Yemen’de hangi konularda Husilerle uzlaşı sağlandı?

El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor
El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor
TT

Yemen’de hangi konularda Husilerle uzlaşı sağlandı?

El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor
El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor

Husiler ve meşru hükümet heyetleri arasındaki Yemen barış görüşmelerine ev sahipliği yapan ve 8 gün boyunca oldukça hareketli saatler geçiren İsveç Kraliyet Sarayı’nın ışıkları sonunda söndürüldü.
Husi milisleri, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in arabuluculuğunu yaptığı istişarelerin nihayetinde, Hudeyde şehrinden ve BM denetimindeki limanlardan çekilmeyi kabul ettiler. Bu, uluslararası desteğin varlığı ile birlikte 8 gün süren istişarelerde elde edilen en önemli kazanımlardan biri oldu.
Husiler, Hudeyde’den çekilmeyi kabul etti
Husi grubu, hükümetin mahkûmların ve tutukluların mübadelesi için sunulan yürütme mekanizmasını kabul etmesinin ardından Hudeyde’den çekilmeyi kabul etti. İstişareler, ekonomik açıdan, Sana havalimanı ve istişarelerin genel çerçevesi ile ilgili alanlarda başarısız oldu. Bununla birlikte ateşkes ve insani yardım geçişlerinin sağlanmasıyla görevli ortak bir komite kurulması ve Taiz kentindeki kuşatmanın kaldırılmasına yönelik bir ön anlaşmaya varıldı. Ayrıca BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths tarafından önerilen siyasi çözümün genel çerçevesi üzerine varılacak uzlaşı bir sonraki istişare turuna ertelendi.
Uzlaşıya varılamayan konular
Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani kapanış oturumu sırasında yaptığı konuşmada, Husi grubu ile yapılan istişareler kapsamında Sana havaalanının açılması, ekonomik meseleler, merkez bankasına ilişkin dosyalar ve çalışanların maaşlarının ödenmesi gibi hususlarda uzlaşıya varılamadığını ifade etti.
Yemen Dışişleri Bakanı, Hudeyde ve esir mübadelesi konusunda varılan anlaşmanın Husiler tarafından hayata geçirilmesinin öncesinde, meşru hükümetin diğer herhangi bir istişareye gitmeyeceğini açıkladı. Esirlerin serbest bırakılması hususunda yaşanacak herhangi bir gecikmeden BM’nin sorumlu olacağını ifade eden Yemani, darbenin Taiz’deki son tezahürlerini sona erdirmek için güvenli koridorlar açılması üzerine anlaşmaya varıldığını kaydetti.
İstişareler, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt ve Yemen'deki siyasi süreci destekleyen ülkelerin büyükelçilerinin katılımıyla dün sona erdi.
Anlaşmaya varılan meseleler
Guterres, Hudeyde’deki durum, ateşkes, birliklerin çekilmesi ve Taiz şehrine bir koridor açılması gibi hususlarda anlaşmaya varıldığını, fakat Sana havaalanı ve ekonomi dosyası ile birlikte kapsamlı bir çözüm için yapılacak çerçeve anlaşmanın bir sonraki istişare turuna ertelendiğini açıkladı.
Riyad’ın Washington Büyükelçisi Prens Halid bin Selman, Twitter’dan yaptığı bir paylaşımda, anlaşmanın Yemen’in ve bölgenin güvenliğini sağlamak için önemli bir adımı temsil ettiğini belirtti. Selman ayrıca bu adımın uluslararası ticaretin hayati koridoru olan Kızıldeniz'in güvenliğini de sağladığını belirterek, Husilerin İran için çalışmayı bırakarak bundan böyle Yemen’in çıkarı doğrultusunda hareket etmelerini ve üç referansa dayalı kapsamlı bir barışı kabul etmelerini temenni ettiğini dile getirdi.
Suudi Arabistan’ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir, Yemen’de meşruiyeti destekleyen koalisyonun çabalarının, Husilerin İsveç istişarelerinde Yemen hükümetiyle birlikte aynı masaya oturmalarına katkı sağladığını ifade etti. Büyükelçi, milislerin Hudeyde şehrinden ve limanından çekilmesiyle insani durumun iyileştirilmesini amaçlayan bir anlaşmaya ulaşıldığını, binlerce tutuklu ve mahkûmun bu yolla serbest bırakılacağını vurguladı.
BAE, anlaşmayı memnuniyetle karşıladı
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsveç'te düzenlenen siyasi istişarelerin nihayetinde tarafların bir anlaşmaya ulaşmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. BAE Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş anlaşmanın, Arap koalisyon güçlerinin ve Yemen güçlerinin Husilere Hudeyde’de uyguladığı askeri baskı sonucunda gerçekleştiğini söyledi.
İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, barış görüşmelerinin gerçekleştiği Kraliyet Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, müzakerelerin bir sonraki adımı üzerine anlaşmaya varıldığını belirterek, istişare sonuçlarının Cuma günü Güvenlik Konseyi'ne sunulacağını belirtti. Wallström, “Bu konuda BM Genel Sekreteri ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz ve olumlu bir sonuç elde edilirse bir kez daha istişarelere ev sahipliği yapmaya hazırız. Ayrıca gelecekteki herhangi bir istişareyi kolaylaştırmaya çalışacağız” dedi.
Taiz dosyası ile ilgili uzlaşılan durumlar
BM elçilik ofisinin açıklamalarına göre taraflar, şu hususlarda uzlaşıya vardılar:

- Sivil toplum temsilcileri ve BM’nin katılımıyla birlikte iki taraf arasında ortak bir komite oluşturulacak.
- Taraflar temsilcilerini seçecek ve kararlaştırılan isimler İsveç istişarelerinin sona erdiği tarihten sonraki bir hafta içinde elçilik ofisine teslim edilecek.
- Ortak komitenin ilk toplantısının tarihi ve yeri BM tarafından belirlenecek.
- Yetkilerin ve çalışma mekanizmalarının belirlenmesi ortak komitenin sorumluluğunda olacak.
- Ortak komite, bir sonraki istişare toplantısında çalışmaların seyri üzerine bir rapor sunacak.
Stockholm Anlaşması
Yemen’deki elçilik ofisi tarafından 3 belge yayınlanırken, belgelerin resmi adı Stockholm Anlaşması olarak kaydedildi.
Yayınlanan belgelerde şu ifadeler yer aldı:
Taraflar, BM’nin himayesinde 6-12-2018 ve 13-12-2018 tarihleri arasında İsveç’te gerçekleştirilen istişarelerin ardından, istişarelere ev sahipliği yapan, yardımlarını sunan ve misafirperverlik gösteren İsveç Krallığı hükümetine minnettarlığını ifade ediyor. Aynı zamanda istişarelerin başarılı olması için katkıda bulunan tüm devletlere ve organizasyonlara teşekkürlerini iletiyor.
 Taraflar şu hususlar üzerinde uzlaştı:
- Hudeyde şehri ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanları
- Esir mübadelesi anlaşmasını etkinleştirmek için bir yürütme mekanizması
- Taiz hakkında varılan uzlaşıların ilan edilmesi
Söz veriyoruz:
- Bu anlaşmanın hükümlerini tam olarak uygulamaya ve uygulanması için herhangi bir engelin ortadan kaldırılması yönünde çalışmaya,
- Anlaşmanın tam olarak uygulanması fırsatlarını baltalayacak herhangi bir karara varmaktan kaçınmaya,
- Daha sonra üzerinde anlaşılacak bir yerde ve 2019 yılının Ocak ayında gerçekleştirilecek istişarelere kayıtsız şartsız devam etmeye…
Hudeyde maddeleri
- Eyalette ve Hudeyde şehrinde derhal bir ateşkes ilan edilmesi ve anlaşmanın imzalanmasından hemen sonra yürürlüğe girmesi
- Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarında bulunan güçlerin, şehir ve limanların dışında bulunan ve üzerine uzlaşılan bölgelerde yeniden konuşlandırılması
- Eyalete, Hudeyde şehrine ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarına taraflarca herhangi bir askeri takviye getirilmemesi
- Şehirdeki tüm silahlı askeri görünümlerin kaldırılması
- BM başkanlığında yeniden yerleşim koordinasyonuna ilişkin ortak bir komite kurulması ve tarafların üyelerinin ateşkesi ve yeniden yerleşimi takip etmek üzere komitede yer alması
- Komitenin BM Genel Sekreteri aracılığıyla tarafların anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiklerine dair Güvenlik Konseyi'ne haftalık rapor sunması
- Komite, yeniden konuşlandırmayı ve Hudeyde şehri ile birlikte Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki mayınların çıkarılması sürecini denetleyecek
- BM, Yemen Kızıldeniz Limanları Genel Kurumu’nun Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarını yönetim ve denetimini desteklemekte lider bir rol oynayacak. Buna, Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki BM Doğrulama ve Denetim Mekanizması’nın (UNVIM) güçlendirilmesi de dâhildir.
- BM’nin Hudeyde şehrinde ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki varlığının güçlendirilmesi
- Tarafların BM’nin Hudeyde’deki çalışmalarını alışmalarını kolaylaştırması
- Hudeyde şehrinde ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki sivil hareketliliğin ve mal alışverişinin serbest bir şekilde gerçekleşmesinin kolaylaştırılması ve insani yardımların engellenmemesi
- Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarının tüm gelirlerinin devlet memurlarının maaşlarının ödenmesine katkı olarak Hudeyde’de bulunan şubesi aracılığıyla Yemen Merkez Bankası'na yatırılması
- Hudeyde şehrinin ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarının güvenliği Yemen yasasına uygun olarak yerel güvenlik güçlerinin sorumluluğunda olacak ve yerel kurumların işleyişine engel olacak durumlar ortadan kaldırılacak
- Bu sözleşme müteakip istişarelerde veya müzakerelerde emsal teşkil etmeyecektir.
- Bu anlaşma, Yeniden Yerleşim Koordinasyon Komitesi tarafından belirlenecek aşamalar dâhilinde uygulanacak ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarına ilişkin yeniden yerleşim süreci ilk aşaması ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonraki iki hafta içinde tamamlanacak. Süreç ise ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi ile birlikte en fazla 21 gün içinde tamamlanacak.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”