Mısır'da Noel'de teröre karşı önlemler alındı

Kahire sokaklarında polis kuvvetleri (Mısır İçişleri Bakanlığı)
Kahire sokaklarında polis kuvvetleri (Mısır İçişleri Bakanlığı)
TT

Mısır'da Noel'de teröre karşı önlemler alındı

Kahire sokaklarında polis kuvvetleri (Mısır İçişleri Bakanlığı)
Kahire sokaklarında polis kuvvetleri (Mısır İçişleri Bakanlığı)

Mısır güvenlik güçleri tüm illerde Yeni Yıl ve Noel kutlamalarını güvence altına almak için "tüm önlemleri" alacaklarını duyurdu.
Mısır başkenti Kahire’deki çeşitli kiliselerin çevrelerinde güvenlik güçlerinin sayısındaki artış son iki gün içinde göze çarpıyor, askeri ve polis kuvvetleri kiliselerin çevresine güvenli bir ortam empoze etmeye başladı.
Resmi Mısır haber ajansı MENA dün yaptığı açıklamada, Mısır Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı, "askeri bölge ve saha ordusunun, konuşlandırma ve hayati tesisler etrafında vatandaşların güvence altına alınmasına yardım etmek için hazırlıklarını tamamladıklarını" İçişleri Bakanlığı'nın unsurlarıyla eşgüdüm içinde çalıştıklarını belirtti.
Kutlamalara zarar verebilecek farklı durumlarla ilgili nasıl başa çıkılacağına ilişkin katılımcı unsurlar için klavuzlar hazırlandı.
Mısır'daki Hristiyan nüfus
Hristiyan nüfusun büyük çoğunluğunun Ortodoks Kıpti Kilisesi'ne tabi olduğu Mısır'da, İskenderiye Rum Patrikhanesi ile Latin ve Maruni kiliselerine bağlı Hristiyanlar da bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır döneminde 1966'da yapılan ve Kıpti Kilisesi tarafından da kabul gören nüfus sayımı verilerine göre, o dönem 29 milyon olan ülke nüfusunun 2 milyonunu yani yaklaşık yüzde 7'sini Hristiyanlar oluşturuyordu.
Enver Sedat döneminde 1976'da yapılan sayımda ise 10 yıl içinde ülke nüfusunun 6 milyon artarak 35 milyona çıktığı, buna karşılık Hristiyan nüfusta ise sadece 200 bin artış olduğu görülmüştü.
Hüsnü Mübarek döneminde 1986'da yapılan sayım sonucunda Mısır'ın toplam nüfusu 48 milyon, ülkedeki Hristiyan nüfus ise 2,8 milyon olarak açıklanırken, ülke nüfusunun 80 milyona kadar yükseldiği 2000'li yılların ortalarında Hristiyanların 4,5-5 milyon civarında olduğu kabul edilmekteydi.
İstatistik Ajansı 2012'de ülkede 5 milyon 130 bin Hristiyan'ın yaşadığını duyurdu. Ancak Kilise söz konusu verilere itiraz etti ve Hristiyan nüfusun 15 milyon civarında olduğunu öne sürdü.
Hristiyanların yaşadığı bölgeler
Mısır'ın bütün kentlerinde dağınık şekilde yaşayan Hristiyanlar, başkent Kahire'nin daha çok Şobra ve Helvan bölgeleri ile "Said Mısır" olarak bilinen Asyot, Luksor ve Asvan gibi güney kentlerinde gözle görülür bir nüfus olarak dikkati çekiyor. Ülkenin güney kentlerinde önemli sayıda Hristiyan köy bulunuyor.
Hristiyan nüfusun en az olduğu bölgenin ise Sina Yarımadası'nın kuzey bölümü ile Ariş kenti olduğu belirtiliyor. Kuzey Sina'da son gelişmeler öncesinde toplam 500 ila 700 ailenin yaşadığı tahmin ediliyordu.



İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
TT

İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)

İran yönetimi, ABD ve İsrail'in olası saldırılarına karşı "tetikteyiz" mesajı verdi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla, Rus devletine ait medya kuruluşu RT'ye konuşan İranlı bir yetkili, İsrail'in cezalandırılmasını ve ABD'nin nükleer tesislere saldırı nedeniyle tazminat ödemesini istediklerini belirtti. 

Güvenlik yetkilisi, bunların gerçekleştirilmemesi halinde gerekli önlemleri alacaklarını söyledi: 

İran'ın nükleer tesislerine yapılan saldırının tazminatı ödenmez ve Siyonist rejim cezalandırılmazsa, İran bu rejime karşı tarihi caydırıcılığını yeniden tesis etmek için önlemler almaya hazırdır.

Tahran'ın, Washington yönetiminin nükleer müzakerelere devam etme çağrısını henüz erken bulduğunu belirten yetkili, şöyle devam etti: 

Amerikalılar müzakerelerin başlamasını istiyorlar ancak İran, düşmanlıkların sadece geçici olarak durdurulduğu bir konumda.

Yetkili, ABD'nin "bölgedeki vekil güçlerini kontrol altında tutması" gerektiğini vurgulayarak, her türlü senaryoya hazır olduklarını söyledi: 

Parmağımız tetikte fakat çocuk katili rejimin yanlış bir hesap yapması durumunda, bu kez düşmanın ilk ateşi açmasını beklemeyeceğiz.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı. 

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

12 gün süren çatışmadan önce ABD ve İran arasında yeni bir nükleer müzakere için yoğun trafik yürütülüyordu. Washington ve Tel Aviv, Tahran'ın uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmeyi hedeflediğini savunuyor ve bu faaliyetlerini tamamen durdurmasını talep ediyor. İran ise nükleer silah üretmeyi amaçlamadıklarını defalarca açıklamış, uranyum zenginleştirme çalışmalarını tamamen sonlandırmayı da kabul etmemişti.

Diğer yandan geçen hafta İran medyasında çıkan haberlerde, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın İsrail saldırıları sırasında hafif yaralandığı öne sürülmüştü. CBS News'a konuşan ABD istihbaratından iki yetkili, iddiaları doğruladı. Kaynaklar, Pezeşkiyan'ın İsrail saldırısı sırasında Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına katıldığını belirtti. 

Pezeşkiyan da ABD'li gazeteci Tucker Carlson'a verdiği söyleşide İsrail'in kendisine suikast girişiminde bulunduğunu söylemişti.

Independent Türkçe, RT, Times of Israel, CBS News