Yemen’de hangi konularda Husilerle uzlaşı sağlandı?

El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor
El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor
TT

Yemen’de hangi konularda Husilerle uzlaşı sağlandı?

El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor
El Yemani(solda) ve Husi heyetinin başkanı Muhammed Abdüsselam İsveç'in istişareleri sonrasında el sıkışıyor

Husiler ve meşru hükümet heyetleri arasındaki Yemen barış görüşmelerine ev sahipliği yapan ve 8 gün boyunca oldukça hareketli saatler geçiren İsveç Kraliyet Sarayı’nın ışıkları sonunda söndürüldü.
Husi milisleri, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in arabuluculuğunu yaptığı istişarelerin nihayetinde, Hudeyde şehrinden ve BM denetimindeki limanlardan çekilmeyi kabul ettiler. Bu, uluslararası desteğin varlığı ile birlikte 8 gün süren istişarelerde elde edilen en önemli kazanımlardan biri oldu.
Husiler, Hudeyde’den çekilmeyi kabul etti
Husi grubu, hükümetin mahkûmların ve tutukluların mübadelesi için sunulan yürütme mekanizmasını kabul etmesinin ardından Hudeyde’den çekilmeyi kabul etti. İstişareler, ekonomik açıdan, Sana havalimanı ve istişarelerin genel çerçevesi ile ilgili alanlarda başarısız oldu. Bununla birlikte ateşkes ve insani yardım geçişlerinin sağlanmasıyla görevli ortak bir komite kurulması ve Taiz kentindeki kuşatmanın kaldırılmasına yönelik bir ön anlaşmaya varıldı. Ayrıca BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths tarafından önerilen siyasi çözümün genel çerçevesi üzerine varılacak uzlaşı bir sonraki istişare turuna ertelendi.
Uzlaşıya varılamayan konular
Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani kapanış oturumu sırasında yaptığı konuşmada, Husi grubu ile yapılan istişareler kapsamında Sana havaalanının açılması, ekonomik meseleler, merkez bankasına ilişkin dosyalar ve çalışanların maaşlarının ödenmesi gibi hususlarda uzlaşıya varılamadığını ifade etti.
Yemen Dışişleri Bakanı, Hudeyde ve esir mübadelesi konusunda varılan anlaşmanın Husiler tarafından hayata geçirilmesinin öncesinde, meşru hükümetin diğer herhangi bir istişareye gitmeyeceğini açıkladı. Esirlerin serbest bırakılması hususunda yaşanacak herhangi bir gecikmeden BM’nin sorumlu olacağını ifade eden Yemani, darbenin Taiz’deki son tezahürlerini sona erdirmek için güvenli koridorlar açılması üzerine anlaşmaya varıldığını kaydetti.
İstişareler, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt ve Yemen'deki siyasi süreci destekleyen ülkelerin büyükelçilerinin katılımıyla dün sona erdi.
Anlaşmaya varılan meseleler
Guterres, Hudeyde’deki durum, ateşkes, birliklerin çekilmesi ve Taiz şehrine bir koridor açılması gibi hususlarda anlaşmaya varıldığını, fakat Sana havaalanı ve ekonomi dosyası ile birlikte kapsamlı bir çözüm için yapılacak çerçeve anlaşmanın bir sonraki istişare turuna ertelendiğini açıkladı.
Riyad’ın Washington Büyükelçisi Prens Halid bin Selman, Twitter’dan yaptığı bir paylaşımda, anlaşmanın Yemen’in ve bölgenin güvenliğini sağlamak için önemli bir adımı temsil ettiğini belirtti. Selman ayrıca bu adımın uluslararası ticaretin hayati koridoru olan Kızıldeniz'in güvenliğini de sağladığını belirterek, Husilerin İran için çalışmayı bırakarak bundan böyle Yemen’in çıkarı doğrultusunda hareket etmelerini ve üç referansa dayalı kapsamlı bir barışı kabul etmelerini temenni ettiğini dile getirdi.
Suudi Arabistan’ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir, Yemen’de meşruiyeti destekleyen koalisyonun çabalarının, Husilerin İsveç istişarelerinde Yemen hükümetiyle birlikte aynı masaya oturmalarına katkı sağladığını ifade etti. Büyükelçi, milislerin Hudeyde şehrinden ve limanından çekilmesiyle insani durumun iyileştirilmesini amaçlayan bir anlaşmaya ulaşıldığını, binlerce tutuklu ve mahkûmun bu yolla serbest bırakılacağını vurguladı.
BAE, anlaşmayı memnuniyetle karşıladı
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsveç'te düzenlenen siyasi istişarelerin nihayetinde tarafların bir anlaşmaya ulaşmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. BAE Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş anlaşmanın, Arap koalisyon güçlerinin ve Yemen güçlerinin Husilere Hudeyde’de uyguladığı askeri baskı sonucunda gerçekleştiğini söyledi.
İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, barış görüşmelerinin gerçekleştiği Kraliyet Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, müzakerelerin bir sonraki adımı üzerine anlaşmaya varıldığını belirterek, istişare sonuçlarının Cuma günü Güvenlik Konseyi'ne sunulacağını belirtti. Wallström, “Bu konuda BM Genel Sekreteri ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz ve olumlu bir sonuç elde edilirse bir kez daha istişarelere ev sahipliği yapmaya hazırız. Ayrıca gelecekteki herhangi bir istişareyi kolaylaştırmaya çalışacağız” dedi.
Taiz dosyası ile ilgili uzlaşılan durumlar
BM elçilik ofisinin açıklamalarına göre taraflar, şu hususlarda uzlaşıya vardılar:

- Sivil toplum temsilcileri ve BM’nin katılımıyla birlikte iki taraf arasında ortak bir komite oluşturulacak.
- Taraflar temsilcilerini seçecek ve kararlaştırılan isimler İsveç istişarelerinin sona erdiği tarihten sonraki bir hafta içinde elçilik ofisine teslim edilecek.
- Ortak komitenin ilk toplantısının tarihi ve yeri BM tarafından belirlenecek.
- Yetkilerin ve çalışma mekanizmalarının belirlenmesi ortak komitenin sorumluluğunda olacak.
- Ortak komite, bir sonraki istişare toplantısında çalışmaların seyri üzerine bir rapor sunacak.
Stockholm Anlaşması
Yemen’deki elçilik ofisi tarafından 3 belge yayınlanırken, belgelerin resmi adı Stockholm Anlaşması olarak kaydedildi.
Yayınlanan belgelerde şu ifadeler yer aldı:
Taraflar, BM’nin himayesinde 6-12-2018 ve 13-12-2018 tarihleri arasında İsveç’te gerçekleştirilen istişarelerin ardından, istişarelere ev sahipliği yapan, yardımlarını sunan ve misafirperverlik gösteren İsveç Krallığı hükümetine minnettarlığını ifade ediyor. Aynı zamanda istişarelerin başarılı olması için katkıda bulunan tüm devletlere ve organizasyonlara teşekkürlerini iletiyor.
 Taraflar şu hususlar üzerinde uzlaştı:
- Hudeyde şehri ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanları
- Esir mübadelesi anlaşmasını etkinleştirmek için bir yürütme mekanizması
- Taiz hakkında varılan uzlaşıların ilan edilmesi
Söz veriyoruz:
- Bu anlaşmanın hükümlerini tam olarak uygulamaya ve uygulanması için herhangi bir engelin ortadan kaldırılması yönünde çalışmaya,
- Anlaşmanın tam olarak uygulanması fırsatlarını baltalayacak herhangi bir karara varmaktan kaçınmaya,
- Daha sonra üzerinde anlaşılacak bir yerde ve 2019 yılının Ocak ayında gerçekleştirilecek istişarelere kayıtsız şartsız devam etmeye…
Hudeyde maddeleri
- Eyalette ve Hudeyde şehrinde derhal bir ateşkes ilan edilmesi ve anlaşmanın imzalanmasından hemen sonra yürürlüğe girmesi
- Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarında bulunan güçlerin, şehir ve limanların dışında bulunan ve üzerine uzlaşılan bölgelerde yeniden konuşlandırılması
- Eyalete, Hudeyde şehrine ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarına taraflarca herhangi bir askeri takviye getirilmemesi
- Şehirdeki tüm silahlı askeri görünümlerin kaldırılması
- BM başkanlığında yeniden yerleşim koordinasyonuna ilişkin ortak bir komite kurulması ve tarafların üyelerinin ateşkesi ve yeniden yerleşimi takip etmek üzere komitede yer alması
- Komitenin BM Genel Sekreteri aracılığıyla tarafların anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiklerine dair Güvenlik Konseyi'ne haftalık rapor sunması
- Komite, yeniden konuşlandırmayı ve Hudeyde şehri ile birlikte Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki mayınların çıkarılması sürecini denetleyecek
- BM, Yemen Kızıldeniz Limanları Genel Kurumu’nun Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarını yönetim ve denetimini desteklemekte lider bir rol oynayacak. Buna, Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki BM Doğrulama ve Denetim Mekanizması’nın (UNVIM) güçlendirilmesi de dâhildir.
- BM’nin Hudeyde şehrinde ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki varlığının güçlendirilmesi
- Tarafların BM’nin Hudeyde’deki çalışmalarını alışmalarını kolaylaştırması
- Hudeyde şehrinde ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarındaki sivil hareketliliğin ve mal alışverişinin serbest bir şekilde gerçekleşmesinin kolaylaştırılması ve insani yardımların engellenmemesi
- Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarının tüm gelirlerinin devlet memurlarının maaşlarının ödenmesine katkı olarak Hudeyde’de bulunan şubesi aracılığıyla Yemen Merkez Bankası'na yatırılması
- Hudeyde şehrinin ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarının güvenliği Yemen yasasına uygun olarak yerel güvenlik güçlerinin sorumluluğunda olacak ve yerel kurumların işleyişine engel olacak durumlar ortadan kaldırılacak
- Bu sözleşme müteakip istişarelerde veya müzakerelerde emsal teşkil etmeyecektir.
- Bu anlaşma, Yeniden Yerleşim Koordinasyon Komitesi tarafından belirlenecek aşamalar dâhilinde uygulanacak ve Hudeyde, Salif ve Ras İsa limanlarına ilişkin yeniden yerleşim süreci ilk aşaması ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonraki iki hafta içinde tamamlanacak. Süreç ise ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi ile birlikte en fazla 21 gün içinde tamamlanacak.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.