Kuzey Kore nükleer silahsızlanma konusundaki tutumunu değiştirmediğini açıkladı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)
TT

Kuzey Kore nükleer silahsızlanma konusundaki tutumunu değiştirmediğini açıkladı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, bugün yaptığı açıklamada, Kuzey Kore’nin nükleer silahsızlanma konusundaki tutumunu tamamen değiştirmediğini ancak ABD’nin tek taraflı olarak ülkesinin harekete geçmesini talep etmeye devam etmesi durumunda, yeni bir yaklaşım belirlemek zorunda kalacaklarını söyledi.
Kim yaptığı yeni yıl konuşmasında, ABD’nin harekete geçmesi durumunda nükleer silahsızlanmasının daha hızlı olacağını ifade ederek, herhangi bir zamanda uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılanacak sonuçlar elde etmek için ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeye hazır olduğunu söyledi.
Kim, “Eğer ABD, tüm dünyanın gözü önünde verdiği sözünü tutmaz ve yaptırımlarda ısrar ederse, egemenliğimizi ve çıkarlarımızı korumak için yeni bir yol üzerinde çalışmaktan başka şansımız olmaz" diye konuştu.  Kim ‘yeni yolun’ ne anlama geldiğini açıklamadı.
Kim ve Trump, Haziran ayında Singapur’da düzenlenen zirvede nükleer silahsızlanmanın yanı sıra kalıcı ve istikrarlı bir barış sistemi için çalışma vaadinde bulunmasına rağmen iki taraf da o zamandan bu yana çok az ilerleme kaydetti.
Pyongyang, nükleer test sahasının ve füze motor tesisinin sökülmesiyle nükleer silahsızlanma yolunda atılacak ilk adımlar karşılığında Washington’dan yaptırımları kaldırmasını ve 1950-1953 Kore Savaşı’nın resmi olarak sonlandırmasını talep etmişti.
Kim ayrıca Güney Kore’ye stratejik silahların kullanıldığı ‘dış kuvvetler’ ile askeri tatbikatlarını durdurma ve Kore Yarımadası'nda kalıcı bir barışın sağlanması için çok taraflı müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulundu.
Kim, “Kuzey Kore ve Güney Kore barış ve refah yolunu seçtikten sonra biz,  yabancı kuvvetlerle ortak askeri tatbikatların gerekli olmadığı ve yabancı stratejik silahlar gibi kitle imha silahlarının konuşlandırılmasının tamamen durdurulması gerektiği konusunda ısrar ediyoruz” ifadelerini kullandı.



'Cenevre Diyaloğu' İran ve İsrail füzeleriyle yarışıyor

Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
TT

'Cenevre Diyaloğu' İran ve İsrail füzeleriyle yarışıyor

Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)

Tel Aviv ve Tahran arasındaki çatışma yeni hedeflere doğru genişlerken, Avrupalılar dün Cenevre'de ABD'nin doğrudan görüşme mesajını ileterek, İran ile diyalog yolunu açmaya çalıştı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarının yanı sıra AB'nin dış politika şefi Kaja Callas arasında diplomatik yolu canlandırma umuduyla görüşmeler yapıldı.

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, “İranlı meslektaşlarımızla ciddi görüşmeler yaptığımız için memnunum” dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy İran'ı “Amerika ile görüşmelerine devam etmeye” çağırırken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot “görüşmelerin bölgedeki durumu yatıştırmayı amaçladığını” vurguladı.

İran heyeti, Avrupa ülkeleriyle yapılan görüşmelerin saygılı bir atmosferde gerçekleştiğini belirterek, “saldırganlığın durdurulmasının Batılı ülkelerle samimi diplomatik yolun açılması için bir ön koşul olduğunu” kaydetti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre toplantı öncesinde Avrupalı dışişleri bakanları İranlı mevkidaşlarına ABD'nin, nükleer kapasitesini zayıflatmak için İsrail'le birlikte İran'a saldırmayı düşünse de ülkesiyle doğrudan görüşmelere açık olduğunu söyledi. Reuters'in haberine göre üst düzey bir İranlı yetkili, İran'ın uranyum zenginleştirmeye getirilecek kısıtlamaları görüşmeye istekli olduğunu söyledi, ancak özellikle İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda zenginleştirmenin tamamen yasaklanmasının reddedileceğini vurguladı.

“Cenevre diyaloğu”, hedef listesini güvenlik ve askeri kurumlar ile altyapıyı da kapsayacak şekilde genişleterek sekizinci gününe giren İran-İsrail savaşının önüne geçmiş gibi görünüyor. Başkent Tahran'daki mahallelerin yanı sıra İran'ın kuzey ve batısındaki dağınık bölgeler de İsrail saldırılarına sahne oldu ve bu saldırılardan bazıları askeri mevzileri, platformları, füze depolarını ve güvenlik karargahlarını vurdu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna İran içindeki saldırılarını yoğunlaştırma talimatı verdi. Katz yaptığı açıklamada, “Rejimin tüm sembolleri ve Besic (güçleri) ve Devrim Muhafızları gibi rejimin güç üssü, halkı bastırma mekanizmaları bombalanmalıdır.” İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de İran'la savaşta “uzun bir sefer” için hazırlanılması gerektiğini belirtti ve halkı “zor günlere” hazırlanmaya çağırdı. Zamir, ülkesinin “bu büyüklükteki bir tehdidi ortadan kaldırmak için tarihimizdeki en karmaşık sefere çıktığını” söyledi.

İran İsrail'in saldırılarına balistik füze yağmuruyla karşılık verdi. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Nevatim ve Hatzerim'deki İsrail hava üsleri de dahil olmak üzere, İsrail içindeki hedeflere karşı Gerçek Vaat 3 Operasyonu'nun 17. dalgasını gerçekleştirdiğini açıklarken, DMO “yeni nesil füzeler” kullanma tehdidinde bulundu.

İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarla ilgili olarak UAEK Başkanı Rafael Grossi, İsrail'in İran'ın güneyindeki Buşehr tesisine yönelik bir saldırısının, aşırı miktarda radyoaktivite salınımı nedeniyle bölgesel bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Grossi, savaşın başlamasından bu yana herhangi bir radyoaktif sızıntı tespit edilmediğini ifade etti.