Ankara Menbiç yakınlarına askeri takviyeye devam ediyor

Ankara Menbiç yakınlarına askeri takviyeye devam ediyor
TT

Ankara Menbiç yakınlarına askeri takviyeye devam ediyor

Ankara Menbiç yakınlarına askeri takviyeye devam ediyor

Moskova’nın, Washington’un Suriye’den geri çekilmesiyle oluşacak boşluğu doldurma konusunda kararlı olduğu bir dönemde, Türkiye, ABD'nin Suriye'den çekilmesinden sonra pozisyonları koordine etmeyi amaçlayan diplomatik bir hamle ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin Menbiç bölgesine takviyesine devam ediyor.
Ankara, ABD'nin ani Suriye’den çekilme kararı ile Fırat'ın doğusundaki askeri harekatına yönelik hazırlıkları tartışmak için Moskova'yla temaslarını son günlerde hızlandırdı.
Şarku’l Avsat’a konuşan diplomatik kaynaklara göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan oluşan heyetin, ABD’nin Suriye’den çekilmesinin boyutlarını ele almak ve Fırat’ın doğusunda YPG’yi hedef alacak olan askeri harekatın koordinasyonunu görüşmek üzere Moskova’ya gitmesi bekleniyor.
Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’den çekilmesini görüşmek üzere Moskova’yı ziyaret edeceğini açıklamış, Kalın ise, ABD’den bir askeri heyetin çekilme sürecini görüşmek için bu hafta Türkiye'ye geleceğini söylemişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, "ABD askerlerinin Suriye'den çekilmesi konusunda, ABD üzerine düşeni yaptı, ama Fransa'da Macron'un yaptığı açıklama daha farklı. Onun için biz şu anda Sayın Trump'ın yaptığı açıklamaya bakıyoruz ve onunla bu süreçteki iş birliğimizi sağlıklı şekilde devam ettiriyoruz. Arkadaşlarımın bugün yarın bir Moskova ziyareti olacak. Moskova ziyaretindeki gelişmelere göre daha sonra benim de Sayın Putin ile bir görüşmem olacaktır” şeklinde bir yorumda bulundu.Ancak Kremlin, Rusya lideri Vladimir Putin'in programında, yakın zamanda Erdoğan'la yapılması kararlaştırılmış bir görüşmenin yer almadığını bildirdi.
“Rejim askerleri Menbiç’e yöneldi”
Türkiye’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin Menbiç bölgesine takviyesi devam ederken, Menbiç Askeri Konseyi Sözcüsü Rus kuvvetleri tarafından desteklenen rejim askerilerinin, Konsey ile koordineli olarak Menbiç şehrine yöneldiğini açıkladı.
“Harekat yakında başlayacak”
Bölgede Türkiye tarafından desteklenen en büyük muhalif güç olan Ulusal Ordu'nun Sözcüsü Binbaşı Yusuf Hamud, Reuters’a yaptığı açıklamada, ön cephedeki bütün güçlerin askeri harekata tam teşekküllü bir şekilde hazırlanması amacıyla güçlendirildiğini söyleyerek, harekatın yakında başlayacağını öne sürdü.
Bahçeli Esed ile dialog kurulmasına karşı
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin Esed rejimi ile herhangi bir şart altında bir diyalog kurmasından yana olmadığını dile getirerek, "Türkiye’nin yapmış olduğu bu mücadeleyi sonunda gelip, Esed’in iradesine teslim etmek Türkiye için ayıp ve kayıp olur" dedi.
Bahçeli ayrıca, “Türk milleti Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyonu beklemektedir. Biz de MHP olarak operasyona tam desteği sürdüreceğiz” şeklinde yorumda bulundu.
Almanya’dan Türkiye raporu
Almanya'da Federal Meclis Bilimsel Hizmetler Dairesi tarafından hazırlanan raporda, Türkiye Suriye'de işgalci güç olarak gösterildi.
Federal Meclis Sol Parti grubunun girişimi üzerine hazırlanan raporda, "Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki Afrin ile Azez, el Bab ve Cerablus bölgelerindeki askeri varlığı tam olarak incelendiğinde uluslararası hukuk açısından askeri işgal kriterlerini karşılamaktadır" ifadesi kullanıldı.
Sol Parti meclis Grup Başkan Vekili Sevim Dağdelen, raporun Alman hükümeti için bir uyarı olması gerektiğini ifade ederek, "Tüm uzman raporları ve Alman meclisinde grubu bulunan bütün partilerin tutumuna rağmen Suriye'nin bazı bölgelerine NATO müttefiki Türkiye tarafından girilmesi ve işgalini hâlâ uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendirmemek bir skandaldır" dedi.
Trump’ın çekilme kararı sonrası Moskova’nın adımları
Diplomatik ve askeri çevreler, ABD’nin Suriye’den askerlerini kısmen çekeceğini beklerken,  Rusya, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den asker çekme kararına dair ciddiyetini sorgulamaya devam ediyor.
Moskova, Trump’ın kararını açıklamasının ardından, Suriye’den ABD askerlerinin çekilmesinin ardından ortaya çıkacak tabloyla ilgili öngörülerini geliştirmeye başladı.
Rusya'nın Şam ile Ankara arasında dolaylı olarak bir anlayışa varılması için çabaları arttırması gerektiğinin sinyallerini verdi ayrıca Suriye hükümetinden, ABD’nin çekilmesi sonrası boşalacak alanlar üzerindeki kontrolünü genişletmesini istedi.
Moskova: ABD çekildiği bölgeleri rejime devretmeli
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Moskova’nın, ABD askerlerinin çekilmesinin ardından görev yerlerini Suriye hükümetinin devralmasını beklediğini belirti.
Suriye’nin doğusundaki bölgenin ABD askerlerinin çekilmesinin ardından uluslararası hukuka uygun bir şekilde Suriye hükümetine teslim edilmesi gerektiğini söyleyen Zaharova, bu hareketin Suriye’de barışa hizmet edeceğine inandığını kaydetti.
Zaharova, Rusya'nın ABD’nin çekilme planıyla ilgili bilgi sahibi olmadığını da vurguladı.
ABD’nin, Suriye'nin güneydoğusunda yer alan el-Tanf bölgesindeki Rukban mülteci kampına yönelik insani yardımına da değinen Zaharova, ABD’nin bu tutumunu eleştirdi. Zaharova, Suriye makamlarının, kampa yardım sağlamada başarısız olduklarına ilişkin suçlamaları da reddetti.
 



İran, ABD'nin önerisi nedeniyle müzakereleri askıya aldığı iddialarını yalanladı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

İran, ABD'nin önerisi nedeniyle müzakereleri askıya aldığı iddialarını yalanladı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran devlet televizyonu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasındaki müzakerelerde ‘geçici’ bir çıkmaz yaşandığını iddialarını yalanladı.

İran medyası, yaklaşık bir saat süren görüşmelerin ardından Arakçi'nin ‘ABD tarafının nükleer olmayan konuları gündeme getirmesi nedeniyle müzakereleri 15 dakikalığına durdurduğunu ve görüşmelerin yeniden başlamasının sadece nükleer konulara odaklanılması şartına bağlı olduğunu açıkladığını’ bildirdi.

Bu açıklama, Tahran'ın ABD heyetine ‘İsrail'in etkisi altında gerçekçi olmayan ve mantıksız taleplerde bulunmaktan kaçınma’ çağrısı yapmasının ardından geldi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, müzakerelere 15 dakika ara verildiğine dair basında çıkan haberleri yalanladı. Haberleri ‘yalan’ olarak nitelendiren kaynak, “Söz konusu haberlerin gerçek dışı olduğu ortaya çıktı” dedi.

Duraklamanın yalanlanmasına rağmen, İran heyetine eşlik eden gazeteciler duraklamanın doğruluğunu teyit etti, ancak bunun İran heyetinin ‘namaz için ara verme’ talebinden kaynaklandığını söylediler.

Hem ABD hem de İran tarafından yetkililer, Witkoff ile Arakçi liderliğindeki İran heyeti arasında İran'ın nükleer programına ilişkin ikinci tur görüşmelerin cumartesi günü Roma'da başladığını duyurdu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “İran ve ABD arasındaki dolaylı görüşmeler Roma saatiyle 12.00 sularında Umman Büyükelçisi’nin konutunda Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi'nin de katılımıyla başladı... İtalyan tarafı ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi” ifadelerini kullandı.

Bekayi sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzakerelerin süreci ilk tura benziyor. İki heyet iki ayrı odada oturuyor ve Umman Dışişleri Bakanı iki heyet arasında gidip geliyor. Müzakereler başlamadan önce Ummanlı bakanla görüşmelerimiz oldu. Müzakereler bir önceki turda olduğu gibi tamamen Umman tarafından yönetiliyor.”

Bekayi, “Medya müzakerelerle ilgili yalan haberlere yer vermemeli ve doğru haberleri Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla takip etmelidir. Yalan haberler müzakerelerle ilgili kafa karışıklığı yaratma girişimlerinin bir parçasıdır. Bizim odak noktamız bu marjinal hususlara dikkat etmeden İran'ın çıkarlarını gerçekleştirmektir” şeklinde konuştu.

İran heyetinin Roma'ya varışının ardından devlet medyası Bekayi'nin şu sözlerini aktardı: “Son birkaç gün içinde bazı ABD yetkilileri tarafından yapılan çelişkili açıklamalar ışığında, ABD tarafının ilk aşamada niyeti ve ciddiyeti konusunda ortaya çıkan tehlikeli belirsizliği ortadan kaldıracak bir açıklama yapmasını bekliyoruz.”

Bekayi, “İran İslam Cumhuriyeti'nin gerek yasadışı yaptırımların kaldırılması gerekse nükleer meseleye ilişkin pozisyon ve talepleri son derece nettir ve müzakerelerin ilk turunda karşı tarafa iletilmiştir. Önceki yöntemlere geri dönmek bir sonuç getirmeyecektir. Karşı taraf gerçekçi davranmadıkça ve İsrail'in etkisi altında gerçekçi olmayan ve mantıksız taleplerde bulunmaktan kaçınmadıkça gerçek bir ilerleme sağlanamaz” dedi.

Adının açıklanmaması kaydıyla AP’ye konuşan ABD'li bir yetkili, görüşmelerin Camilluccia semtindeki Umman Büyükelçiliği’nde yapıldığını söyledi.

İran devlet televizyonu, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve üst düzey yardımcılarının İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan Umman Büyükelçiliği’ndeki dolaylı görüşmelere geldiğini bildirdi.

Görüşmelere ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff başkanlığındaki ABD heyeti katıldı.

Arakçi görüşmeler öncesinde Ummanlı mevkidaşı Bedr el-Busaidi ile istişarelerde bulundu. İranlı bakan daha önce de İtalyan mevkidaşı Antonio Tajani ile istişarelerde bulunmuştu.

Witkoff ve Arakçi, Tahran ile Batılı ülkeler arasında gerilime neden olan İran'ın nükleer dosyasıyla ilgili görüşmelere 12 Nisan'da Umman'da başladı.

ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff (AP)ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff (AP)

İki ismin bu yüksek riskli müzakerelerde ortak bir zemin bulma becerileri görüşmelerin kaderini belirleyebilir. Her iki isim de bu sabah geç saatlerde Roma'nın Camilluccia semtindeki Umman Büyükelçiliği’ne vardı.

Görüşmeler, iki ülke arasında 1979 İran Devrimi ve ABD Büyükelçiliği rehine krizinden bu yana süregelen düşmanlık bağlamında tarihi bir an. ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018 yılında İran nükleer anlaşmasından çekilmesi, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirmesini sınırlandıran anlaşmayı yeniden tesis etmekte başarısız olan yıllarca süren saldırılara ve müzakerelere yol açtı.

Riskler, İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir ABD ya da İsrail askeri saldırısı ya da İran'ın nükleer silah edinme tehdidini gerçekleştirmesi olasılığında yatıyor.

Bu arada, İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde yaşanan savaş ve ABD'nin Yemen'de İran destekli Husilere karşı düzenlediği ve onlarca kişinin ölümüne neden olan hava saldırıları Ortadoğu'daki gerilimi arttırdı.

Trump dün yaptığı açıklamada, “İran'ın çok basit bir şekilde nükleer silah edinmesini engellemekten yanayım. İran'ın büyük, müreffeh ve harika olmasını istiyorum” dedi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran her zaman iyi niyetle ve sorumluluk duygusuyla sorunları çözmenin medeni bir yolu olarak diplomasiye olan bağlılığını göstermiştir. Yolun kolay olmadığının farkındayız. Ancak geçmiş deneyimlerden yararlanarak her adımı açık gözlerle atıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Arakçi bugün Witkoff ile yapacağı ‘dolaylı’ görüşmeler öncesinde İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile bir araya geldi.

Hem Arakçi hem de Witkoff görüşmeler öncesinde seyahat ettiler. Witkoff Ukrayna ve İran konulu görüşmeler için Paris'teydi. Arakçi ise Devlet Başkanı Vladimir Putin de dahil olmak üzere Rus yetkililerle bir araya geldiği Moskova ziyaretinin ardından Tahran'a döndü.

2015'teki İran nükleer anlaşmasını imzalayan dünya güçlerinin bir üyesi olan Rusya, Tahran ile Washington arasında gelecekte varılacak herhangi bir anlaşmada kilit bir oyuncu olabilir. Analistler Moskova'nın İran'ın silah üretmek için gerekli olan yüzde 90'a yakın bir seviye olan yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyumunu taşıma görevini üstlenebileceğini öne sürüyor.

İlk tur görüşmelerde arabuluculuk yapan Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi de dün Roma'ya gelerek İtalyan mevkidaşı ile görüştü. Bekayi, el-Busaidi'nin iki ülke arasında yine arabuluculuk yapacağını söyledi.

Arap Yarımadası'nın doğu ucunda yer alan Umman, İran ile Batı arasında arabuluculuk yapan uzun soluklu bir aktör. Maskat geçen hafta sonu Arakçi ve Witkoff arasındaki müzakerelerin ilk turuna ev sahipliği yaptı.

İran ekonomik istikrar anlaşması istiyor

İran'daki protestolar, halkın hayat pahalılığından duyduğu hoşnutsuzluğun bir sonucu olarak tırmanmaya devam ederken, ülkedeki sübvansiyonlu benzin fiyatlarının artırılabileceği ve bunun da yeni protestolara yol açabileceği söylentileri var.

İran'ın para birimi riyal, ay başında ABD doları karşısında bir milyon sınırını aşarak keskin bir düşüş yaşadı. Ancak Tahran'ın devam etmesini umduğu görüşmelerin başlamasıyla kısmen iyileşme görüldü.

Bir başka gelişme de İran Air'in uzun süredir beklediği iki adet Airbus A330-200'ün perşembe günü Tahran'a ulaşması oldu. Daha önce Çin'in Hainan Havayolları'na ait olan uçaklar İran adına yeniden tescil edildi. İran'a yönelik yaptırımlar nedeniyle anlaşmanın ABD Hazine Bakanlığı tarafından onaylanması gerekiyor ve Washington'dan henüz bir açıklama gelmedi.

2015 anlaşması kapsamında yeni uçaklar satın alabilen İran, Airbus ve Boeing ile büyük anlaşmalar yapmıştı. Ancak bu anlaşmalar Trump'ın nükleer anlaşmayı iptal etme tehditlerinden etkilendi.