Japonya’da çifte vatandaşlık tartışması yeniden gündemde

Japonya’da çifte vatandaşlık tartışması yeniden gündemde
TT

Japonya’da çifte vatandaşlık tartışması yeniden gündemde

Japonya’da çifte vatandaşlık tartışması yeniden gündemde

Japonya’da çifte vatandaşlığın yasaklanmasıyla ilgili tartışma, turnuvalara Japon olarak katılan tenis şampiyonu Naomi Osaka’nın elde ettiği sürpriz şöhretle birlikte yeniden gündeme geldi. Fakat Osaka, ABD’de büyümesinden dolayı Amerikan vatandaşlığı taşımaya başladı. Yetkililer, uluslararası şöhretinden dolayı Osaka’nın çifte vatandaşlığına göz yummazlarsa yasal olarak Osaka’nın 22 yaşından önce iki vatandaşlıktan birisini tercih etmesi gerekiyor.
Fransız haber ajansının raporuna göre Osaka, özel bir ayrıcalığa sahipken diğer çifte vatandaşlık taşıyanlar ise Japonya’da sıkıntılar yaşıyor. Yuki Shiraishi, bunlardan birisi. Anne-babası, Tokyo Havalimanı’nda Japon vatandaşların sırasında beklerken Shiraishi, havalimanında yabancı turistlerin arasında Göç İdaresi’ne İsviçre pasaportunu ibraz ederken utanç duyuyor. Shiraishi, anavatanının kendisini hoş karşılamadığını hissediyor. Çünkü Japonya, ikinci bir vatandaşlığa sahip olmasından dolayı Shiraishi’nin Japon vatandaşlığını iptal etti.
Bugün 34 yaşında olan Yuki Shiraishi, Mart ayında 7 kişiyle birlikte Japon hükümetine karşı dava açarak bu durumu değiştirmeye çalışıyor. Anne-babası, Birleşmiş Milletler için çalışırken Shiraishi, İsviçre’de doğup büyüdü. Shiraishi, yaşadığı yerde günlük hayatla ilgili işlemlerini kolaylaştırmak için 16 yaşına gelmeden önce ailesinin tavsiyesine uyarak İsviçre vatandaşlığına sahip oldu. Shiraishi, 6 yıl sonra üniversiteye kayıt yaptırmak için Japonya’ya gittiğinde bu kararının ne anlama geldiğini o zaman fark etti.
‘Ülkem tarafından reddedildim’
Avukat olan babası, Japonya’ya gitmeden önce Shiraishi’ye Japon pasaportunu teslim etmesini önerdi. Shiraishi, “Ona göre iki pasaportumu gizli bir şekilde taşıyarak Japon kanunlarına karşı illegal olarak yaşamamın bir sıkıntısı yoktu” dedi. Shiraishi, “Konsolosluğa gittim. Japon vatandaşlığına sahip bir şekilde dünyaya gelmeme, anne-babamın Japon olmasına ve Japonya’yla sağlam ilişkilerimin olmasına rağmen ben, konsoloslukta gerçek bir neden olmaksızın ülkem tarafından reddedildiğimin farkına vardım” dedi.  
Japonya’da bile Shiraishi’nin ismi, Japon harfleriyle değil de Latin harfleriyle yazıldı. Shiraishi, “Kendi kendime bunun idari bir işlem olduğunu söyledim. Fakat aslında bu rencide edici bir durumdu” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan hükümete dava açan gruptan sorumlu Hitoshi Nogawa, “Japonya, 250 yıl boyunca diğer milletlere karşı kapalı yaşadı. O dönemde milletvekilleri, Japonların çalışmak için yurtdışına gideceklerini öngörememişlerdi” sözlerini dile getirdi.
75 yaşındaki Hitoshi, çalışma gerekçesiyle İsviçre pasaportu almasının ardından Japon vatandaşlığından çıkartıldı. Bugün Hitoshi, 19. yüzyılın sonlarında yazılmış bir metne dayanan 1950 yılına ait yasayı eleştiriyor.
Japonya, dünyada çifte vatandaşlığı reddeden 50 ülke arasında yer alıyor. Asya kıtasında Çin ve Güney Kore de bu tür bir yasayı reddediyor. Adalet Bakanlığı’nda vatandaşlık işlerinden sorumlu birim, Fransız haber ajansına, bu yasanın sadece bir bağlılık oluşturmadığını, aynı zamanda Japon vatandaşlığından çıkma hürriyeti de verdiğini dile getirdi.
Buna karşılık grubun avukatı olan Shiki Tomimasu, kanunun rastgele uygulanmasını eleştirdi. Tomimasu, “Her şey, kişisel bir açıklamaya bağlı. Eğer birey, çifte vatandaşlığa sahip olduğunu açıklamazsa hükümet, bunu anlayamaz” ifadelerini kullandı. Söz konusu yasa, belirlenen süre zarfında vatandaşlığını seçmeyen kişinin bir ay içerisinde vatandaşlığını seçmesini, aksi takdirde Japon vatandaşlığının elinden alınacağını belirten bir mektup teslim alacağını söylüyor. Fakat Adalet Bakanlığı, bu tür bir uyarıyı asla göndermediğini dile getirdi.
1985 ile 2016 yılları arasındaki mevcut rakamlara göre 890 bin kişinin çifte vatandaşlık taşıdığı tahmin ediliyor. Nagoya yakınında Meijo Üniversitesi’nde Hukuk Profesörü Atsushi Kondo, hükümetin söz konusu kanunu değiştirmek istememesinin tek bir nedeni olduğunu söylüyor. Kondo, “Nüfusun büyük çoğunluğu, Japonya’nın tek bir millet olarak kalmasını istiyor. Aynı zamanda bu, bizim bir göç ülkesi olmayı reddettiğimiz düşüncesiyle de bağlantılı olabilir”  açıklamasında bulundu.



Laos-Rusya hattında fil diplomasisi

Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)
Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)
TT

Laos-Rusya hattında fil diplomasisi

Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)
Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)

Rusya'yla Laos arasında hukuk, tarım, eğitim, sağlık ve barışçıl nükleer enerji alanlarında işbirliği güçleniyor. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Laos Devlet Başkanı Thongloun Sisoulith, başkent Moskova'da 31 Temmuz'da bir araya geldi.

Putin, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Güneydoğu Asya ülkesiyle uluslararası alanda işbirliğini sürdürdüklerini kaydederek "Hukukun üstünlüğü, egemenlik ve diğer ülkelerin içişlerine karışmama ilkelerini savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Sisoulith de Rusya'yla "Siyaset ve güvenlik alanlarında işbirliğini geliştirme konusunda mutabık kaldık" dedi. Laos lideri, Asya-Pasifik bölgesinde güvenliğin sağlanması gibi hedeflere sahip olan stratejik ortaklıklarını güçlendirmeye kararlı olduklarını ifade etti.

Laos lideri, "barış, dostluk ve refahın simgesi" olarak Putin'e iki fil hediye edeceklerini de duyurdu. Sisoulith, Rusya'yla Laos arasındaki diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümü vesilesiyle fillerin St. Petersburg Hayvanat Bahçesi'ne gönderileceğini belirtti. 

Lao Halkın Devrimci Partisi lideri, Sovyetler döneminde Leningrad adını taşıyan şehirdeki Herzen Üniversitesi'nde eğitim gördüğünü, kentin kendisi için özel bir anlam taşıdığını da sözlerine ekledi.

Putin ise gülümseyerek "Filler için teşekkürler, işimize yarayacaklar" ifadelerini kullandı. 

Rus devletine ait medya kuruluşu RT'nin haberinde, St. Petersburg'a gönderilen fillerin uzun yıllar boyunca gelişen diplomatik ilişkilerin sembolü olduğuna dikkat çekiliyor. Ayrıca 19. ve 20. yüzyıllarda şehirdeki hayvanat bahçesinde fillerin yer aldığı çeşitli sirk gösterileri düzenlendiği yazılıyor. 

St. Petersburg Hayvanat Bahçesi'ndeki son fil olan Xun, 1982'de ölmüştü. 

Independent Türkçe, RT, TASS