İran'daki uçakların yüzde 50'si 'uçuşu riskli uçaklar'

İran İmar Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Rizayi Koçi, İran'da hava ulaşımında kullanılan uçakların yüzde 50'sinin "uçuşu riskli uçaklar" grubunda olduğunu söyledi.

İran'daki uçakların yüzde 50'si 'uçuşu riskli uçaklar'
TT

İran'daki uçakların yüzde 50'si 'uçuşu riskli uçaklar'

İran'daki uçakların yüzde 50'si 'uçuşu riskli uçaklar'

İran'da hava ulaşımında kullanılan uçakların ortalama yaşının 20'nin üzerinde ve yüzde 50'sinin de "uçuşu riskli uçaklar" grubunda olduğu belirtildi.
İran İmar Komisyonu Başkanı Muhammed Rıza Rizayi Koçi, İran Meclisi Haber Ajansı'nda (ICANA) yer alan açıklamasında, ülkedeki hava ulaşımda kullanılan uçakların ortalama yaşının 20'nin üzerinde olduğunu belirterek, hükümetin bunları yenilemesi gerektiğini ifade etti.
Ülkede hava ulaşımında kullanılan uçakların yüzde 50'sinin riskli uçaklar durumunda olduğunu dile getiren Rizayi Koçi, hazırlanacak bir programla bu uçakların yerine yenilerinin alınması gerektiğini kaydetti.
Rizayi Koçi, eski uçaklar sorununun çok ciddi ve tehlike alarmı veren bir konu olduğunu vurgulayarak, yetkililerden bu problemin çözülmesi için harekete geçilmesini istedi.
"Rus uçakları İran coğrafyasıyla uyumlu değil"
İç hatlarda sürekli yaşanan rötarların, uçakların eski ve yıpranmış olmasından kaynaklı olduğuna dikkati çeken Rizayi Koçi, "İran Havacılık Kurumu, Ulaştırma ve Şehircilik Bakanlığı, filonun modernizasyonu ve yeni uçakların alınması için doğru çözüm yolları üzerine düşünmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Rizayi Koçi, Rus uçaklarının alınması ihtimaliyle ilgili olarak da şu görüşleri paylaştı:
"Son aylarda Rus uçaklarının alınması konusu gündeme geldi. Fakat benim görüşüme göre Rus uçakları İran coğrafyasının hava durumuyla uyumlu değil."
İran'da 39 yıl içinde 200'den fazla uçak kazası oldu
İran'da 18 Şubat'ta düşen yolcu uçağında 66 kişinin hayatını kaybetmesi, ülkede kullanılan 25 yaşındaki eski uçakların yenilenmesi gerektiği tartışmalarını tekrar gündeme taşımıştı.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yönetiminde 5+1P ülkeleriyle yapılan nükleer anlaşmadan sonra yaklaşık 35 milyar dolar tutarında yeni uçak alımı çabalarına Ruhani muhalifi muhafazakar kesim ülkenin öncelikli ihtiyacı olmaması gerekçesiyle karşı çıkmıştı. 10 ila 15 yıl kullanılan yolcu uçaklarının "uçuşu riskli uçaklar" grubuna girdiği ülkede, İran Sivil Havacılık Organizasyonu (CAO) tarafından bu yılın başlarında hazırlanan rapora göre, İran gelecek on yılda uçak filosunu makul bir seviyeye ve kaliteye çekmek için 500 adet yeni uçağa ihtiyaç duyuyor.
Ülkede, Aralık 2016'da İran Hava Yolları (İran Air) ile Fransız uçak üreticisi Airbus yetkilileri arasında 100 yolcu uçağı ve Amerikan havacılık ve uzay şirketi Boeing ile söz konusu İranlı şirketin yaptığı anlaşmada 80 yolcu uçağı alımına ilişkin nihai anlaşmalar imzalanmıştı.
İran Hava Yolları, ABD'nin yaptırımları nedeniyle 1979'dan önce satın aldığı uçaklarla veya kullanılmış uçakları satın alma yoluyla hizmet veriyor. Uçak filosu yenilenemediği için kaza riskinin artması, son 39 yıl içinde 200'den fazla uçak kazası yaşanmasına ve 2 binin üzerinde insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.



Yaptırımların kaldırılmasının ardından Trump'ın Şera'dan 5 talebi ne?

TT

Yaptırımların kaldırılmasının ardından Trump'ın Şera'dan 5 talebi ne?

Yaptırımların kaldırılmasının ardından Trump'ın Şera'dan 5 talebi ne?

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın daveti üzerine Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile 33 dakikalık bir görüşme gerçekleştirirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da görüşmeye telefonla katıldı.

ABD ve Suriye liderleri arasında 25 yıl sonra gerçekleşen ilk görüşme, Trump'ın sürpriz bir şekilde ABD'nin Suriye'ye yönelik tüm yaptırımları kaldıracağını açıklamasının ardından gerçekleşti.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt yaptığı açıklamada, Başkan Trump'ın Suriye'de barış ve refahı teşvik etmek için Suudi Arabistan'la birlikte çalışma sözü verdiğini belirtirken, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da Trump'ın yaptırımları kaldırma kararını cesur bir karar olarak niteleyerek övdü.

Leavitt, Başkan Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a dostlukları için teşekkür ettiğini, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'ya ülkesinde tarihi bir şey yapmak için büyük bir fırsata sahip olduğunu söylediğini ve onu Suriye halkı için büyük bir iş yapmaya teşvik ettiğini kaydetti.

sd
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Roj Kampı’nda yürütülen güvenlik operasyonu, uyuyan hücrelerin yakalanmasını ve DEAŞ'ın sırlarının ortaya çıkmasını sağladı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Leavitt, Trump'ın Suriye Cumhurbaşkanı'ndan beş talepte bulunduğunu açıkladı. Bunlardan ilki, İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’nı imzalamak. İkincisi, tüm yabancı savaşçıların Suriye'yi terk etmesini istemek. Üçüncüsü, Filistinli silahlı hareketlerin unsurlarının sınır dışı edilmesi. Dördüncüsü, DEAŞ'ın geri dönüşünü engellemek için ABD'ye yardım etmek. Beşinci ve son talep ise DEAŞ'ın Suriye'nin kuzeydoğusundaki gözaltı merkezlerinin sorumluluğunu üstlenmek.

Trump, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan Doha'ya giderken Air Force One uçağında gazetecilere şunları söyledi: “Ona (eş-Şera'ya), ‘Umarım işler istikrara kavuştuğunda İbrahim Anlaşması'na katılırsınız’ dedim. O da ‘Evet’ dedi. Ancak önlerinde yapacakları çok iş var.”

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ise Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a toplantının düzenlenmesinde gösterdikleri çabalar için teşekkür etti ve İranlıların Suriye'den çıkmasının sunduğu önemli fırsatın yanı sıra, terörle mücadele ve kimyasal silahların ortadan kaldırılması konularında ABD ve Suriye'nin ortak çıkarları olduğunu belirtti.

Eş-Şera, Suriye ile İsrail arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nın geçerliliğine dikkat çekti. Suriye'nin Doğu ile Batı arasındaki ticareti kolaylaştırmada önemli bir bağlantı görevi göreceği umudunu dile getiren eş-Şera, ABD şirketlerini Suriye petrol ve gazına yatırım yapmaya çağırdı.

sdfgrt
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (Reuters)

Eş-Şera, ABD Başkanı ile görüşmeden önce Suriye ile ABD arasındaki ilişkileri güçlendirmek için başkent Şam'da Başkan Trump'ın adını taşıyan bir kule inşa etmek, İsrail ile açılım yapmaya açık olmak ve ABD'nin Suriye'nin petrol ve gaz rezervlerine erişimi gibi çeşitli fikirler sundu.

Basında çıkan haberlerde, Trump yanlısı bir aktivist olan Jonathan Bass'ın 30 Nisan'da Suriyeli aktivistler ve Körfez Arap ülkelerinden temsilcilerle birlikte Şam'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile dört saat süren bir görüşme yaptığına atıfta bulunuldu. Bu görüşme, eş-Şera ile Trump arasında dün sabah Riyad'da bir toplantı yapılmasına aracılık etmeye yönelik daha geniş çaplı çabanın parçasıydı.

Trump gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'yi küresel finans sisteminden izole eden ve 14 yıllık savaşın ardından ekonomik iyileşmeyi engelleyen yaptırımları kaldırarak, Suriye'ye ‘yeni bir başlangıç fırsatı’ vermek istediğini söyledi.

scdfrgt
İsrail'in Suriye'ye düzenlediği saldırılardan (Arşiv – Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)

Trump'ın yoğun programı ve Suriye ile nasıl başa çıkılacağı konusunda ekibi içinde fikir birliği olmaması göz önüne alındığında, Trump ile eş-Şera arasındaki görüşme sürpriz oldu.

Analistler, Trump'ın Suriye'ye yönelik ABD yaptırımlarını kaldırma ve ardından Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşme girişiminin, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Dürzileri ve Suriyeli azınlıkları koruma bahanesiyle Suriye'deki hava saldırılarını artıran İsrail ile gerilimi azaltmayı amaçladığını söylüyor. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre eş-Şera, gerilimi düşürmek için Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) arabuluculuğunda İsrail ile dolaylı görüşmeler gerçekleştirdi.