Ankara kedisi 'sevgiyle' hayata tutunuyor

Ankara kedisi 'sevgiyle' hayata tutunuyor
TT

Ankara kedisi 'sevgiyle' hayata tutunuyor

Ankara kedisi 'sevgiyle' hayata tutunuyor

Nesli tükenme tehlikesi altında olan, tüylerinin uzunluğu ve parlaklığıyla dikkati çeken Ankara kedisi, "Ankara Kedisini Koruma, Yaşatma ve Tanıtma Merkezi"nde koruma altında tutuluyor ve eşleştirmeler sonrasında sahiplendiriliyor.
Avrupa'da Angora kedisi olarak bilinen, kendine has özellikler barındıran Ankara kedisi, en eski uzun tüylü kedi ırklarından biri olarak tanımlanıyor.
Uzun ve parlak tüyleri, farklı gözleri ile Türkiye'nin önemli ulusal hazinelerinden olan Ankara kedisinin yaşatılması için Pursaklar Belediyesince 2017 yılı ekim ayında açılan Ankara Kedisi Koruma Yaşatma ve Tanıtma Merkezi'nde koruma altında tutulan kediler, eşleştirmeler sonrasında sahiplendiriliyor.
Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen sene birçok kediyi sahiplendirdiklerini, gelecek aylarda da sahiplendirmeye devam edeceklerini anlattı.
"Kedinin bakımına dikkat edecek insanları arıyoruz"
Ankara kedisinin kültürel bir değer olduğunu vurgulayan Çetin, Büyükşehir Belediyesinin ambleminde kullandığı ırkın neslini korumak üzere yola çıktıklarını ifade etti.
2012 yılından bu yana "Ankara Kedisi Güzellik Yarışması" düzenlediklerini belirten Çetin, "Ankara kedisi olan hemşehrilerimiz gelsin, bu yarışmaya katılsınlar ki biz de o kedileri tespit edelim istedik. 20-25 kediyle başladık, şimdi kedilerin sayısı 80'e ulaştı. Sahiplendirmeler sonrasında şu an merkezde 40 kedi bulunuyor." açıklamasında bulundu.
Ankara kedisini ilerleyen zamanlarda da sahiplendirmeye devam edeceklerini belirten Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kedinin bakımına dikkat edecek insanları arıyoruz. Buna özellikle dikkat ediyoruz. 'Kediye bakamadım' diyerek geri getiren insanlara vermek istemiyoruz. Hem kedilere iyi bakamıyorlar hem de kedinin farklı bir hastalıkla gelme ihtimali ortaya çıkıyor. Bunun önüne geçmek için titiz davranıyoruz."
"Birçok üniversite, Ankara kedisinin gen haritasını çıkarıyor" 
Kedilerin bakımından sorumlu Ayşe Korkmaz da Ankara kedisinin dünyada en çok beğenilen ve sevilen türlerden biri olduğunu dile getirdi. Almanya, Belçika gibi birçok farklı ülkede yapılan yarışmalarda Ankara kedisinin dereceye girdiğini söyleyen Korkmaz şunları kaydetti:
"Ankara kedisi, genleri bozulmamış bir kedi. Yani sonradan üretim değil. Dolayısıyla yurt dışındaki insanlar Ankara kedisi yetiştirmek istiyor. Ancak şu an milli değer kabul edildiği için Ankara kedisinin yurt dışına çıkarılması yasak. Almanya'da birçok Ankara kedisi yetiştiricisi var. Kaliforniya Üniversitesi, Almanya'da bulunan birçok üniversite, Ankara kedisinin gen haritasını çıkarıyor."
Ankara kedisinin uzun tüylü kedilerin atası olduğunu ifade eden Korkmaz, "Norveç orman kedisinde ya da Sibirya kedisinde bizim kedimizin bütün özelliklerini görebilirsiniz. 17. yüzyılda Türkiye'ye düzenlenen gemi seferlerinde kedileri alıp götürmüşler. Bunlar resmi kaynaklarda da olan bilgiler. Kedilerimizi ıslahlaştırıp yeni türler üretmişler." ifadelerini kullandı.
Ankara kedisinin tüy ve kulak yapısının da diğer ırklardan farklı olduğunu belirten Korkmaz, "Ankara kedisinin tüyleri tek kat. Ayrıca kuyruktaki bütün tüyleri de aynı uzunlukta." dedi.
"Anne babası beyaz renkli olan bir kedi, simsiyah da olabiliyor"
Ankara kedilerinin sadece beyaz renkte olmadığını, birçok farklı renkte Ankara kedisi bulunduğunu söyleyen Korkmaz, "Örneğin, beyaz iki kedinin her renkten yavrusu olabilir. Anne babası beyaz renkli olan bir kedi simsiyah da olabiliyor. Zaten bu, sadece bu ırka özel bir şey de değil." diye konuştu.
Uyguladıkları eşleştirme programını da anlatan Korkmaz şunları kaydetti:
"Burada bulunan her kedinin çipi ve kendilerine ait kimlik numaraları var. Normalde erkek ve dişi kedilerimizi özel bir odaya koyuyoruz. Kimlik numaralarını kaydederek eşleşme yapıyoruz ve muhtemel doğum tarihleri kaydediyoruz. Kliniğimizde doğum kabinleri oluşturuyoruz ve doğum vakti gelen kedilerimizi doğum kabinine alıyoruz. Yaklaşık bir ay kadar yavrularının bakımlarını kediler kendileri yapıyor. Yani biz müdahale etmiyoruz. Bir ay sonunda da yavru kedilerimize çip takıyoruz ve onları da ortak kafeslere koyuyoruz. Daha sonra aşı takvimi başlıyor.
Kediler, 3 ay kadar anne sütü alıyor daha sonra sahiplerine teslim ediliyor. Teslim ederken de ailelere Ankara kedisi ve kedi bakımı hakkında bilgiler veriyoruz."



Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası

Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
TT

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası

Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)

Yeni Zelanda, koruma planı kapsamında ülkenin en ünlü dört doğal güzelliğine giriş için yabancı turistlerden ücret almaya hazırlanıyor.

Yurtdışından gelen ziyaretçiler, bu yerleri ziyaret etmek için 20 ila 40 Yeni Zelanda Doları (yaklaşık 485 ila 965 TL) ücret ödeyecek. Başbakan Christopher Luxon ve Koruma Bakanı Tama Potaka'nın açıkladığı önlemler, daha fazla istihdam yaratma ve ücretleri artırma planının bir parçası.

Ücretlerin uygulanacağı ilk yerler, yabancıların genellikle tüm ziyaretçilerin yüzde 80'ini oluşturduğu Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, Tongariro Crossing, Milford Sound ve Aoraki Mount Cook olacak.

Doğa Koruma Bakanı Tama Potaka şunları söyledi:

Turistler ekonomimize muazzam katkı sağlıyor ve kimse bunun değişmesini istemiyor. Ancak yurtdışından gelen arkadaşlarımdan, dünyanın en güzel yerlerinden bazılarını ücretsiz ziyaret edebildikleri için çok şaşırdıklarını duydum. Bu özel yerlerde yabancı ziyaretçilerin kişi başı 20 ila 40 dolar arasında ek katkı sağlaması adil olur.

Potaka, "Koruma alanı için bu, yılda 62 milyon dolara (yaklaşık 1 milyar 495 milyon TL) kadar gelir anlamına gelecek ve bu gelir doğrudan aynı alanlara yeniden yatırılacak, böylece turizm sektörümüzün büyük bir kısmının temelini oluşturan alanlara yatırım yapmaya devam edebileceğiz" dedi.

2 Temmuz Cumartesi günü açıklanan plan, "modası geçmiş kurallar" nedeniyle turizm alanında kaçırılan fırsatları vurguladı.

Başbakan Christopher Luxon şunları söyledi:

Birçok Yeni Zelandalı, koruma alanında rehberli yürüyüşlerden kayak alanlarına, belgesel film çekmeye, koyun ve sığır otlatmaya, konserlere ev sahipliği yapmaya ve cep telefonu baz istasyonları inşa etmeye kadar olağanüstü işler yürütüyor. Ancak bunlardan herhangi birini yapmak için bir imtiyaza ihtiyacınız var ve imtiyaz rejimi tamamen bozulmuş durumda, elde edilmesi veya yenilenmesi genellikle yıllar alıyor ve işletmeleri bürokratik bir belirsizlik döngüsüne sokuyor.

Yeni Zelandalılar için giriş ücretsiz kalacak.

Başbakan, "Bu bizim ortak mirasımız ve Yeni Zelandalılar bunu görmek için para ödemek zorunda kalmamalı" dedi.

Luxon, "Yeni Zelandalıları yurtlarında tutmak, iş yaratmak ve tüm Yeni Zelandalılar için ücretleri artırmak konusunda ciddiysek, karşımıza çıkan her fırsata hayır demeye devam edemeyiz" diye ekledi.

Ücretlerin 2027'den itibaren uygulamaya konması bekleniyor.

Independent Türkçe