Rusya’dan Ortadoğu açıklaması: Kolektif formüller benimsenmeli

Lavrov, el-Maliki'yi karşılıyor (EPA)
Lavrov, el-Maliki'yi karşılıyor (EPA)
TT

Rusya’dan Ortadoğu açıklaması: Kolektif formüller benimsenmeli

Lavrov, el-Maliki'yi karşılıyor (EPA)
Lavrov, el-Maliki'yi karşılıyor (EPA)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ortadoğu’daki sorunları çözme girişimleri çerçevesinde ‘kolektif formüllerin benimsenmesi’ gerektiğini vurguladı.
Lavrov, 21 Aralık’ta Moskova’da Filistinli mevkidaşı Riyad el-Maliki ile bir araya gelirken, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, ABD olmadan bölgede bir anlaşma sağlanamayacağını söyledi. Lavrov ayrıca, zor krizin çözümünde Washington’un tek başına başarılı olamayacağına da dikkati çekti.
Rus bakanın ifadeleri, Filistin’i Ortadoğu’daki mevcut çıkmazdan uzaklaştırmak için yeni bir girişim çağrısı olarak yorumlandı. Moskova’daki bir Arap diplomat Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Filistin- İsrail ilişkileri yolunda siyasi bir çözüm sağlamak için yeni fikirler veya girişimler ortaya koymanın önemli olduğunu, Filistin tarafının Rusya’nın bölgedeki varlığını güçlendirerek son aşamada gücünü kullanmasını umduğunu ifade etti.
‘Moskova aceleci davranmak istemiyor’
Diplomat, “Moskova, uzun zamandır konuşulan ABD vizyonunun niceliğinden önce yeni fikirler ortaya koymak için aceleci davranmak istemiyor” dedi. Yüzyılın Anlaşması’na atıfta bulunan diplomat, “Rusya, birçok defa anlaşmanın içeriğini veya Washington’un bir girişim olarak ortaya koyduğu hazırlıkları görmediklerini söyledi” ifadelerini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanı, ABD’nin Filistin- İsrail çözümünde tek başına sonuç elde edemeyeceğini vurguladı. Lavrov, çözüm arayışının kolektif formatlar ve Arap ülkeleri ile yakın koordinasyon dâhilinde gerçekleştirilmesinden yana olduğunu belirtti. Sergey Lavrov, Filistin- İsrail çatışmasının çözümünün, önemli bir rol oynayan ABD olmaksızın mümkün olmadığını, ancak ABD’nin de yalnız başına başarı sağlayamayacağını açıkladı.
ABD ve İsrail’in son faaliyetlerini üstü kapalı bir şekilde eleştiren Lavrov, “Filistin- İsrail sorununun çözümünde uluslararası girişimleri baltalama ve başarısızlığa uğratma” yönündeki faaliyetlerinden dolayı ülkesinin endişelerini dile getirdi.
Rusya’dan Filistin birliği vurgusu
Sergey Lavrov, bir Filistin birliğinin olmayışının, bölgede siyasi bir çözüm sağlama çabalarında kaydedilecek ilerlemenin önünde engel olduğunu söyledi. “Filistin Devlet Başkanı ve İsrail Başbakanı arasında bir görüşme düzenleme girişimimiz hala masada” diyen Lavrov, “Konuşulacak çok şey var. Bu toplantıyı engelleyen şey, Filistin birliğinin olmayışıdır. Filistin halkı saflarının Ramallah’ta meşruiyet şemsiyesi altında birleşmesi gerekiyor” dedi.
Riyad el-Maliki de ortak basın toplantısı sırasında, Filistin tarafının “tam bir İsrail yandaşlığı dolayısıyla siyasi süreçteki ABD tekelciliğini kabul etmediğini” vurguladı. El-Maliki, barış sürecini canlandırmak için çok taraflı bir çerçeve oluşturulmasının önemli olduğunu belirtti.
Lavrov ile görüşmesinde, Filistin saflarındaki birliğin yeniden sağlanması meselesini ele aldıklarını vurgulayan el-Maliki, devlet başkanının, Rusya’nın “Hamas’ı Ekim 2017 anlaşmasına uymaya ve Filistin iç bölünmesini kalıcı bir şekilde sona erdirmek, cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimlerine hazırlanmak için yürütülen çabaları desteklemeye” ikna etme girişimlerini memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov da Moskova’nın uzlaşı çabalarını desteklemek amacıyla Fetih ve Hamas hareketlerinden temsilcileri bir araya getirecek bir toplantı düzenleme hazırlığı yaptığını belirtti. Ülkesinin, Hamas lideri İsmail Haniye’yi Moskova’ya davet ettiğine dikkati çeken Bogdanov, ziyaretin büyük olasılıkla yeni yıl öncesinde gerçekleşeceğini vurguladı.
Mihail Bogdanov, Filistinli taraflar arasında doğrudan bir müzakere çağrısı yaparken, ilgili taraflara uygun bir tarihin belirlenmesi üzerinde çalışıldığını ve Haniye’nin heyet üyelerini belirlemesi gerektiğini söyledi. Yetkili, “Bu konudaki isteğimizi dile getirdik ve bekliyoruz” dedi.
Heyette kimler olacak?
Şarku’l Avsat’ın da Moskova’daki Hamas’a yakın kaynaklardan edindiği bilgilere göre, harekete mensup heyet, Hamas'ın Gazze sorumlusu Yahya Sinvar ve Siyasi Büro Üyesi İsmail Haniye de dâhil üst düzey yetkilileri içerecek. Kaynaklar ancak, toplantılara ilişkin ayrıntılara değinmekten kaçınırken, durumun şu anda hazırlık aşamasında olduğunu söyledi.
Lavrov, kasıtlı olarak Ortadoğu’daki sorunlara İran ile çatışma perspektifinden bakmamak gerektiğini ifade ederken, yaklaşımın Filistin meselesini “bölgenin tanık olacağı yeni ve daha büyük acılara” iteceğini ifade etti.
Riyad el-Maliki ise Filistin liderliğinin, Moskova’nın uzlaşı meselesine dair çabalarını destekleme konusunda kararlı olduğunu vurguladı. Rusya’da yayın yapan RT kanalına göre Filistinli yetkili, “Görüşmemiz uyarınca Rus yetkilinin, uzlaşı çabalarını güçlendirmek için safları mümkün olduğunca birleştirme girişimleri zararlı değil. Mısır çabalarını destekleyen herhangi bir ek çaba, bizi Hamas liderliğinin tavrının gergin olduğu önceki bilgilerimizle karşı karşıya getiriyor. Önceki çabaların tamamı başarısızlıkla sonuçlandı ve diğer çabalar da başarısızlıkla sonuçlanacak” dedi.
ABD’ye tepki
Bakan, Filistin yönetiminin Washington’un önerdiği Yüzyılın Anlaşması’nı Filistinlilerin temel haklarını koruması halinde kabul edeceğini ifade etti. ABD’nin BM Büyükelçisi Nikki Haley’in Yüzyılın Anlaşması’nın reddedilmesine karşı yaptığı uyarıya dikkati çeken el-Maliki, söz konusu uyarının “Nikki Haley ve ABD’nin temsil ettiği aptallığı yansıttığını“ vurguladı.
Filistinli bakan, “Henüz görmediğimiz bir anlaşmayı reddetmemize karşı bizi uyarmamaları gerekiyor. Görmediğimiz bir anlaşmayı nasıl kabul ederiz? Temel haklarımıza uymuyorsa, kesinlikle reddedeceğiz. Ancak temel haklarımızı korursa, işgali sonlandırıp Filistin Devleti’ni tanırsa kabul edeceğiz” açıklamasında bulundu.



İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
TT

İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)

İsrail, sahada gerilimin arttığı ya da Filistin Yönetimi'nin çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığı dönemlerde yıllardır sürdürdüğü bir politikanın parçası olarak Filistinli yetkililerin iç ve dış hareketlerini kısıtlamaya geri döndü.

Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail bu yaklaşımını yoğunlaştırdı. İsrail makamları dün Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'daki Ramallah ve Nablus vilayetlerinde bir dizi kasaba ve köyü ziyaret etmesini engelledi.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.

Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.

Abbas'ın seyahatinin engellenmesi

Geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye yapacağı ziyarete hazırlık amacıyla Ürdün'e gitmesini de engellemeye çalıştı. Ancak yoğun çabaların ve çeşitli tarafların temaslarının ardından Abbas, İsrail'in oyalamasının ardından Ürdün'e karayoluyla gitmek zorunda kaldı.

y6jukı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Bazı yetkililer son dakikaya kadar ve birden fazla kez Abbas'ın hava yoluyla seyahat edeceğini teyit etmeye çalıştı, ancak sonunda yıllardır nadiren gerçekleşen bir şey olarak Abbas karayoluyla gitti.

İsrail'in bu kısıtlamasının, Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye'yi ziyaret etme ve İsrail'in halen ‘terörist’ olarak tanımladığı ve ülkesinin topraklarına saldırdığı Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera ile görüşme niyetinden mi yoksa Filistin'in ‘iki devletli çözüm’ çerçevesinde bir Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması için başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleriyle ve Suudi Arabistan'la koordinasyon içinde hareket etmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor.

Elbette bu tutum İsrail hükümetini ve Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdırdı ve Fransa'nın çabalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına saldıran açıklamalar yapmasına neden oldu.

Sessiz kalmak

Filistin hükümeti Mustafa'nın Batı Şeria'daki bazı kasabaları ziyaret etmesinin engellenmesi konusunda sessiz kalırken, Filistin Devlet Başkanlığı da Suriye ziyareti öncesinde Başkan Abbas'a karşı İsrail tarafından yapılan girişimler konusunda sessiz kaldı.

dfrgthy
İsrail askerleri askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarında (İsrail ordusu)

İsrail'de hiçbir resmi kurum İsrail'in attığı bu adımlar hakkında yorum yapmazken, bazı medya kuruluşları Netanyahu hükümetinden resmi bir yorum almaksızın Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye ziyaretini engelleme girişimlerini haber yaptı.

Gözlemciler, Filistinli yetkililerin hareketlerine getirilen bu kısıtlamanın, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria şehirlerine uyguladığı siyasi ve fiziki kuşatma çerçevesinde gerçekleştiğini düşünüyor.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde Batı Şeria bir dizi yoğun askeri operasyona maruz kaldı. İsrail ordusu gece gündüz baskınlar düzenliyor, daha fazla kontrol noktası kuruyor, bölge sakinlerine yaptırımlar uyguluyor ve bir bölgeden diğerine veya bir vilayetten diğerine hareketlerini kısıtlıyor. İsrail polisi çeşitli yollarda konuşlanmış durumda ve Filistinlilere hiç de azımsanmayacak miktarlarda trafik cezaları uyguluyor.

Batı Şeria'nın coğrafi yapısının değiştirilmesi

İsrail askeri operasyonları üç aydır ağırlıklı olarak Cenin Mülteci Kampı’nda, aynı süre zarfında Tulkerim Mülteci Kampı’nda ve yaklaşık 70 gündür Tulkerim vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda yoğunlaştı. Bu operasyonlar, ‘silahlı terörizmin yuvası’ olarak tanımlanan bu kampların coğrafi yapısını değiştirmeye yönelik olarak evleri buldozerle yıkmayı ve yeni yollar inşa etmeyi içeriyor.

Söz konusu operasyonlar, yaklaşık 18 aydır acımasız bir savaşa maruz kalan Gazze Şeridi'nde yaşananların bir tekrarı olarak on binlerce Filistinlinin bu kamplardan göç etmesine neden oldu. Diğer vilayetlerdeki köyler, kasabalar ve kamplar da her gün daha fazla yerleşim karakolu kuran, yerleşim yolları inşa eden, Filistinli çiftçilere ait ekipmanlara el koyan ve onlara saldırarak aralarında çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.

DFRGTYH
Batı Şeria'nın El Halil kentinde Yahudi yerleşimine bakan bir tepede yürüyen Filistinli adam, 3 Nisan 2025. (AFP)

İsrailli yerleşimciler dün sabah Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyünde bir elektrik hattını uzatmak için çalışırken Filistinlilerin ekipmanlarına ve üç kamyona el koydu. Başka bir grup yerleşimci de Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde mahsulleri sulamak için kullanılan su pompalarını çaldı.

Filistinlilere göre yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların çoğu İsrail ordusunun koruması altında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Tel Aviv'de yerleşimi ve yerleşimcileri teşvik eden Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi aşırılık yanlısı bakanların yer aldığı aşırı sağcı hükümet altında bu tür saldırıları meşrulaştırarak İsrail'de açık ve net bir yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.