Rusya’da enkaz altından 11 aylık bebek sağ çıkarıldı

Kurtarma ekipleri, Rusya'daki enkaz altından 11 aylık bebeği sağ çıkarmayı başardı (AFP)
Kurtarma ekipleri, Rusya'daki enkaz altından 11 aylık bebeği sağ çıkarmayı başardı (AFP)
TT

Rusya’da enkaz altından 11 aylık bebek sağ çıkarıldı

Kurtarma ekipleri, Rusya'daki enkaz altından 11 aylık bebeği sağ çıkarmayı başardı (AFP)
Kurtarma ekipleri, Rusya'daki enkaz altından 11 aylık bebeği sağ çıkarmayı başardı (AFP)

Rusya'nın Çelyabinsk bölgesindeki Magnitogorsk şehrinde doğalgaz patlaması nedeniyle çöken binanın enkazında arama-kurtarma çalışmaları yürüten ekipler, 11 aylık bir bebeği sağ olarak çıkarmayı başardı. Doğalgaz patlamasının ardından binanın çökmesi nedeniyle 13 kişi hayatını kaybetmiş, 35 kişi ise enkazın altında kalmıştı.
Havanın geceleri eksi 17 derecenin altına düşmesi nedeniyle, enkazdan sağ olarak çıkarılan 11 aylık bebeğin durumu ciddiyetini koruyor.
Acil Durumlar Bakanlığı, “Yeni yılın başında bir mucize oldu ve 11 aylık bir bebek sağ olarak kurtarıldı” şeklinde açıklamada bulundu.
Kurtarılan bebeğin isminin Ivan Fukin olduğunu belirten Bakanlık, bebeğin annesinin hayatta olduğunu ve hastaneye oğlunun yanında gittiğini bildirdi.
Ivan isimli bebek bulunduğunda, patlamanın üzerinden 30 saatten fazla geçmiş ve bu sürede sıcaklık değerleri eksi 17’nin altına kadar düşmüştü.
Rusya Sağlık Bakanlığı, bebeğin uzuvlarında donma olduğunu ayrıca başından yaralandığını ve ayaklarında da kırıklar olduğunu açıklayarak, tedavi için ülkedeki en iyi çocuk hastanelerinden biri olan Moskova'daki bir hastaneye götürüldüğünü aktardı. Magnitogorsk'tan Moskova'ya sevk edilen bebeğin uçuştan sonraki durumunun ağır olduğu, en kısa zamanda Leonid Roşal Acil Çocuk Cerrahi ve Travmatoloji Araştırma Enstitüsü'ne ulaştırılacağı da bildirildi.
Çelyabinsk Valiliği de, arama kurtarma ekiplerinin 11 aylık bir bebeği enkaz altından sağ olarak çıkardığını bildirdi. Ağlaması sayesinde yeri tespit edilen bebeğin, yatakta sarılı bir şekilde bulunduğu bilgisi de verildi.
Sovyetler döneminde, 1973 yılında inşa edilen on katlı binada yaklaşık 110 kişi yaşıyordu. Doğalgaz patlamasından 48 daire zarar gördü. Evleri yıkılan insanlar, binanın yanındaki okula yerleşti.
Arama-kurtarma ekipleri, keskin soğuğa rağmen, bütün gece enkaz altındaki şahıslara ulaşmaya çalıştı.
Rusya Acil Durumlar Bakanı Yevgeniy Ziniçev, göçük riski oluşması nedeniyle enkaz kaldırma çalışmalarına devam etmenin imkansız olduğunu söyleyerek, bir süreliğine askıya alındığını bildirdi.
Ziniçev, göçük riskinin ortadan kaldırılmasının ardından enkaz kaldırma ve arama çalışmalarına devam edileceğini de duyurdu.
Müfettişler olayla ilgili soruşturma başlatırken, Federal Güvenlik Servisi, patlamanın doğalgaz kaçağından kaynaklandığını doğruladı.



Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın seçkin üniversitelerle mücadelesinin başlamasından sadece birkaç gün sonra, federal göçmenlik görevlileri mart ayında New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki yurdunda Filistinli öğrenci Mahmud Halil'i gözaltına aldı.

Trump yönetimi, Filistinlileri destekleyen diğer yabancı öğrencileri gözaltına alarak ve Halil'in en önde gelen aktivistlerinden biri olduğu Filistin yanlısı öğrenci protesto hareketine tanık olan Columbia, Harvard ve diğer özel eğitim kurumlarına verilen milyarlarca dolarlık araştırma hibelerini iptal ederek mücadelesini artırırken, Halil üç aydan fazla bir süre Louisiana kırsalındaki bir gözaltı merkezinde tutuldu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre 30 yaşındaki Halil, “Soykırıma karşı durduğum için hiç pişman değilim… Doğru olanı savunduğum için, yani savaşa karşı çıktığım ve şiddete son verilmesi çağrısında bulunduğum için pişman değilim” ifadelerini kullandı.

Halil, hükümetin kendisini susturmaya çalıştığına ama aksine bunun kendisine daha geniş bir platform sağladığına inanıyor.

Halil serbest bırakıldıktan sonra New York'a döndüğünde havaalanında Trump'ın siyasi muhaliflerinden Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez tarafından karşılandı. Gözaltına alındığı için doğumunu kaçırdığı eşi ve küçük oğluyla buluştuğu sırada destekçileri Filistin bayrakları salladı.

İki gün sonra Columbia Üniversitesi'nin Manhattan kampüsü yakınlarındaki katedralin merdivenlerinde düzenlenen bir mitingin yıldızı oldu ve burada üniversite yetkililerini eleştirdi.

Geçtiğimiz hafta, 2025 New York Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde Demokrat Parti ön seçimini kazanan Filistin yanlısı Zohran Mamdani ile birlikte coşkulu kalabalığın karşısına çıktı.

Halil şunları söyledi: “Bu durumda olmayı ben seçmedim; Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) seçti... Bunun elbette hayatım üzerinde büyük bir etkisi oldu. Dürüst olmak gerekirse halen yeni gerçekliğim üzerine düşünmeye çalışıyorum.”

Mayıs ayındaki mezuniyet törenine katılamayan Halil gözaltından işsiz olarak çıktı. Uluslararası bir yardım kuruluşunun siyasi danışman olarak çalışması için yaptığı teklifi geri çektiğini söyledi.

Hükümet temyiz başvurusunu kazanıp onu tekrar gözaltına alabilir. Bu nedenle Halil önceliğinin oğlu ve diş hekimi eşiyle mümkün olduğunca çok zaman geçirmek olduğunu ifade etti.

Suriye'deki bir Filistin mülteci kampında doğan Halil'in eşi Dr. Nur Abdullah ABD vatandaşı. Halil'e geçen yıl ABD'de kalıcı oturma izni verildi.

Yüksek lisans öğrencisi olarak 2022 yılında New York'a taşındı ve Columbia Üniversitesi yönetimi ile üniversitenin İsrail ordusunu destekleyen silah üreticileri ve diğer şirketlere yaptığı yatırımlara son vermesini talep ederek kampüs parkında eylem yapan protestocular arasındaki başlıca öğrenci müzakerecilerinden biri oldu.

Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

Halil herhangi bir suçla itham edilmedi. Ancak ABD hükümeti geniş kapsamlı bir göçmenlik yasasına dayanarak onun ve diğer bazı Filistin yanlısı uluslararası öğrencilerin ‘yasal ancak tartışmalı’ konuşmalarının ABD'nin dış politika çıkarlarına zarar verebileceği gerekçesiyle sınır dışı edilmeleri gerektiğini savundu.

Davaya bakan federal yargıç, Trump yönetiminin Halil'i sınır dışı etmek için öne sürdüğü temel gerekçenin, ifade özgürlüğü haklarının anayasaya aykırı bir şekilde ihlal edilmesi olduğuna hükmetti. Hükümet karara itiraz ediyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Abigail Jackson sorulara cevaben şunları söyledi: “Bu ifade özgürlüğü ile ilgili değil, Hamas teröristlerini desteklemek ve kampüsleri güvensiz hale getiren ve Yahudi öğrencileri taciz eden kitlesel protestolar düzenlemek için ABD'de bulunma hakkı olmayan kişilerle ilgili.”

Columbia Üniversitesi'nin politikasına meydan okuma

Halil, antisemitizm bahanesini kınadı ve Yahudi öğrencileri protesto hareketinin ‘ayrılmaz bir parçası’ olarak tanımladı. Hükümetin, Trump'ın Amerikan karşıtı, Marksist ve ‘radikal sol’ ideolojilerin hâkim olduğunu söylediği Amerikan yüksek öğretimini yeniden şekillendirmek için ‘antisemitizmi’ bahane olarak kullandığını söyledi.

Trump yönetimi Columbia'ya ve diğer üniversitelere, çoğunlukla biyomedikal araştırmalar için verilen federal hibe parasının, hükümet kimi kabul ettikleri, işe aldıkları ve ne öğrettikleri konusunda daha fazla denetime sahip olmadıkça devam etmeyeceğini bildirdi ve ‘daha fazla entelektüel çeşitlilik’ çağrısında bulundu.

Harvard'ın aksine Columbia Üniversitesi, hükümetin hibeleri aniden iptal etmesine itiraz etmedi ve Trump yönetiminin protestolarla ilgili kuralların sıkılaştırılması yönündeki bazı taleplerini, finansmanın yeniden başlatılmasına yönelik müzakerelerin ön koşulu olarak kabul etti.

Halil, Columbia'nın eylemlerini yürek parçalayıcı olarak nitelendirdi. Halil, “Columbia, yükseköğretim kurumlarının nasıl yönetildiğine dair her ayrıntıya müdahale etmesine izin vererek kurumu Trump yönetimine teslim etti” dedi.

Columbia Üniversitesi yönetimi, müzakereler devam ederken akademik özerkliği korumanın ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtti.

Columbia Üniversitesi Sözcüsü Virginia L. Abrams, üniversite yetkililerinin Halil'in nitelendirmesine ‘kesinlikle katılmadıklarını’ ifade etti.

Abrams yaptığı açıklamada, “Columbia Üniversitesi, Halil de dahil olmak üzere, öğrencilerin güçlü bir şekilde inandıkları konularda konuşma hakkını tanır... Ancak üniversitenin, kampüsteki herkesin ayrımcılık ve tacizden uzak bir kampüs topluluğuna katılabilmesini sağlamak için kurallarına ve politikalarına uyması da önemlidir” ifadelerini kullandı.

Halil, Columbia ve Trump'ın hedefindeki diğer üniversiteleri öğrencilerine kulak vermeye çağırdı.

Halil sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Öğrenciler, bu kampüsün insan hakları ve uluslararası hukuka nasıl uyabileceğine ve tüm öğrencileri nasıl kapsayabileceğine dair net bir plan sundular... Meselelerin neresinde dururlarsa dursunlar herkes kendini eşit hissedecek... Üniversite yönetimi öğrencileri dinlemek yerine siyasi baskıya boyun eğmeyi tercih ediyor.”