Gazze’de ve Batı Şeria’da çatışmalar şiddetlendi

Batı Şeria’da İsrail’in attığı gaz bombasından kaçan bir Filistinli
Batı Şeria’da İsrail’in attığı gaz bombasından kaçan bir Filistinli
TT

Gazze’de ve Batı Şeria’da çatışmalar şiddetlendi

Batı Şeria’da İsrail’in attığı gaz bombasından kaçan bir Filistinli
Batı Şeria’da İsrail’in attığı gaz bombasından kaçan bir Filistinli

İsrail, Ramallah yakınlarında öldürülün iki İsrail askerinin failini bulma bahanesiyle iki gün boyunca yaptığı kuşatma sırasında bir Filistinliyi öldürdü.
Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada midesine kurşun isabet eden vatandaşın öldüğü duyuruldu.
İsrail’in bölgeye ek kuvvet göndermesinin ardından eyleme geçen göstericiler, Ramallah’ın girişinde, merkezinde ve Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerinde İsrail askerleriyle çatıştı. İsrail, şehrin kritik noktalarına daha fazla barikat kurdu, eylemciler bulunana kadar operasyonun süreceğini duyurdu.
Ordudan yapılan açıklamada yerleşimcileri korumak amacıyla 120 beton kalıp kullanıldığı belirtildi. Operasyonun başlangıcı iki İsrail askerinin öldürülmesiyle oldu. Taraflar arasında gerilim, el- Halil’de üç yerleşimcinin kaçırılmasıyla meydana gelen 2014 olaylarından bu yana hiç bu kadar yükselmemişti.
İsrail’den yapılan açıklamada, saldırganın olay yerinden kaçmadan önce Ramallah yakınlarında bir İsrail askerini bıçakla ciddi şekilde yaraladıktan başına taşla vurduğu belirtildi. Açıklamada, perşembe günü yerleşimcilerin bulunduğu bölgeye ateş açan şahsın bulunması için yapılan operasyonda iki kişi arasında kavga çıktığı ve Filistinlinin iki İsrail askeri niöldürdüğü, iki askeri ve bir yerleşimciyi de yaraladığı vurgulandı.
Açıklamada, “Kavga sırasında terörist karşısındakini bıçakladı ve yakın mesafeden kafasına taşla vurdu. Filistinli ağır yaralı olan 21 yaşındaki askerin silahını almayı başardı” ifadelerine yer verildi.
İsrail ordusu, geçen pazar günü gerçekleşen Ofra yerleşim bölgesi saldırısının şüphelileri ve perşembe günü Giv'at Asaf'a saldırı düzenleyen eylemciyi aramak için yeni operasyonlar başlattı.
İsrail, arama operasyonlarını genişletti ve cuma günü şafak vakti 46 Filistinliyi tutukladı. Tutukluların sayısı iki gün içinde 100'e çıktı. İsrail ordusu tutuklananların 37'sinin Hamas üyesi olduğunu duyurdu.
Tutuklamalar ve baskınlar
Filistinli Mahkumlar Kulübü, iki günden bu yana işgal güçlerinin yaptığı aramalarda evlere baskın düzenlendiği, çocukların korkutulduğu ve Batı Şeria’nın mahallelerinde yaklaşık 100 kişinin tutuklandığını açıkladı.
İsrail, perşembe ve cuma günü yaptığı operasyonlarda aralarında gazetecilerin ve Filistin yönetiminden iki milletvekilinin ve bir kadının da bulunduğu birçok kişiyi gözaltına aldı.
Mahkumlar Kulübü, tutuklananların çoğunun uzun yıllar İsrail hapishanelerinde kaldıktan sonra serbest bırakılan mahkumlardan oluştuğuna dikkat çekti. İsrail Ofra ve Givat Asaf eyleminin Hamas’a bağlı bir hücre tarafından gerçekleştirildiğine inanıyor. Bir ordu yetkilisi, Şabak ve İsrail ordusunun eylemciyi bulmak için zamanla yarıştıklarını, aynı zamanda yeni saldırıları engellemek için de çalıştıklarını söyledi.
Saldırıda bir çocuk öldü
İsrail ordusu, el- Bireh yakınlarında bir mülteci kampının girişinde çıkan çatışmada 16 yaşındaki Mahmud Yusuf’u öldürdü. Sağlık Bakanlığı, çocuğun Ramallah’taki kliniğe geldiğinde durumunun çok kritik olduğunu söylemiş ve çok geçmeden de öldüğünü duyurmuştu.
Nablus’ta çıkan çatışmalarda da 20 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Çatışmalarda 17 yaşındaki bir çocuk yüzüne gelen plastik mermiyle yaralandı.
Gazze’de Batı Şeria’yla yapılan dayanışma eylemlerinde de 60 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında ambulans görevlisi ve doktor da var.
Göstericiler, cuma günü için yapılan “Meşru Direniş Cuması” çağrısı kapsamında sınıra geldi. Gerilim oldukça yüksek. Batı Şeria’nın ana caddelerinden birinde yerleşimciler Filistinlilere saldırdı. Batı Şeria’da yerleşimcilerden sorumlu isim olan Gassan Daglıs, “Yerleşimciler Nablus’un batısındaki ana caddeyi kapatarak Filistinlilerin arabalarını taşladı” açıklamasında bulundu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın idam edilmesini isteyen pankartlar taşıyan yerleşimciler Filistinlilere saldırdı.
Filistin Güvenlik Güçleri, Hamas’ın 31’inci kuruluş yıldönümü için yapılan iki ayrı gösteriye müdahale etti. Yayınlanan görüntülerde gösterinin yapılmasının engellendiği görülüyor. Hamas yayınladığı kınama açıklamasında müdahaleyi “barbarca” diye niteledi.
Hamas hareketi sözcüsü Fevzi Berhum yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Bu acımasız saldırı, şehitlerin kanının ve hem işgal askerleri hem de yerleşimcilerden muzdarip Batı Şeria sakinlerinin ıstırabının göz ardı edildiğinin bir işaretidir” dedi.
FKÖ tarafından yapılan açıklamada ise Hamas üyelerinin yalnızca yeşil bayraklarıyla yürüyüşe katılmalarına şaşırdıklarını, onları Filistin bayrağı altında yürüyüşe davet etmelerine rağmen bunu reddettikleri belirtildi. Söz konusu provokasyonla olayların hızla kontrolden çıktığına dikkat çekildi. Açıklamada Filistin birliğine ihtiyaç duyulan bir dönemdeki bu yaklaşımın kınandığı vurgulandı.



ABD'nin desteğiyle çeyrek asır sonra üst düzey Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
TT

ABD'nin desteğiyle çeyrek asır sonra üst düzey Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)
Suriye ve Fransa dışişleri bakanları dün Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’yle bir araya geldi. (SANA)

Suriye-İsrail ilişkileri, İsrail'in hava saldırıları ve Suriye'nin iç işlerine, özellikle de Suveyda vilayetine doğrudan müdahalesine rağmen normalleşme yolunda hızla ilerliyor. Ayrıca ABD yönetimi, Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack aracılığıyla, iki tarafı, özellikle de İsrail'i uzlaşma yoluna yönlendirmek için çaba gösteriyor gibi görünüyor.

Bu bağlamda Paris perşembe akşamı, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ile İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer arasında 4 saat süren bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Dermer, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya çok yakın ve Washington'a zor görevler için gönderilen bir elçi. Toplantı, Tom Barrack'ın himayesinde gerçekleştirildi. Barrack, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bu akşam (perşembe) Paris'te Suriyeli ve İsrailli yetkililerle bir araya geldim. Toplantının amacı diyalog ve gerginliğin azaltılmasıydı ve bunu gerçekten başardık. Tüm taraflar bu çabaları sürdürme taahhüdünü teyit etti” ifadelerine yer verdi. Barrack, görüşmelerin başarılı olduğunu ve amacına ulaştığını vurguladı.

Olağanüstü toplantı

Toplantı, sadece süresi açısından değil, gerçekleştiği düzey açısından da olağanüstüydü. Son benzer toplantı 25 yıl önce, 2000 yılında eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara ve İsrail Dışişleri Bakanı Ehud Barak'ı, iki taraf arasında barış anlaşması sağlanması çabaları kapsamında bir araya getirdiği toplantıydı. Ancak hedef gerçekleştirilemedi. Başkan Donald Trump, tamamen farklı koşullarda bu tür bir başarıya ulaşmaya çalışıyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (AFP)Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (AFP)

Toplantıya katılanların, Suriye ile İsrail arasındaki gerginliği azaltacak ve güvenlik konusunda mutabakat sağlayacak düzenlemeler üzerinde odaklandıkları öğrenildi. Söz konusu düzenlemeler, geçtiğimiz günlerde Suveyda'da çıkan çatışmalara İsrail'in Dürzileri korumak gerekçesiyle müdahale etmesi, ordunun mevzilerini bombalaması ve daha fazla müdahale tehdidinde bulunması gibi olayların tekrarlanmasını önleyecek. Toplantıya yakın kaynaklar, görüşmelerde her iki tarafın ‘güven artırıcı önlemler’ olarak adlandırılan konulara odaklandığını bildirdi. Kaynaklara göre, İsrail'in Suriye'nin çıkarlarını hedef almaktan çekinmemesi endişe vericiyken, Suriyeli yetkililer açıkça kimseyle savaşmak istemediklerini, iç durumlarını düzeltmek istediklerini ve İsrail ile yakınlaşmaya karşı olmadıklarını söylüyorlar.

İsrail'in bu hamlesi, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştiren Trump'ı öfkelendirdi. Alman haber ajansı DPA, ismini vermediği bir İsrailli yetkiliye dayanarak, güvenlik düzenlemelerinin yanı sıra, toplantının ‘Suriye'nin İsrail ile diplomatik adımlar atmaya daha hazır hale gelmesini’ sağlamayı da amaçladığını aktardı.

Paris toplantısı, her iki tarafın da bir sonuç elde etmek için acele ettiğini gösteriyor. Bu toplantı, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Türkiye'ye yakın bir ülke olan Azerbaycan'a yaptığı ziyaret vesilesiyle düzenlenen bir toplantının ardından gerçekleşti. İsrail Kanal 12 televizyonu bu toplantıyı ‘tarihi bir zirve’ olarak nitelendirdi.

Fransa – ABD – Suriye toplantısı

Dün Paris'te, Fransa ve Suriye dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi’nin katıldığı, türünün ilk örneği olan bir başka toplantı daha düzenlendi. Bu toplantının önemi, Paris'in Suriye'de bir konuma sahip olmak istediğini, Şam'ı ağırlayan tek Batı başkenti olduğunu ve Suriye ekonomisini desteklemek için bir konferans düzenleyen tek ülke olduğunu hatırlatmasıdır. Paris, Suriye'ye uygulanan Avrupa yaptırımlarının kaldırılması için uğraşan en güçlü destekçilerden biriydi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Alman mevkidaşı Annalena Baerbock ile birlikte Şam'ı ziyaret eden ilk Batılı bakan olmuştu. Paris, Barrack'ın üçlü toplantıyı kabul etmesini, ülkedeki rolünün ‘tanınması’ olarak görüyor.

 Suveyda'nın sokaklarından birinde asılı olan Dürzi bayrağı, 25 Temmuz 2025 (Reuters)Suveyda'nın sokaklarından birinde asılı olan Dürzi bayrağı, 25 Temmuz 2025 (Reuters)

Toplantının ardından, Suriye'deki gergin bölgelerde diyalog ortamının oluşması ve gerginliğin azaltılmasına yönelik büyük çabanın vurgulandığı ortak bir bildiri yayınlandı. Bildiri, geçiş sürecinin başarıya ulaşması için hızlı bir şekilde harekete geçilmesini öngören 6 mutabakat veya karar içeriyordu. Son aylarda, bir bölgeden diğerine yayılan kanlı olayların ardından bu süreçle ilgili birçok soru ve endişe ortaya çıktı. Batı'yı özellikle ilgilendiren önemli noktalardan biri, her türlü terörle mücadele ve Suriye devletinin ve kurumlarının güvenlik sorunlarıyla başa çıkma kapasitelerinin desteklenmesi. Batı'nın korktuğu şey, DEAŞ'ın geri dönüşü ve bunun Suriye'deki mültecilerin Avrupa'ya göç etmesine yol açması.

Bildiri, siyasi geçiş sürecinde Suriye hükümetine destek olunması ve Suveyda ile ülkenin kuzeydoğusunda (Kürt bölgeleri) ulusal uzlaşmanın sağlanması çağrısında bulundu. Bildiri ayrıca, Suriye'nin bölgenin istikrarını korumak için komşularının güvenliğine herhangi bir tehdit oluşturmama taahhüdünü ve aynı zamanda komşu ülkelerin de Suriye'nin istikrarına herhangi bir tehdit oluşturmaması gerektiğini belirtti. Kürt heyetinin katılımıyla yapılması planlanan dörtlü toplantının iptal edilmesi nedeniyle, bildiride Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Paris'te mümkün olan en kısa sürede bir görüşme turu düzenlenmesinin önemi vurgulandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Fransız bir kaynak, ‘Şam ile Suriye halkının (başta Kürtler olmak üzere) çeşitli bileşenleri arasında diyalog çerçevesinin yeniden başlatılması gerektiğini’ vurguladı. Kaynak, “Bu bağlamda ABD ve Fransa, diyaloğun gerçekleşmesini ve Suriye'deki geçiş sürecini güçlendirecek barışçıl bir müzakere çözümüne yol açmasını sağlamak için son derece proaktif bir şekilde hareket etmeye devam ediyor” dedi. Barrack, X platformunda Washington'un ‘dostları ve ortaklarıyla iş birliği içinde Suriye'de refah için çalışmaya devam edeceğini’ yazdı ve ‘istikrarlı, güvenli ve birleşik bir Suriye'nin büyük komşular ve müttefikler temelinde inşa edileceğini’ belirtti. Barrack, geçen hafta başında Suriye'yi ziyaret ettikten sonra Beyrut'a geçmişti.