, ilk 11 ayda 251 bin ziyaretçi sayısıyla kendi ziyaretçi rekorunu kıran Zeugma Müzemize olan ilgiyi kat be kat artıracağına inanıyorum. Altını kuvvetle çizmek isterim ki topraklarımızda yaşamış tüm uygarlıkların kültürel mirasına sahip çıkmak politikalarımızın temeli. Bu coğrafyadan koparılan kültür varlıklarının yurtlarına döndürülmesinin ısrarla takipçisi olacağız. Bu bizim ülkemize ve tüm insanlığa karşı sorumluluğumuzun bir gereği."
"Her eser ait olduğu yerde güzel"
Bakan Ersoy, tüm dünyaya, insanlığın ortak kültürel mirası olan eserlerin ait oldukları yerde korunması ve gelecek nesillere aktarılması noktasında hassasiyet göstermeleri için bir kez daha çağrıda bulunarak, "Kaçırılan eserlerin ait oldukları topraklara dönmesine izin vererek kazanmak ilkesini herkesin benimsemesi en içten temennimiz. Her eser kendi vatanında ait olduğu yerde güzel, orada anlamlı. Bu bizim kültürel varlıkların özüne olan saygımız yaklaşım felsefemiz." diye konuştu. 
Ersoy, Zeugma Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay ve ekibi ile mozaiklerin iadesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. 
Maslahatgüzar Hovenier
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier de böylesine önemli bir törende olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür" sözünü anımsattı. 
Türkiye'nin, dünyanın en önemli hazinelerinden bazılarına ev sahipliği yaptığını ifade eden Hovenier, "Bu muhteşem yerlerden eski uygarlıklar bizlere yeniden seslenmektedir. Bugün Türkiye'nin olağanüstü mirasının bir parçası olan Roma dönemi Çingene Kızı mozaiğine 'Evine hoşgeldin' demekten çok memnunuz." dedi. 
Hovenier, kültürel mirasın korunmasının eş güdümlü ve uluslararası bir çaba gerektirdiğine dikkati çekerek "Bu da demek oluyor ki hepimiz eski eser kaçakçılığının durdurulması ve bu eserlerin gerçek evlerine dönmesinin kolaylaştırılması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Amerika Birleşik Devletleri ve hükümeti, kültürel mirasın korunması ve muhafaza edilmesinde, Türk hükümeti dahil dünyada birçok hükümetle iş birliği yapmaktan gurur duymaktadır." diye konuştu.
Vali Davut Gül de, Gaziantep'in binlerce yıllık kültürel ve tarihi mirasa sahip olduğunu vurguladı.
"Büyük devlet olma, çakıl taşı nerede olursa bunu alabilme gücüyle ilgilidir" diyen Gül, dolayısıyla bugün de Türkiye'nin, kendisine ait olan bir eseri, bir varlığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde ait olduğu topraklara getirdiğini belirtti. 
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de dünyanın kalbinin, nabzının bugün 'gazi şehirde', Zeugma Müzesi'nde attığını kaydetti.
Çingene Kızı, kız kardeşi Belkıs'a kavuştu 
Çok heyecanlı ve mutlu olduğunu anlatan Şahin, "Bize göre zenginlik Anadolu'dur, zenginlik tarihtir, zenginlik kültürdür ve zenginlik kültürel mirastır. Bugün bu müzede Roma döneminin en güzel zarafetini, estetiğini, entellektüel yapısını, sanat eserini sosyal hayatını görüyorsunuz. 60 yıl önce büyük bir hasretle başlayan Çingene Kızı ailesine kavuşuyor, kız kardeşine kavuşuyor, tablosuna kavuşuyor. Çingene Kızı'nın ailesine, kız kardeşi Belkıs'a nasıl kavuştuğuna hep birlikte şahitlik edelim." ifadelerini kullandı. 
Konuşmaların ardından mozaiklerin üzerindeki örtü Bakan Ersoy, milletvekilleri ve diğer protokol üyeleri tarafından kaldırılarak sergilenmek üzere açıldı. 
Öte yandan, Zeugma Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay da getirilen parçalar ve mozaiğin bütünü hakkında Bakan Ersoy'a bilgi verdi. 
Tören öncesi, ünlü arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu ile Bora Uymaz tarafından bugüne özel bestelenen "Zeugma" süiti seslendirildi. 
Bu arada, parçalar arasında bulunan kadın başı figürüne, mozaiklerin çıkarıldığın köyün adı olan "Belkıs"ın isim verildi. 
Çingene Kızı mozaiğinin bordüründen çalınan 12 mozaik parçasında, satir, pan maskesi, Hint tavus kuşu, maenad maskesi gibi tasvirler bulunuyor.
1965'ten beri ABD'deydi
1960'lı yıllarda Nizip ilçesine 10 kilometre mesafedeki Belkıs Mahallesi yakınlarındaki Fırat Nehri kıyısında bulunan Zeugma Ören Yeri'ndeki kaçak kazılarda yurt dışına çıkarılan, 1965'te Bowling Green Devlet Üniversitesince 35 bin dolar karşılığında Peter Marks isimli sanat tacirinden satın alınan Zeugma mozaikleri, o tarihten bu yana üniversitedeki Wolfe Sanat Merkezi girişinde üzeri cam panel içinde döşenmiş vaziyette sergileniyordu.
Eserlerin Türkiye'ye getirilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ABD'nin Bowling Green Eyalet Üniversitesi arasında yaklaşık 5 ay önce protokol imzalanarak çalışmalara başlanmış ve parçalar uçakla 28 Kasım'da Gaziantep'e getirilmişti.



Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Avustralya'da et yiyen bakteri salgınının Melbourne banliyösünde yayılması, ülkenin baş sağlık görevlisinin uyarılarına neden oldu.

Profesör Ben Cowie, Victoria bölgesine, Buruli ülseri vakalarının eyalet genelinde "yüksek seyrettiği" uyarısını yaptı. Ascot Vale banliyösüyle bağlantılı enfeksiyonlarda son zamanlarda artış görülüyor.

"Lezyonlar genellikle yavaş büyüyen ağrısız yumru veya yara şeklinde ortaya çıkıyor ve başlangıçta böcek ısırığıyla karıştırılabilir" dedi.

Sivrisinekler aracılığıyla yayıldığı düşünülen yumrunun daha sonra yıkıcı deri ülserine dönüştüğünü söyledi.

"Herkesin" enfeksiyona yakalanabileceği uyarısında bulunsa da enfeksiyon daha çok 60 yaş üstü kişilerde görülüyor.

Prof. Cowie bir sağlık tavsiyesinde, hastalığın coğrafi olarak yayıldığını ve artık belirli kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmadığını, sağlık yetkililerine 17 Aralık itibarıyla 344 vaka bildirildiğini olduğunu söyledi.

Buruli ülseri nasıl önlenir
Prof. Cowie, halka bol ve hafif giysilerle örtünmelerini, sivrisineklere açık alanlardan kaçınmalarını ve kişisel böcek kovucu kullanmalarını tavsiye etti.

"Hızlı tedavi, cilt kaybını ve doku hasarını önemli ölçüde azaltabilir ve daha yoğun tedavi ihtiyacını önleyebilir" diye ekledi.

Kuluçka süresi 4 haftayla 9 ay arasında değişiyor. Buruli ülseri lezyonu vücudun herhangi bir yerinde oluşabiliyor ancak en yaygın olarak uzuvların açıkta kalan bölgelerinde görülüyor.

Bilim insanlarının keseli sıçanları analiz etmesiyle hastalık, Yeni Güney Galler'in Batemans Bay kasabasında endemik hale geldi.

Keseli sıçanların ülser geliştirdiği biliniyor ve sivrisinekler hastalığın insanlara bulaşmasında rol oynuyor.

Independent Türkçe