Mısır Cumhurbaşkanı, denetim yaptı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah el-Sisi
Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah el-Sisi
TT

Mısır Cumhurbaşkanı, denetim yaptı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah el-Sisi
Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah el-Sisi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin bir projenin açılışında devlet yetkililerine yönelttiği sorular, özellikle bazı sorulara cevap verilememesi çerçevesinde bazı yetkilileri sıkıntıya soktu.
Kahire valisi Halid Abdul Al, Cumhurbaşkanının kendisine “Kahire’nin gelir hacmine ilişkin” yönelttiği soruya cevap veremedi. Sisi, 22 Aralık’ta 10 Ramazan Şehri tarım yetkilisine de Mısır’ın 1 yıllık domates tüketimine dair bir soru yöneltirken, sorusuna herhangi bir cevap alamadı. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Sisi, 22 Aralık’ta “Üretimimizin, piyasanın ihtiyaç duyduğunun yüzde 1’ine denk geldiğinin farkında olmalıyız. İnsanlara bunu söylüyoruz” açıklamasında bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Mısır Cumhurbaşkanı, Kahire valisine birkaç soru yöneltti. Ancak vali, sorular karşısında sessiz kalırken, Sisi’ye herhangi bir cevap veremedi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı ise “Bir yetkili, vatandaş ve sokakların sorularına yanıt vermek ve gerçekleri vatandaşların önüne koymak için kendi şehrindeki her şeyi bilmek zorundadır” şeklinde karşılık verdi.
Daha sonra aktivistler, sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla Cumhurbaşkanı Sisi’nin Kahire valisine yönelttiği soruyu içeren bir video yayınlayarak, görevinin yetkilerini bilmeyen tüm yetkililere “cezai işlem yapılması” çağrısı yaptı. Bir avukat da Mısır Başsavcısı Nebil Sadık’tan Kahire valisi aleyhinde “görevlerini ihmal ettiği” suçlamasıyla bir karar alması talebinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Sisi, geçtiğimiz Eylül ayında da “Kahire Uluslararası Havalimanı yolundaki elektrik direklerinde bir problemin olduğunu söyleyerek” Kahire valisini utandırmıştı. Sisi, o dönemde “Lütfen, bu mevzuya eğilin. Sadece size hatırlatmak istedim” ifadelerini kullanmıştı. Vali ise Sisi’ye “Talimatlarınız yerine getirildi” karşılığını vermişti.
Abdul Fettah el-Sisi, 22 Aralık’ta 800 ton ürün depolama kapasitesi ve günlük 400 tonluk üretim kapasitesine sahip 10 Ramazan Şehri’ne dair tarım projesi kapsamındaki sınıflandırma ve ambalajlama istasyonunun açılışını gerçekleştirdi. Sisi, açılış sırasında “Çalışma sistemi, şahit olduğumuz başarıların temel nedenidir” açıklamasında bulundu. Mısırlıların, özellikle de gençlerin çeşitli uzmanlıklarla gerçekleştirdiği bu başarılar için gurur duymaları gerektiğini belirten cumhurbaşkanı, bu tür projeleri yürütmeye devam edeceklerini belirtti.
40 bin tonluk bir alanda dünyanın en güzel hurmalarını üretecek büyük tarım arazisinde çalışmaları tamamladıklarını söyleyen Sisi, proje kapsamında 2,5 milyon palmiye ağacının bulunduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, bu tür bir projede dondurucular, sınıflandırma istasyonları ve fabrikalar olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Sisi, “Devletimiz, yabancı şirketlere dayanmak yerine ulusal şirketleri aktifleştirmelidir” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan Sisi, Tarım ve Dayanışma bakanlıklarının, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yetkililerine, köylüleri, para kazanmak amacıyla tarım arazilerini geliştirmeye ikna etme çağrısında bulundu. Halka sera yapımında destek sağlayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı, tarım arazilerine bina inşa edilmemesi hususunda vatandaşları ikna edici alternatif uygulamaların ortaya koyulması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Sisi, geçtiğimiz Eylül ayında tarım arazilerine ilişkin uyarıda bulunarak, “Tarım arazilerin gasp edilmesi, ülke genelinde yaygın bir faaliyettir. Bunun ciddiyetinin farkında olmalıyız” ifadelerini kullanmıştı.



İsrail Şam'ı bombaladıktan sonra Ahmed Eş-Şara'yı mı hedef alıyor?

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
TT

İsrail Şam'ı bombaladıktan sonra Ahmed Eş-Şara'yı mı hedef alıyor?

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)

İsrail, çarşamba günü Suriye'ye yönelik saldırılarını artırarak başkent Şam'ı hedef aldı. Newsweek, olayı, İsrail'in Süveyda'da artan mezhepsel şiddet ortamında operasyonlarını yoğunlaştırdığı bir dönemde, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın yedi aylık görev süresi boyunca karşı karşıya kaldığı en ciddi kriz olarak nitelendirdi.

Suriye Devlet Başkanı ABD Başkanı Donald Trump'ın beğenisini kazanmış olabilir ama yakında İsrail'in hedef listesine girebilir.

İsrail'in operasyonları, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin yıkılmasının hemen ardından İsrail ordusunun askeri hedeflere yönelik geniş çaplı bir saldırı kampanyası başlatarak daha güneydeki toprakları ele geçirmesinden sonra Suriye'deki en yoğun operasyonlar oldu.

Görsel kaldırıldı.İsrail hava saldırılarının hedef aldığı Şam'daki Savunma Bakanlığı binası (AFP)

"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun söylemleri, Şara'nın gerilimi azaltma çağrılarına rağmen tırmanırken, yeni Suriye cumhurbaşkanı, Tel Aviv'in Şara’nın da karşı olduğu İran yanlısı "direniş ekseni" ile son 21 aydır süren çatışmasında İsrail'in birçok önemli düşmanının başına geldiği gibi, hedef haline gelebilir.  

İsrail'in eski büyükelçilerinden ve şu anda Yahudi Dürzi örgütünün CEO'su olan Rida Mansur Newsweek'e şunları söyledi: “İsrail son zamanlarda, eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İranlı askeri komutanlar ya da Hamas lideri gibi belirli bir liderin, ulusal güvenliğine açık bir tehdit oluşturduğunu hissettiğinde harekete geçeceğini gösterdi.”

Mansur şöyle devam etti: "Bu bir gerçek. Son iki yıl içinde yaşandı. Bu, İsrail'in ilk tercihi olmayacaktır. İsrail Suriye'de kaosu tetikleyebileceğinin farkına varabilir ama bu, kaosu en başta onun başlatıp başlatmadığına bağlı, o zaman başka liderlere de şans verilmeli."

Mansur, son günlerde aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce Suriyeli Dürzi'nin, Suriye güvenlik güçleri tarafından desteklendiği iddia edilen ve aralarında yabancı ve yerel milislerin de bulunduğu Bedevi aşiretleri tarafından öldürüldüğüne dair haberler üzerine İsrail askeri müdahalesi çağrısında bulunan İsrail Dürzi toplumunun önde gelen isimleri arasında yer alıyor.

Şam'ın Dürzilerin çoğunlukta olduğu güney banliyölerinde şubat ayında Suriye güçleri ve milisler arasında yaşanan kanlı çatışmalar, Netanyahu'nun bu azınlığın kaderiyle ilgili ilk büyük tehditlerini savurmasına yol açtı. Nisan ayında yeniden su yüzüne çıkan şiddet, İsrail'in daha sert uyarılarına neden oldu ve mayıs ayında bir süreliğine yatışmış gibi görünse de son günlerde yeniden su yüzüne çıktı. İsrailli yetkililer böylece, ülkelerini bölgedeki azınlık haklarının koruyucusu olarak gösterme fırsatını yakaladı.

İsrail'in ABD Büyükelçiliği'nde diplomat olarak görev yapan Sevsen Natur Hassun, dün Newsweek'te yayınlanan yazısında, “Suriye sınırının tamamen silahsızlandırılmasını sağlayarak, ortak değerlerimiz ve azınlık gruplarının korunması için hareket ederek, rejimin Dürzilere zarar vermesini engellemeye kararlıyız. Herkes bilmelidir ki, Suriye Dürzileri, Arap çoğunluklu bölgede, çoğulculuğun ve azınlık çeşitliliğinin son sembolüdür” ifadelerini kullandı.

Eş Şara, Dürzileri korumanın hükümeti için bir “öncelik” olduğunu açıkladı ve İsrail'i “Suriye'yi savaşa ve bölünmeye sürüklemeye çalışmakla” suçladı.

Mansur şöyle devam etti: "İsrail, Suriye'nin güneyinin Lübnan ya da Gazze'ye dönüşmesine izin veremez. Harekete geçmek için çok uzun süre tereddüt ettiğimiz o yerlerden çok acı bir ders aldık. Çok uzun süre bekledik ve çok yüksek bir bedel ödedik. Dolayısıyla İsrail'in şu anki ruh hali, 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısı senaryosunun tekrarlanmasını önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmaktır."

Bu strateji, Netanyahu'nun dünkü konuşmasında da vurguladığı gibi, Şam'dan Golan Tepelerine kadar Suriye'nin güneyinde, Suveyda'yı da içine alan bir “tampon bölge” kurulmasını içeriyor.

Mansur, “Şara güneydeki Dürzilerin haklarını savunmayı taahhüt etmezse, iç savaşın ilk yıllarında kuzeydoğuda kurulan ABD destekli Kürt güçlerine benzer fiili bir özerk bölgenin oluşturulmasıyla karşı karşıya kalabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Mansur, “Dürzilere özerklik verilmesi İsrail'in Suriye'nin güneyinde istikrarı sağlamasına yardımcı olacaktır ki, bence bu herkes için faydalı olacaktır. Bu İsrail için de iyi, Dürziler için de iyi. Şam hükümeti ülkeyi birleştirmenin önemini anlamazsa, izlediği politikanın bedeli bu olacaktır" şeklinde görüşünü dile getirdi.

Görsel kaldırıldı.ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara arasında Riyad'da görüşme (Arşiv-AP)

ABD, İsrail'in son saldırılarına desteğini çekmenin yanı sıra, Suriye'nin birliğini ve toprak bütünlüğünü de savundu ki bu mesaj, Beyaz Saray'ın Kürt müttefiki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) merkezi hükümete entegre olmasını öngören ve şu anda durmuş olan anlaşmanın müzakere edilmesindeki rolüyle pekiştirildi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Trump Netanyahu'ya yakın dururken, ABD lideri aynı zamanda mayıs ayında kendisini Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmaya ikna ettiği belirtilen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de yakın ilişkiler kurdu.

Erdoğan dün yapılan kabine toplantısında, Suriye'nin bölünmesine yönelik iddiaları sert bir dille eleştirerek şunları söyledi: "Suriye'nin bölünmesine dün de razı olmadık, bugün de yarın da asla razı olmayacağız. Ülkenin toprak bütünlüğü pahasına Suriye'nin güneyi ile kuzeyi arasında bir koridor oluşturmayı hayal edenler asla amaçlarına ulaşamayacaklar."

"Suriyeli kardeşlerimizle dayanışma içinde bunlara engel olacağız ama İsrail ile soruna bulaşanlar er ya da geç büyük bir hesap hatası yaptıklarını anlayacaklardır."