ABD: Yemen'deki Arap koalisyonunun desteğinin durdurulmasına şiddetle karşıyız

ABD: Yemen'deki Arap koalisyonunun desteğinin durdurulmasına şiddetle karşıyız
TT

ABD: Yemen'deki Arap koalisyonunun desteğinin durdurulmasına şiddetle karşıyız

ABD: Yemen'deki Arap koalisyonunun desteğinin durdurulmasına şiddetle karşıyız

ABD, Yemen'deki iç savaşta Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyona destek vermeye devam edeceğini duyurdu. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İran'ın bölgedeki etkisine karşı ülkede varlıklarının sürdürüleceği belirtildi.
Senato'da geçtiğimiz ay yapılan oylamada Suudi destekli koalisyon birliklerine silah satışı ve istihbarat paylaşımı dahil askeri desteğin sonlandırılması kararı çıktı.
Çatışmadan çekilme ve koalisyona yapılan yardımın kesilmesi seçeneklerinin değerlendirildiğini söyleyen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Timothy Lenderking, "Koalisyona verdiğimiz desteğin devam etmesine inanıyoruz. Eğer bu desteği çekersek yanlış bir mesaj göndermiş olurduk" diye konuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde bir güvenlik forumunda konuşan Lenderking, İsveç'te başlayan müzakere sürecini değerlendirdi. İstikrarlı ve birleşik bir Yemen arzuladıklarını belirten Lenderking, bu ülkenin geleceğinde İran destekli bir tehdide yer olmadığının altını çizdi.
Yemen'deki koalisyonu desteklemeye devam etmek istediklerini ve buradaki İran etkisine ve İslami militanlığa karşı mücadele çabalarına katılmaya devam edeceklerini söyledi.
Görüşmelerin barış için 'hayati ilk adım' olduğunun altını çizen Lenderking, geçiş hükümeti ve güven arttırıcı önlemler konusunda somut adımlar beklediklerini kaydetti.
ABD geçtiğimiz ay Yemen'deki koalisyon güçlerine ait hava araçlarının yakıt verilmesini sonlandırmıştı.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun desteklediği hükümetle, İran bağlantılı Husiler arasındaki Birleşmiş Milletler destekli barış görüşmeleri geçtiğimiz perşembe günü İsveç’in Rimbo kentinde başladı.
BAE'de bir güvenlik forumuna verdiği demeçte, "Koalisyonu desteklemenin gerçekten gerekli olduğuna inanıyoruz. Desteğimizi durdurursak yanlış mesaj göndeririz.” dedi.
Dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı ülkede yaklaşık dört yıldır süren çatışmalar sonucu en az 10 bin kişi hayatını kaybetti, yüz binlerce kişi evini terk etmek zorunda kaldı.
Uzmanlar, barış anlaşması yapıldıktan sonra silahsızlandırılması gereken militan sayısının bir milyon militanı bulacağını tahmin ederek, güvenlik sektörü reformlarına duyulan ihtiyacı ekleyerek, hasar gören altyapıyı tamir ederek ekonomiyi desteklediklerini söyledi.
“Erken toparlanma çalışmaları sürüyor, ancak kapsamlı yeniden yapılanma ancak barışçıl bir ortamda gerçekleşebilir. Bu yüzden kötü niyetli İran etkisine karşı yolu kapatmak istiyoruz. ” açıklamasında bulundu.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.