Fas’ın savaşı: Sosyal istikrar ve göç akını

Fas Kralı ve Veliaht Prens, Fransa Cumhurbaşkanı ve eşiyle birlikte (EPA)
Fas Kralı ve Veliaht Prens, Fransa Cumhurbaşkanı ve eşiyle birlikte (EPA)
TT

Fas’ın savaşı: Sosyal istikrar ve göç akını

Fas Kralı ve Veliaht Prens, Fransa Cumhurbaşkanı ve eşiyle birlikte (EPA)
Fas Kralı ve Veliaht Prens, Fransa Cumhurbaşkanı ve eşiyle birlikte (EPA)

Faslı analistler, geçtiğimiz yıl gençlere iş fırsatı sağlamayı, kalkınma projelerini teşvik etmeyi ve yaşam düzeyini iyileştirmeyi talep etmek için bazı bölgelerde ortaya çıkan olaylar da dâhil yeni protesto gösterilerinin patlak vermesini önlemek amacıyla toplumsal sorunlara yönelik hızlı çözümlerin uygulamaya konulması gerektiğini söyledi.
Analist ve gözlemcilere göre Fas Başbakanı Sadettin Osmani, gelecek yıl, protestoları engelleme, vaatleri yerine getirme, 2018 yılı boyunca karşı karşıya kaldığı çöküş hipotezinden kaçınma kabiliyetini göstermek için zor bir sınavla karşı karşıya kalacak.
2019 vurgusu
Öte yandan Rabat’taki 5. Muhammed Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Profesörü olan Tacettin el-Huseyni, Fas’ın 2019 yılında karşılaşacağı zorlukların sosyal, politik ve ekonomik olacağını vurguladı.
El-Huseyni, çeşitli faktörlerle yaşanan çatışmalardan dolayı hükümetle ilgili iç sorunların var olduğunu, durumun “hükümetin denetlenmesine veya Osmani hükümetinin 2019’da karşılaşabileceği bazı zorlukların üstesinden gelmek için teknolojik yapıda değişikliklere” neden olabileceğini söyledi.
Öte yandan el-Huseyni, siyasi partilerin sivil toplum hareketliliğinin seyrini kontrol etmeye devam edemediği uyarısında bulunarak söz konusu durumun, güvenlik ve sosyal istikrar için tehlike oluşturduğunu söyledi.
‘Girişim başarısız oldu’
El-Huseyni, gelecekteki zorlukların başta Cezayir olmak üzere çevre ülkelere de yansıyacağını belirtti. Fas Kralı 6. Muhammed’in Cezayir’e askıdaki meselelerin ve çözümlerin tartışılması için ortak bir mekanizma aracılığıyla ikili müzakerelere girme çağrısı yaptığını belirten analist, “Ancak bu girişimin başarısız olduğu görülüyor. Cezayir, Mağrib ülkelerinin dışişleri bakanları toplantısı önererek, Fas’ın talebine cevap verdi. Bu önerinin, başarılı olmayacağı biliniyor. Çünkü ülkelerin dışişleri bakanları 34 defa bir araya geldi ve toplantılar herhangi bir şey ortaya koymadı” dedi. El-Huseyni, bölgenin bu dengesiz durumdan kaynaklanan komplikasyonlara şahit olduğunu belirtti.
Fas’a göç dalgası
Tacettin el-Huseyni, Fas’ın 2019 yılında göç dalgası dolayısıyla yaşadığı zorlukların devam edeceğini belirtti. Avrupa ülkelerinin Fas’ı göç dalgasının önündeki bir engel olarak gördüğünü ve ülkenin bu sorundan mustarip olacağını söyleyen el-Huseyni, Fas’ın artık bir geçiş koridoru değil, alıcı bir devlet olduğuna dikkati çekti. Analist, Avrupalıların, Fas’a “maddi yardım karşılığında topraklarına göçmenler için göç merkezi kurulmasını” önerdiğini, ancak Fas’ın bu öneriyi reddettiğini, göçmenlerin Avrupa'ya geçmek için Fas sahiline yönelmesi sonrasında da 2019’da göç sorunuyla mücadeleye devam edileceğini vurguladı.
Toplumsal meseleler
Ülkenin kuzeyindeki Tetuan şehrinde bulunan Abdul Melik el-Saadi Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Muhammed el-Umrani Bohubza ise Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Fas’ın 2019 yılında karşılaşacağı asıl zorlukların toplumsal meselelerle ilgili olacağını belirtti. Toplumsal hareketliliğin güçlendiğini ve birçok bölgede şiddetli çatışmalara yol açan protestolara dönüştüğüne dikkati çeken Bohubza, hükümetin 2019 bütçesine orta ve alt tabakaya mensup ailelerin alım gücünü korumak amacıyla sosyal programlar uygulamak için fon tahsis etme taahhüdünde bulunduğunu söyledi.  
Fas hükümeti, gelecek yıl “vatandaşların meşru taleplerine cevap vermek ve yaşam koşullarını denge- sosyal istikrar ufkuna ulaştırmak için” çok sayıda sosyal program uygulama sözü verdi. Başbakan Osmani ayrıca, protestocuların taleplerini karşılamak üzere hükümetin yoksul ve orta sınıfın lehine sosyal korunmayı teşvik eden “cesur ve benzeri görülmemiş” uygulamalar ortaya koyacağını belirtti.
Analistler, birleşik bir sosyal kayıt oluşturulmasının, gelecek yıl uygulanacak en önemli girişimlerden biri olacağını ifade etti. Fas’ta ilk kez uygulanacak bu girişimin, “kesin ve objektif kriterlerin benimsenmesiyle” sosyal programlar için uygun kişilerin belirlenmesini sağlayacağı belirtildi.
Söz konusu girişim öncesinde ise hükümet, bağımsızlıktan bu yana benimsenmiş olan kalkınma modelini yeniden gözden geçirme beklentileri ortasında birçok defa yoksul grupların kalkınma meyvesinden faydalanamadığını aktarmıştı.
Osmani hükümetinin çökme krizi
Diğer taraftan Prof. Muhammed el-Umrani Bohubza, 2019 yılında Osmani hükümetinin çökme ihtimalinin bulunmadığını söyledi. Hükümetin istikrarını veya çöküşünü yöneten çok sayıda husus olduğunu belirten el-Umrani, “Mevcut hükümet, tanık olunan güçlü çatışmalara dayanabildi” dedi. Profesör, erken seçimlerin siyasi ve mali açıdan pahalı olduğunu ve bu sebeple ortaya atılan seçeneğe başvurulmadığını vurguladı.
El-Umrani, 2019 yılında herhangi bir seçim ihtimalinin olmaması dolayısıyla Osmani hükümetinin açık projeleri tamamlama mücadelesiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, bu seçeneklerin ne yazık ki Fas’taki siyasi aktörlerin ana yönelimi olduğuna dikkati çekti.



Formula 1 Türkiye'ye geri mi dönüyor?

Hamilton, son şampiyonluğunu Türkiye Grand Prix'sinde kazanmıştı (AP)
Hamilton, son şampiyonluğunu Türkiye Grand Prix'sinde kazanmıştı (AP)
TT

Formula 1 Türkiye'ye geri mi dönüyor?

Hamilton, son şampiyonluğunu Türkiye Grand Prix'sinde kazanmıştı (AP)
Hamilton, son şampiyonluğunu Türkiye Grand Prix'sinde kazanmıştı (AP)

Adrenalin'den herkese merhaba, bu hafta Formula 1'in ülkemize dönüş ihtimalini inceliyoruz. 

Dünyanın en prestijli motor sporları etkinliklerinden Formula 1, ülkemizde ilk kez 2005'te düzenlendi. 21 Ağustos 2005'te sezonun 14. ayağı olarak İstanbul Park'ta gerçekleştirilen yarışı McLaren Mercedes'in Fin pilotu Kimi Raikonen kazandı. 

58 tur üzerinden gerçekleştirilen F1 Türkiye Grand Prix'sini 2006'da kazanan, Formula 1'deki ilk galibiyetini elde eden Ferrari pilotu Felipe Massa'ydı. Brezilyalı pilot, 2007 ve 2008'deki yarışlarda da zafere ulaşıp üst üste üç galibiyet etti. 

2009'da sezonun 7. ayağı olarak düzenlenen Türkiye GP'de damalı bayrağı ilk gören isim, seneye muazzam bir başlangıç yaparak herkesi şaşırtan Brawn'ın Britanyalı pilotu Jenson Button'dı. 
 

gbhyju
2009 Türkiye GP'sinde podyumu Red Bull pilotları Mark Webber ve Sebastian Vettel tamamlamıştı (Reuters)

2010'daki yarışı McLaren ve Mercedes'le toplamda 7 şampiyonluk kazanarak adını efsaneler arasına yazdıran Lewis Hamilton kazandı. 8 Mayıs 2011'de düzenlenen 7. Türkiye GP'sinde zafere ulaşan, 2010-2013'te üst üste 4 kez şampiyonluğa ulaşan Red Bull pilotu Sebastian Vettel'di. 

Temmuz 2011'de Formula 1 Takımlar Birliği Genel Sekreteri Simone Perillo, Türkiye'nin 2012 yarış takviminden çıkarıldığını duyurdu. Dönemin Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahincioğlu, ''Bize resmi bir açıklama yapılmadı" demiş ve şunları söylemişti: 

'Türkiye takvimden çıkarılırsa tekrar Formula 1'e dönmesi çok zor. Bunu 1,5 senedir söylüyorum. Çünkü şu anda Formula 1 dünyasında takvime katılan ülkelerin sayısı bizim o gün girdiğimizden çok fazla. Rekabet arttı, rakamlar yükseldi.  Senelik ödemeler 40 milyon dolarlara vardı. Bizden istenen rakam 25 milyon dolar civarında. Biz 25 milyon doları veremedik. Son yapılan anlaşma Rusya'yla 40 milyon dolar. Biz 13,5 milyon dolar ödüyorduk.  Olayın ödenen paradan çok Türkiye için getirisini hesaplamak gerekir. Türkiye'nin tanıtımı için harcanan paranın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunlar çok komik rakamlar. Sadece tanıtım değil, insanlar getirerek turizme de katkıda bulunuluyor.'

Formula 1, ülkemize Kovid-19 pandemisinin yaşandığı 2020'de geri döndü. Yarışı 6. sıradan başlayan Mercedes pilotu Lewis Hamilton kazandı ve son şampiyonluğunu Türkiye GP'sinde ilan etmiş oldu. 

Türkiye'de son yarış 2021'de gerçekleştirildi. Sezonun 16. ayağı olarak düzenlenen yarışı kazanan yine Mercedes'ten Valtteri Bottas'tı. 
 

gthyjukı
2021 Türkiye GP'sini sezon sonunda şampiyon olacak Max Verstappen ikinci sırada tamamladı (Reuters)

Formula 1, 2026 takvimini geçen ay onaylasa da yetkililer, herhangi bir yarışın iptal edilmesi durumunda gelecek yıl bir F1 yarışına ev sahipliği yapmaya hazır.

İstanbul Park, yakın zamanda Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu TOSFED'e devredildi ve federasyon başkanı Eren Üçlertoprağı, F1'in Türkiye'de kısa vadeli bir anlaşma yerine kalıcı olarak geri dönmesini istediğinden emin.

Üçlertoprağı, Motorsport.com'a şöyle konuştu: 

F1 ve FIA yönetimiyle yoğun görüşmeler yürüttük. Bilindiği üzere 2026 takvimi zaten açıklandı. Ancak çeşitli nedenlerle bir yarışın yapılamaması durumunda Türkiye Grand Prix'sine ev sahipliği yapabiliriz.

Formula 1'e ev sahipliği yapmak isteyen başka ülkeler de var. Asya'da Tayland ve Güney Kore, gelecekte bu prestijli organizasyonu düzenlemek için gerekli yatırımları yapan ülkeler arasında. 

Öte yandan Formula 1'i Afrika'ya geri getirmek için de büyük bir rekabet söz konusu. Ruanda, Güney Afrika, Nijerya ve Fas, Formula 1 yönetimiyle görüşmelerini sürdürüyor. 

Almanya ve Arjantin de F1'e yeniden ev sahipliği yapmak isteyen diğer ülkeler. 

Formula 1'e ev sahipliği yapmak, uluslararası arenada ülkelere prestij kazandırmasının yanı sıra turizm markalarını da güçlendiriyor. 180'den fazla ülkede yayımlanan F1, yılda 1,5 milyar seyirciye ulaşıyor. 

Yarış haftasonu boyunca ülkeye yüzbinlerce turist gelmesi, konaklama ve eğlence sektörleri aracılığıyla muazzam bir gelir yaratıyor. Formula 1 yarışı düzenlemek aynı zamanda ülkede geçici ve kalıcı istihdam da sağlıyor.

Fakat lisans ücretleriyle pist maliyetleri yüzlerce milyon doları bulabiliyor ve bu da ülkenin ekonomisi üzerinde büyük bir yük oluşması anlamına geliyor. Hindistan ve Kore yarışları gibi halk desteğini arkasına alamayan organizasyonlar, birkaç yıl içinde yarışlardan çekilip zarar edebiliyor. 

Yararlanılan kaynaklar: Motorsport, ESPN, Red Bull