Husiler, Yemen’deki barışı baltalamaya çalışıyor

Hudeyde limanı
Hudeyde limanı
TT

Husiler, Yemen’deki barışı baltalamaya çalışıyor

Hudeyde limanı
Hudeyde limanı

Husi milislerinin, Yemen hükümeti ile imzalandıkları esir mübadelesi anlaşmasına ilişkin sorun çıkarmaya başladığı bir zamanda, emekli Hollandalı General Patrick Cammaert başkanlığındaki Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi (RCC), Husi grubu ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla toplantılarına başladı.
Durumu yakından takip eden bir kaynak Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, dünkü toplantıda insani yardımların ulaştırılması için geçitlerin açılması üzerine anlaşma sağlandığını söyledi. Yemen hükümet kaynaklarına göre, BM ekibi başkanı, tarafların temsilcileri ile gerçekleştirdiği görüşmelerde anlaşma için oluşturulacak yürütme mekanizmasını somutlaştırmaya çalıştı.
Husi ihlalleri devam ediyor
Yemen’deki meşruiyeti destekleme koalisyonu tarafından yapılan açıklamada, Patrick Cammaert’in şehirde bulunmasına rağmen Husi milisleri tarafından gerçekleştirilen ihlallere değinildi. Açıklamada, son 24 saat içerisinde gerçekleştirilen Husi ihlallerinin sayısının 29’a ulaştığı kaydedildi. Açıklamaya göre söz konusu ihlaller arasında havan topları, RPG, termal roketler, patlayıcı cihazlar ve keskin nişancıların kullanılması gibi durumlar yer alıyor. Koalisyon tarafından yapılan açıklamanın devamında bu ihlallerin Hudeyde, Tuheyta, Dureyhmi, Hays ve el-Hac bölgelerini içerdiği ve yaşanan ihlaller sonucunda sivil kayıpların olduğu kaydedildi.
Birçok gözlemci, Husi grubunun işledikleri bu ihlaller aracılığıyla Hudeyde şehrini çevreleyen ortak hükümet kuvvetlerini saldırıya karşılık vermeleri için kışkırtmaya çalıştığını ve böylece İsveç anlaşmasının uygulanmasını önlemek için bunu bir bahane olarak kullanmayı amaçladığını düşünüyor.
Hükümet kaynaklarına göre Hollandalı general, hükümet ve Husi temsilcilerine askeri kuvvetlerin geri çekilmesi için bir uygulama mekanizması önerdi ve taraflardan öneriye ilişkin düşüncelerini aktarmalarını istedi.
Bir hükümet kaynağının aktardığına göre general, anlaşmanın bazı şartlarını yorumlama görevinin, anlaşmanın uygulanmasını denetleme görevini üstlenen BM ekibine ait olduğunu açıkladı. Kaynak açıklamasının devamında, önümüzdeki iki günün mekanizmanın kabul edilmesi ve uygulanmaya başlanması açısında çok önemli olduğunu söyledi.
Husiler Hudeyde’den çekilmek istemiyor
Gözlemcilerin İsveç anlaşmasının Husiler tarafından ihlal edileceğine dair endişelerini dile getirdikleri bir zamanda, BM izleme ekibi başkanı ile bir araya gelen Husi yetkilileri, ekonomik bölünmeyle ilgili henüz üzerinde uzlaşıya varılmayan birtakım hususlar olduğunu belirterek Hudeyde limanından çekilmelerinin muhtemel olmadığını söylediler. Ayrıca generalin görevinin ateşkesi izlenmek ve hükümet güçlerinin geri çekilmesini koordine etmekle sınır olduğunu dile getirdiler.
Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi (RCC) Başkanı General Patrick Cammaert, dün hükümet ve Husi temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği toplantı ile ilk başarısını kaydetti.
Birçok gözlemci, BM gözlem ekibi başkanının Yemen'deki görevinin başarısı konusunda iyimserliğini dile getirdiği bir zamanda meselenin birtakım düğümler ile kuşatılmış olduğunu düşünüyor. Gözlemciler, Husilerin Stockholm Anlaşmasına farklı yorumlar getirme çabalarının şehirdeki ve limanlardaki varlığının devam etmesi konusundaki ısrarı ile uyuştuğunu ifade ediyor.
Güvenlik Konseyi'nin 2451 sayılı kararı, BM ekibinin görevini Hudeyde’ye ilişkin İsveç anlaşmasının uygulanmasını denetlemek olarak belirlerken, Hollandalı general ve BM elçisinin durumdaki gelişmelerle ilgili haftalık olarak Güvenlik Konseyi'ne rapor sunmalarını öngörüyor.
Mansur Hadi’den Hudeyde vurgusu
Tüm bu yaşananların yanı sıra Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin, dün Yemenli milletvekilleri ile yaptığı toplantıda, anlaşmanın uluslararası hukuk hükümlerine, Güvenlik Konseyi kararlarına ve Yemen yasalarına uygun olarak “Husilerin Hudeyde’den çekilmesini ve şehrin meşru yerel makamlara ve güvenlik güçlerine barışçıl bir şekilde devredilmesini” öngördüğü ifade edildi. Anlaşmanın Güvenlik Konseyi'nin 2216 sayılı kararının hükümlerinden ilham aldığını belirten Hadi, üç sabit referans söz konusu olmaksızın getirilecek herhangi bir çözümü kabul etmediklerini vurguladı.
Anlaşmanın uygulanması halinde Husi grubu, şehirden ve limanlarda çekilecek. Ayrıca devlet güçleri ve milislerin yeniden konuşlandırılmaları ise 2 aşamada gerçekleşecek. Bu aşamalarda ilki ateşkesin başlamasından itibaren geçen ilk iki hafta içerisinde, ikinci aşama ise 21 gün içerisinde devreye girecek. Bunun yanı sıra mayınlar temizlenecek ve Hudeyde’nin ve limanlarının yönetimi yerel otorite unsurlarına teslim edilerek, 2014 yılındaki güvenlik otoriteleri tekrar görevlerinin başına getirilecek.
Husiler anlaşmayı baltalamaya çalışıyor
Öte yandan İran yanlısı Husi milisleri, polis üniformalarını giyerek mevcut varlığını yerel otoriteymiş gibi lanse etmeye çalışıyor ve kendilerinin meşru hükümete tabi olmayan yerel polisler olduklarını iddia ederek İsveç anlaşmasının ve Güvenlik Konseyi kararının üstünü örtmeye çalışıyor.
Husi milisleri, Hudeyde şehrini ve kıyı bölgelerinin geri kalan kısımlarını Sana, Amran, Saada ve Hacca'dan getirdiği binlerce unsurla askeri kışlalara dönüştürmeyi başardı. Sonrasında ise yüzlerce kişiyi, aralarında Hudeyde ve diğer limanlarında bulunduğu yerlerin idari, mali ve güvenlik departmanlarına yerleştirdi.
Taiz dosyası, esirler ve Hudeyde…
Taiz kuşatmasının kaldırılması, esir mübadelesi ve Hudeyde dosyalarını içeren İsveç anlaşmasıyla bağlantılı olarak, Husi grubunun esirlerin, tutukluların ve cesetlerin mübadelesini öngören anlaşmayı bozmaya çalıştıkları görünüyor. Bu dosya ile sorumlu olan Husi yetkilisi, dün Sana’da düzenlenen bir basın toplantısında, Husi grubunun söz konusu dosya ile ilgili olarak eksiksiz, doğru ve profesyonel bir ifade verdiğini söyledi. Yetkili, hükümet tarafından sunulan ve tutuklular ile kaçırılanların isimlerinin bulunduğu listedeki 9 bin isimden 2 binden fazlasının aynı olduğunu ve bin 500 ismin ise sahte olduğunu iddia etti.
Husi yetkilisi ellerinde DEAŞ ve el-Kaide örgütlerine mensup kişilerinde olduğunu iddia ederken, 111 kişinin yanı sıra cezai suçlamalar nedeniyle tutulan 47 kişiyi teslim etmeyeceklerini vurguladı.
Husi lideri, hükümete sunulan 2 bin 700 ismin yanı sıra aralarında onlarca cesedin de bulunduğu bin kadar tutuklu ve mahkûmun da ellerinde bulunduğunu itiraf etti.
Esir ve tutuklu dosyasına ilişkin açıklamalarda bulunan Husi yetkilisi, ellerinde hükümet tarafına isimlerini vermedikleri yüzlerce esir olduğunu belirterek, hükümetin elindeki bütün mahkûmları serbest bırakması halinde onları serbest bırakmaya hazır olduklarını söyledi.



Şam: Suveyda'daki ateşkes anlaşması, herhangi bir ihlal olmaksızın çoğu bölgede uygulanıyor

Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)
Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)
TT

Şam: Suveyda'daki ateşkes anlaşması, herhangi bir ihlal olmaksızın çoğu bölgede uygulanıyor

Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)
Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)

Suriye devlet televizyonunun bugün ismini açıklamadığı bir güvenlik kaynağına dayandırdığı haberine göre, Suveyda'daki ateşkes anlaşması çoğu bölgede ihlal olmaksızın uygulanıyor.

Kaynak, Suveyda'da bir sonraki adımın tüm vilayette istikrarı yeniden sağlamak için kapsamlı bir ateşkes uygulamak ve her iki taraftan esirlerin değişimi için çalışmak olacağını açıkladı.

Kaynak, ateşkesin hükümetin vilayette yaşam ve hizmetlerin yeniden tesis edilmesi ve vilayeti terk eden ailelerin geri dönmesi için çalışmasına olanak sağlayacağını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, kuşatma altındaki Bedevi aşiretlerinin tahliyesinin ardından Suveyda vilayetinde gerginlikle karışık temkinli bir sakinlik hüküm sürüyor.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından AFP'ye yapılan açıklamada, Suveyda'da bir haftadır süren çatışmalarda 128 binden fazla kişinin yerinden edildiği ve son bir günde 43 binden fazla kişinin yerinden edildiği kaydedildi.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) 13-21 Temmuz tarihleri arasında en az 558 kişinin öldürüldüğünü ve 783'ten fazla kişinin de çeşitli derecelerde yaralandığını belgeledi.

SNHR'nin raporuna göre ölü sayısına 17 kadın ve 11 çocuk da dahil. Ayrıca, 3’ü kadın olmak üzere 6 sağlık personeli ve 2 medya çalışanı da hayatını kaybedenler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, ölenler arasında bedevi aşiret gruplarından savaşçılar, devletin kontrolü dışında kalan yerel grupların üyeleri, Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri ve Savunma Bakanlığı’ndan unsurlar da bulunuyor.

Suriye Sağlık Bakanlığı, Suveyda'daki olaylar sonucunda 425'i kritik olmak üzere bin 698 hafif ve orta dereceli yaralanma vakası aldı.