Moskova, “ABD’nin Suriye’den çekilmesinin ardından” Ankara ile yeni uzlaşılara vardı

“Menbiç Askeri Konseyi” kuvvetlerine bağlı bir asker
“Menbiç Askeri Konseyi” kuvvetlerine bağlı bir asker
TT

Moskova, “ABD’nin Suriye’den çekilmesinin ardından” Ankara ile yeni uzlaşılara vardı

“Menbiç Askeri Konseyi” kuvvetlerine bağlı bir asker
“Menbiç Askeri Konseyi” kuvvetlerine bağlı bir asker

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova ve Ankara’nın, ABD’nin Suriye’den çekilmesinin ardından iki ülke arasında askeri birliklerin saha koordinasyonu konusunda uzlaşıya vardıklarını duyurdu.
Menbiç’teki son durumun yanı sıra Fırat Nehri’nin doğusuna olası Türk askeri operasyonuna ilişkin uzlaşılar ve bunların etkilerine değinmeyen Bakan Lavrov, dün Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmelerin ardından rahatlamış gibi görünüyordu. İki bakanın ortak basın toplantısında Lavrov, görüşmelerin “yararlı” olduğunu ve “sonraki aşamada atılması gereken adımlar konusunda mutabakat sağlayabildiklerini” söyledi.
İki tarafın özel dikkat sarf ettiğini ve “özellikle ABD’nin askerlerini geri çekme kararını duyurmasının ardından ortaya çıkan yeni şartlara” dikkat çekildiğini belirten Rus Bakan, Türkiye ve Rusya arasında varılan uzlaşının yeni şartlar uyarınca iki ülkenin askeri temsilcileri arasındaki adımların koordine edilmesinin yanı sıra, Suriye’deki terör tehdidi tehlikesini ortadan kaldırmaya yönelik ortak bir kararlılık olduğunu sözlerine ekledi. Açıklamada, Rusya’nın Fırat’ın doğusunda olası bir Türk askeri operasyonunun ve İdlib’deki benzer önlemlerin doğrudan kabul edilebileceğine işaret eden Lavrov, bu hamlelerin Suriye hükümeti ile de koordine edileceğini sözlerine ekledi. Lavrov, “Taraflar, çalışmalarımızı 2254 sayılı BM kararı uyarınca Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması çerçevesinde yapacağımız konusunda uzlaşıya vardı. Çalışmalarımızı daha çok mültecinin ülkelerine dönmeleri için gerekli koşulların sağlanması konusunda yoğunlaştırmak üzere anlaştık” ifadelerini kullandı.
Medya kaynakları, Moskova'nın Ankara ile ortak adımları koordine etmek istediğine işaret ederken Dışişleri Bakanı'nın yanı sıra Savunma Bakanı ve İstihbarat Teşkilatı Başkanı’nın da yer aldığı Türk heyetinin, Rusya'nın Fırat’ın doğusundaki olası bir Türk askeri operasyonu konusundaki tutumunu netleştirmesini istediğine dikkati çektiler. Yine aynı kaynaklara göre Türk heyeti, Rus tarafından, Türk ordusunun Fırat’ın doğusundaki operasyonları sırasında Suriye hava sahasının kullanımını koordine etmesini talep etti.
Suriye’nin kuzeyindeki durumla ilgili olarak Rus Bakan, gazetecilere görüşmelerde iki ülkenin savunma bakanları ve istihbarat birimi başkanlarının da olduğunu belirterek, Astana formatı çerçevesinde ortaya koyulan görevlerin uygulanması için başta terörle mücadele, insani sorunların çözülmesi ve mültecilerin geri dönüşü için şartların sağlanması bağlamında atılacak adımların ele alındığını söyledi. Lavrov,  Rusya’nın Suriye Anayasa Komisyonu’nun kurulması konusunda Batı’nın Moskova, Ankara ve Tahran’ın çabalarını engellememesini” umduğunu sözlerine ekledi.
“Hiç kimse garantör ülkelerin çalışmalarını engelleyemez”
Astana sürecinin garantör ülkeleri Rusya, Türkiye ve İran’ın büyük çaba sarf ettiğini vurgulayan Lavrov, son aylarda Anayasa Komisyonu’nun kurulmasına ilişkin çalışmaların en kısa zamanda tamamlanması çağrısında bulunan Batılı mevkidaşları da dahil olmak üzere hiç kimsenin garantör ülkelerin çalışmalarını engellemeyeceğini umduklarını ifade etti. Komisyonun kurulması için yoğun çalışmalara devam edeceklerinin altını çizen Lavrov, önümüzdeki ayın ilk on günü içerisinde BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen ile çalışmalara başlayacaklarını kaydetti.
Rus Bakan, gelecek ayın ilk yarısında üçlü bir zirve ihtimalinden söz etmezken Rus diplomatik kaynaklar, Rusya'da yeni bir üçlü zirve yapılması için Tahran ve Ankara ile görüşmelerin devam ettiğine işaret ettiler.
Çavuşoğlu: Yakın işbirliği devam edecek
Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suriye ve bölgesel meseleler konusunda, Moskova ve Tahran'la yakın işbirliğine devam ettiğini vurgulayarak, Ankara ve Moskova'nın “Suriye'deki tüm terör örgütlerini ortadan kaldırmanın gerektiğinde” hemfikir olduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye ve Rusya'nın Suriye topraklarını tüm terör örgütlerinden temizleme konusunda ortak bir iradeye sahip olduklarını sözlerine ekledi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Dış İlişkiler Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın yer aldığı üst düzey heyetle katıldıkları kapsamlı Türk-Rus görüşmelerinin ardından yaptığı ve Anadolu Ajansı (AA) tarafından aktarılan açıklamalarında Çavuşoğlu, “Suriye ve bölgesel konularda Rusya ve İran’la yakın işbirliğine devam edeceğiz” dedi.
Rusya Savunma Bakanlığı’nda gerçekleştirilen toplantının ardından Rus mevkidaşı Lavrov ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu, “Astana garantörleri olarak, Suriye’nin toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini savunuyoruz ve bunlara halel getirecek tüm çabalara da karşıyız” şeklinde konuştu.
Ankara'daki diplomatik kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Rusya ile yapılan görüşmede, ABD'nin Suriye’den çekilmesi, Menbiç’teki son durum, Fırat'ın doğusuna olası Türk askeri operasyonu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 17 Eylül'de Soçi'de gerçekleştirilen toplantıda alınan karar uyarınca İdlib'de kurulan silahsız bölge dahil olmak üzere Suriye'deki son gelişmelerin ele alındığını belirttiler.
Diğer yandan Suriye rejiminin önceki gün yaptığı “Menbiç’e girdik” açıklanmasının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) birlikler gönderen Türkiye, İdlib civarında Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı gruplarla birlikte Türk güçlerini seferber etmeye devam etti.
Türkiye’ye sadık Suriye muhalefetinin silahlı gruplarından oluşan “Ulusal Ordu” sözcüsü, Suriye rejim güçlerinin Menbiç’e girdiklerine dair açıklamaları yalanlayarak, rejimin kente girdiğini açıklamasının bir “medya savaşı” taktiği olduğunu söyledi.



Kolombiya Devlet Başkanı Petro’dan ABD Başkanı Trump'a uyarı: Kaplanı uyandırmayın! Bize saldırmak savaş ilanı demektir!

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)
TT

Kolombiya Devlet Başkanı Petro’dan ABD Başkanı Trump'a uyarı: Kaplanı uyandırmayın! Bize saldırmak savaş ilanı demektir!

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, Bogota ile Washington arasında gerilimi tırmandıran sözlü savaş çerçevesinde dün ABD Başkanı Donald Trump'ı ülkesinin egemenliğini tehdit etmemesi konusunda uyardı.

Trump, dün Washington'da düzenlenen bir ABD yönetimi toplantısında uyuşturucu ile ilgili suçlarla mücadele kapsamında Kolombiya'ya saldırı olasılığın işaret ederek “Kolombiya'nın kokain ürettiğini duydum. Kokain fabrikaları var, tamam mı? Sonra da bize kokainlerini satıyorlar... Sadece Venezuela değil, bunu yapan ve ülkemizde satan herkes saldırıların hedefi olacak” dedi.

Trump'ın açıklamalarına yanıt olarak, onu Kolombiya'yı ziyaret etmeye davet eden Petro, ‘kokainin ABD’ye ulaşmasını önlemek için günde dokuz uyuşturucu laboratuvarının imha edildiğini’ görmesini istedi. Petro, sosyal medya platformu X'te yaptığı bir paylaşımda, 2022 yılında göreve geldiğinden bu yana ‘füzeler kullanmadan’ 18 bin 400 laboratuvarı imha ettiğini belirtti.

Kolombiya Devlet Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Benimle gelin, size her 40 dakikada bir laboratuvarı nasıl yok ettiğimizi öğreteyim, ama egemenliğimizi tehdit etmeyin, çünkü kaplanı uyandıracaksınız. Egemenliğimize saldırmak, savaş ilan etmek demektir. İki yüzyıldır süren diplomatik ilişkileri bozmayın!”

Petro şöyle devam etti:

"Zaten itibarımı lekelediniz. Bu yolda devam etmeyin. Binlerce ton kokainin Kuzey Amerika'daki tüketicilere ulaşmasını engellemeye katkıda bulunan bir ülke varsa, o da Kolombiya'dır.”

Bogota ile Washington arasındaki ilişkiler son zamanlarda önemli ölçüde kötüleşti. ABD yönetimi, Petro'yu uyuşturucu çetelerine karşı yeterince sert davranmamakla suçlayarak


Putin Avrupa'ya: Savaş istemiyoruz ama hazırız

Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
TT

Putin Avrupa'ya: Savaş istemiyoruz ama hazırız

Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planı konusunda ABD başkanlık temsilcisi Steve Wittkoff ile yapacağı görüşme öncesinde, ülkesinin "savaşa hazır" olduğunu belirterek, Avrupa'ya sert bir uyarıda bulundu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin ile Wittkoff arasındaki görüşmeyi "çatışmanın barışçıl çözümüne doğru atılmış önemli bir adım" olarak nitelendirdi.

Putin, toplantı öncesinde Rus güçlerinin sahada önemli bir atılımın eşiğinde olduğunu belirterek, güçlü mesajlar verdi. Avrupalılara seslenerek, barışı engellemeye çalıştıklarını ve ülkesiyle gerilimi artırmaya devam ettiklerini söyledi. "Avrupa ile savaşa girme niyetinde değiliz, ancak Avrupa savaş istiyorsa, biz de hazırız" uyarısında bulundu.


Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
TT

Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)

Axios dün, iki Amerikalı ve bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail cumhurbaşkanından af dilerken ABD Başkanı Donald Trump'tan daha fazla destek istediğini bildirdi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebine ilişkin pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Biz sadece devletin çıkarlarını göz önünde bulunduracağız" dedi.

Netanyahu, pazar günü yıllardır süren yolsuzluk davasında Herzog'dan resmen af ​​talebinde bulundu ve ceza yargılamasının İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini, affın ulusal çıkarlara hizmet edeceğini savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre avukatları, İsrail Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ne yazdıkları mektupta, Netanyahu'nun hala hukuki sürecin kendisinin tamamen beraatiyle sonuçlanacağına inandığını belirtti.

Netanyahu, partisi Likud'dan yayımladığı kısa video açıklamasında, "Avukatlar bugün af talebini cumhurbaşkanına ilettiler ve ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum" ifadelerini kullandı.