Thatcher’ın güvenoyunun geri çekilmesini öneren Heseltine kimdir?

Heseltine geçen pazar  günü Brexit karşıtları konferansında (AFP)
Heseltine geçen pazar günü Brexit karşıtları konferansında (AFP)
TT

Thatcher’ın güvenoyunun geri çekilmesini öneren Heseltine kimdir?

Heseltine geçen pazar  günü Brexit karşıtları konferansında (AFP)
Heseltine geçen pazar günü Brexit karşıtları konferansında (AFP)

Margaret Thatcher İngiltere Başbakanı olarak 11, Muhafazakâr Parti lideri olarak 15 yıl liderlikten sonra hakkındaki güvenoyu oylamasını kazanmasına rağmen 1990 yılında  istifa etti. Ancak istifası sürpriz olmadı. Zira istifası, İngiltere’de parti ve hükümet içindeki çatışmanın tırmanmasından ve Muhafazakar Parti’de Avrupa ile bütünleşme ya da iş birliği konusunda yaşanan bölünmeler sonrasında Michael Heseltine tarafından yönetilen içteki savaşın ardından geldi. Heseltine, Thatcher’ın yardımcısı ve güçlü müttefiki Geoffrey Howe’yi parti liderliğine adaylık için teşvik etti. Taraftarlarının Demir Leydi lakabı taktığı Thatcher’a yönelik güvenoylamasında Thatcher’ın aleyhine çalıştı.
Peki 1990 yılında Thatcher’ın güvenoyunun geri çekilmesini öneren Heseltine kimdir?
Muhafazakar bir politikacı ve işadamı olan 85 yaşındaki Lord Michael Heseltine, 21 Mart 1933’te dünyaya geldi.
Kariyerine bir gayrimenkul geliştiricisi olarak başladı ve ardından  Haymarkey Yayınevi'ninkurulmasına katkıda bulundu. 1966’dan 2001’e kadar parlamento koltuğunda oturdu.
Heseltine’nin yıldızı Başbakan Yardımcısı olarak çalıştığı dönemin yanı sıra  Margaret Thatcher ve John Major hükümetlerinde de parladı.
Heseltine, 1979’da Çevre Bakanı olarak Bakanlar Kurulu’na katıldı. “Satın alma hakkı” kampanyası iki milyon ailenin ev sahibi olmasını sağladı.
Ekonomik meselelerde Thatcher ile sürekli çatışma içinde olmasına rağmen bir medya yıldızı ve karizmatik bir Bakan olarak kabul edildi. 1983’te Savunma Bakanlığı'nı devraldı ve siyaset koltuğu için 1986’da istifa etti.
Lord Michael Heseltine, 1990 yılında İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’a parti liderliğinde meydan okuduğunu duyurdu. Bu, Başbakan Yardımcısı Geoffrey Howe’nin Thatcher’ın güvenoyunun çekilmesine yönelik oylamayı atlamak için yeterli oy toplayamayacağını belirterek kasım ayında onun istifa mektubunu sunması sonrasında geldi.
Demir Leydi'nin devrilmesinden sonra John Major başbakanlık görevini üstlendiğinde Lord Heseltine, Bakanlar Kurulu'na geri döndü. Ticaret Konseyi Başkanlığı'nı devraldı. Başbakan Yardımcısı ve Birinci Devlet Bakanı olarak görev yaptı.
1997’de parti liderliğini devralmayı reddetmesine rağmen partinin güçlü bir savunucusu olmaya devam etti.
Mart 2017’de İngiliz hükümeti, Heseltine’yi parlamentonun AB’den çıkış prosedürlerini onaylaması gerektiğine dair Lordlar Kamarası tarafından kabul edilen kanun tasarısında yapılan bir değişikliği desteklemesinin ardından hükümet danışmanlığı görevinden aldı.
Heseltine, geçen hafta sonu “İngiltere İçin En İyi” adlı grubun bir konferansına katıldı ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına karşı çıkanların düzenlediği mitingde de bir konuşma yaptı.



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.