Macron’un tavizleri Fransızları memnun etmedi

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Başbakan Philippe ve Ekonomi Bakanı Le Maire
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Başbakan Philippe ve Ekonomi Bakanı Le Maire
TT

Macron’un tavizleri Fransızları memnun etmedi

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Başbakan Philippe ve Ekonomi Bakanı Le Maire
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Başbakan Philippe ve Ekonomi Bakanı Le Maire

Paris yönetimi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un verdiği tavizlerin ardından Sarı Yelekliler'e ilişkin kamuoyundaki değişimleri yakından takip ediyor.
Hükümet, Fransa Cumhurbaşkanı'nın verdiği tavizlerin protestoları sona erdirmesini ve beşincisi düzenlenmesi hedeflenen Kara Cumartesi taraftarlarının sokağa inmesini engellemesini umuyor. Olağandışı bir şekilde mütevazi bir tavır sergileyen ve hatalarını kabul eden Macron, geç de olsa protestocuların taleplerinin çoğuna olumlu yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Macron, yaklaşık 1200 euro olan asgari ücretin 2019'da euro artırılacağını söyledi. Bu artışın devlet tarafından karşılanacağının altını çizdi.
Açıklamalarını işçi ve işveren konfederasyonları liderleriyle görüşmesinin ardından yapan Macron, fazla mesai ücretlerinin vergiden muaf tutulacağını ve özel sektörden çalışanlara yılsonu ikramiyesi verilmesini talep edeceklerini de söyledi.
Macron aynı zamanda 2 bin euronun altında kazanan emeklilerden yeni alınmaya başlanan sosyal güvenlik vergisinin de iptal edildiğini duyurdu.
Ancak Fransa Cumhurbaşkanı, Sarı Yelekliler'in talepleri arasında yer alan, "servet vergisinin yeniden uygulamaya konulması" isteğini reddetti. Macron, göreve gelmesinin hemen ardından söz konusu vergiyi kaldırmıştı.
Macron, maaşları yüksek olanlar için yeni bir vergi çıkartmaktan da kaçındı. Hükümet Sözcüsü Benjamin Griffo’ya göre bu kararların 8 ila 10 milyar euro arasında maliyeti olacak. Bu meblağa hükümetin daha önce akaryakıta koyduğu zamlardan vazgeçmesi nedeniyle 4 milyar euro daha eklenecek. Bu yılın sonuna kadar meclise sunulacak bütçede sapma toplamda 10 ila 12 milyar euroyu bulacak.
Ancak hükümet ve cumhurbaşkanlığı düzeyinde verilen tavizler, siyasiler ve Sarı Yelekliler arasında beklenen etkiyi oluşturmadı.
Uzmanlara göre Fransız siyasetinde duruma ilişkin alınan pozisyonda Cumhuriyetçi Parti merkezde yer alırken Demokrat Parti, geleneksel sağ ve işverenler bazı çekinceleri dışında yapılanları alkışlıyor.
Ancak aşırı sağı temsil eden Ulusal Birlik Partisi ve taraftarları hükümetin aldığı tedbirlere yönelik sert eleştirilerde bulunuyor.
Sol kanatta da sosyalist ve komünist partiler, önlemleri yetersiz ve eksik buluyor. Hükümetin çoğunluğa sadece “kırıntı” verdiğini ancak servet sahiplerine ayrıcalık tanındığı konusunda eleştiride bulunuyorlar.
Muhalifler, önlemlerin vergi ve sosyal alanlarda adalet sağlamadığını ve hükümetin sosyoekonomik politikalarında gerçek bir değişime işaret etmediğini savunuyor.
Sarı Yelekler hareketine gelince; televizyon kanallarında 23 milyon kişinin izlediği Macron’un konuşmasını onaylayanlar da oldu, hayal kırıklığı yaşayanlar da...
Dünden bu yana sosyal medya hesapları üzerinden cumartesi günü yeniden sokaklara çıkma çağrısı yapıldı. Geçtiğimiz birkaç saat içinde medya, sokaktaki insanların konuyla ilgili değerlendirmelerini yayınladı. Cevaplar birbirinden farklıydı. Kimi referandum istiyordu, kimi hükümetin önlemlerini bir diyalog kapısı olarak görüyordu. Araştırma şirketi Odoxa tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre Sarı Yelekler ve Fransızlar alınan önlemler konusunda ikiye bölündüler. Ankete katılanların yüzde 54'ü eylemlerin devam etmesini istedi. Ancak bu oran daha önceki ankete göre eylemlere destekte yüzde 12 oranında düşüş anlamına geliyor.
Boyun Eğmeyen Fransa'nın lideri Jean-Luc Melenchon, sürmekte olan şiddete ve Fransız ekonomisine verdiği büyük hasara rağmen protestoların devam etmesi çağrısında bulundu. 
Macron, gelinen noktada protestocular ile bütçe açığı arasında sıkışmış durumda. Fransa Cumhurbaşkanı'na yakın olan Ulusal MeclisBaşkanı Richard Ferrand dün bütçe açığının AB tarafından belirlenen yüzde 3 tavan değerinin üstünde olmasının beklendiğini açıkladı. Bu durum, Avrupa Komisyonu için de endişe kaynağı. Avrupa Komisyonu Ekonomik İlişkiler Komiseri Pierre Moscovici, alınan önlemlerin bütçe açığı üzerindeki etkilerini "dikkatle" izlediğini söyledi. Macron, Başbakan Edouard Philippe'den planlanan eylemin ayrıntılarını milletvekillerine vermesini istedi. Ancak hükümet en azından şimdilik bu talimatı yerine getirmedi. Yürüyüş Partisi Sözcüsü Gabriel Attal yaptığı açıklamada satın alma gücünün artmasına ilişkin bilgisayar verilerinin merkeze alınmayacağını söyledi.
Yapılan değerlendirmeler gözlerin Sarı Yelekler içindeki bölünmeye çevrileceği yönünde. Ancak hükümetin üniversiteye girişe ilişkin yapılan değişikliklere yönelik öğrenci protestolarına da eğilerek acil çözüm bulmak için çalışılması gerektiği uyarısında bulunuluyor.



Los Angeles yangınları büyüyor: Hollywood'da kaos yaşanıyor

Kaliforniya'da, bölge tarihinin en korkunç yangını yaşanıyor (AP)
Kaliforniya'da, bölge tarihinin en korkunç yangını yaşanıyor (AP)
TT

Los Angeles yangınları büyüyor: Hollywood'da kaos yaşanıyor

Kaliforniya'da, bölge tarihinin en korkunç yangını yaşanıyor (AP)
Kaliforniya'da, bölge tarihinin en korkunç yangını yaşanıyor (AP)

ABD'nin Kaliforniya eyaletinde şiddetli rüzgarın etkisiyle yayılan orman yangını devam ediyor. 

Los Angeles şehrinde birçok bölgede ağır hasara yol açan yangınlarda can kaybı 5'e yükseldi. Ayrıca en az 130 bin kişi için tahliye emri verildi. 

Donald Trump, orman yangınları nedeniyle ABD Başkanı Joe Biden yönetimini hedef aldı. Sosyal medya platformu Truth Social'da yaptığı paylaşımda, yangınların "Biden ve Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ikilisinin berbat beceriksizliği ve kötü yönetimi" sebebiyle çıktığını iddia etti.

Los Angeles'ta yangın musluklarında su olmadığını ve Federal Acil Durum Yönetim Kurumu'nun (FEMA) parasının bulunmadığını öne süren Trump, "İşte Joe Biden'ın bana bıraktığı bu. Teşekkürler Joe" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi lider, Kalifornia yönetiminin çevre politikalarının tatlı suyu yaban hayatı bölgelerine yönlendirdiğini, bunun da yangınla mücadelede kullanılan su kaynaklarını kuruttuğunu iddia ederek, Newsom'un istifasını istedi.
 

dvfgthy
Kaliforniya'nın güneyindeki sahil şeridinde büyük hasar meydana geldi (Maxar)

Demokrat Vali Newsom ise CNN'e yaptığı açıklamada, Trump'ın eleştirilerine yanıt vererek "Bu durumda bile siyaset yapmak istemesi inanılır gibi değil" dedi ve ekledi: 

İnsanlar evlerini, sevdiklerini hatta hayatlarını kaybediyor. Yangınlar çocukların okullarını, ailelerin yaşamlarını yok ediyor ama Trump siyaset peşinde.

En az bin yapının kullanılmaz hale geldiği yangın, salı günü şiddetlenen rüzgarın da etkisiyle yaklaşık 110 kilometrekarelik alanı yok etti. CNN'in aktardığına göre bu, Kaliforniya bölgesi tarihindeki en yıkıcı yangın. Uydu görüntüleri de yaşanan doğa felaketinin boyutlarını ortaya koyuyor.

BBC'nin aktardığına göre itfaiye ekipleri, havuz ve göletlerden su çekerek yangınlara müdahale etmeye çalışıyor. 

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass'in yangınlar patlak verdiğinde şehirde bulunmaması da tepki topladı. Bass, geçen yaz itfaiye bütçesinden 17 milyon dolar kesinti yaptığı için de eleştiri yağmuru altında. 
 

dvfgthy
İtfaiye ekipleri yangınları henüz kontrol altına alamadı (Maxar)

Wall Street Journal, zenginlerin evlerinin yer aldığı Pasifik Palisades bölgesinde kaos yaşandığını aktarıyor. Bölgede mülkü olan Hollywood yıldızları arasında Reese Witherspoon, Ben Affleck, Jennifer Garner ve Steven Spielberg gibi isimler var. 

Hollywood Hills bölgesi de tahliye ediliyor. BBC, Paris Hilton ve Billy Crystal'ın buradaki evlerinin boşaltıldığını aktarıyor.

76 yaşındaki Crystal, orman yangınında 9 milyon dolarlık evini kaybederken, Hollywood Reporter'a yaptığı açıklamada "Yıkımın büyüklüğünü anlatmaya kelimeler yetmez" dedi. 

87 yaşındaki Anthony Hopkins'in 6 milyon dolar değerindeki evi de yangında kül oldu. Hollywood yıldızları John Goodman, Miles Teller, Anna Faris, Adam Brody ve Leighton Meester da evleri alevlerde yok olan isimler arasında yer alıyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian, BBC, CNN