BM skandalının ardından Husiler intikam almaya mı hazırlanıyor?

Yemen ordusuna mensup bir asker, ateşkese uyarak silahını örttü (EPA)
Yemen ordusuna mensup bir asker, ateşkese uyarak silahını örttü (EPA)
TT

BM skandalının ardından Husiler intikam almaya mı hazırlanıyor?

Yemen ordusuna mensup bir asker, ateşkese uyarak silahını örttü (EPA)
Yemen ordusuna mensup bir asker, ateşkese uyarak silahını örttü (EPA)

Birlemiş Milletler’in (BM), ‘Husi milislerinin Yemenlilere sağlanan yardımlara yönelik yağma faaliyetleri’ açıklamalarına ve bu çerçevede bazı medya organlarından yapılan haberlere karşı İran destekli darbeciler, üzerlerindeki kara bulutları dağıtmaya çalışıyor.
İsveç istişareleri kapsamında Husilerin Hudeyde’den geri çekileceği ve Hudeyde’ye meşru hükümete ait askerlerin konuşlandırılacağı konusunda uzlaşıya varılmıştı. Ancak anlaşma, Husi ihlallerinin gölgesinde devam ederken, Dünya Gıda Örgütü’nün yayınladığı bir raporla sarsıldı. Çok sayıda Yemenli analist, aktivist ve tarafların BM’ye Husilere karşı "nazlı” tavırlarına yönelik geniş çaplı eleştirilerine rağmen geri adım atmayan BM, Husi milislerinin Yemenlilere sağlanan yardımlara yönelik yağma faaliyetlerinde bulunduklarını açıkladı.
Yemen resmi haber ajansı SABA, Husilerin gerçekleştirdiği yağmalama faaliyetlerini okurlarına duyururken, darbecilerin son iki gündür BM’yi “devrime iftira atmak” ile suçladığını aktardı.
‘Milisler BM ile savaş yürütüyor’
Yemen Gençlik ve Spor Bakanı Hamza el-Kemali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Pekâlâ, milisler Stockholm Anlaşması’nın uygulanabilirliğinden sıyrılmak için BM ile savaş yürütüyor. BM kuruluşları ile bu savaş, bir yüzleşmeye dönüşüyor” dedi. El-Kemali, bazı BM yetkililerinin Husileri buna ittiğini de vurguladı.
Bakan el-Kemali, Hudeyde ve İsveç Anlaşması’nın Yemen siyasi taraflarının ilgisini çektiği belirtilirken, Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’ne (RCC) yakın kaynaklar da komite başkanı General Patrick Cammaert’in her iki taraftan (hükümet ve Husiler) önerilen plan ve haritalar ortaya koyduğunu söyledi.
Kaynaklar, yerel, idari ve güvenlik otoritesi hususundaki taraflar arasındaki farklıklara rağmen yine de görüşlerde yakınlaşma olduğuna dikkati çekti. Anlaşmaya göre Yemen hükümeti, devlet otoritesi ve anayasası dışında hiçbir otoriteyi tanımayan “Yemen yasasına” dayanmakta. Kaynaklar ise, Husilerin kuruluşlardan geri çekilmek istemediğini belirtti.
Hollandalı general hakkında imza kampanyası
Yemenli aktivistler, 2 Ocak’ta Hudeyde’deki yerel meclis toplantısında saldırıya uğradıkları bir zamanda İran destekli grubun, Hollandalı generale karşı imza toplama kampanyasına başladığını aktardı.
Husilere yakın medya organları, (Yemen yasası uyarınca herhangi bir resmi statüsü bulunmayan) meclis toplantısının BM’yi “İsveç Anlaşması’nın uygulanmasını geciktirme” konusunda sorumlu tuttuğunu duyurdu. Toplantıda yayınlanan bildiride, Hollandalı generalin “İsveç Anlaşması’nı ve BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2451 sayılı kararını uygulamak zorunda olduğu, anlaşma ve BMGK kararı dışında hiçbir şeyle meşgul olmaması gerektiği” ifadelerine yer verildi.
Husiler, Cammaert’in Hudeyde limanının teslimi hususunda oynadığı rolün başarısız olduğunu belirtirken, “askerlerin yeniden konuşlandırılmasının” memnuniyetle karşılanmadığı yönünde bir bildiri yayınladı. Husi milisleri, “Herhangi bir yeniden konuşlanma, ancak tüm tarafların ve BM’nin Stockholm Anlaşması ile uyumlu olduğu gözlemlenip doğrulanabildiğinde güvenilir olacaktır” ifadelerini kullandı.
Husilere baskı çağrısı
Öte yandan Yemenli analistler, BM’den Stockholm Anlaşması’nda başarıya ulaşmak için Husilere baskı uygulamayı sürdürme çağrısında bulundu.
Arap Yarımadası Araştırmaları Merkezi Başkanı Necip Gulab, yaptığı açıklamada “BM, gruba yeterince baskı yapmıyor. Eğer Patrick Cammaert, BMGK’ya Husilerin engel oluşturduğunu söylerse baskı somut bir hale dönüşecek. Hudeyde anlaşması başarısız olursa sonuç, siyasi çözümün de başarısızlığı olacaktır. Husiler, Hudeyde’nin ve limanının yerel yönetimini ellerinde tutmaya kararlı. Buradaki soru şu; BM ve beş ülke, siyasi çözüm başarısız olursa askeri çözüm meselesini kabul edecek mi, etmeyecek mi?” dedi.
Yemen Gençlik ve Spor Bakanı Hamza el-Kemali ise “Umarım belirleyici bir pozisyon vardır. Meşru hükümete yer verilmeli ve Yemen’in geri kalanını özgürleştirmek için üzerindeki uluslararası baskı diplomatik ve politik olarak azaltılmalıdır” açıklamasında bulundu.



Bağdat İsrail'den 'açık tehdit' aldı

 Irak Parlamentosu Başkanı Duhok'taki “Barış Forumu”nda (X)
Irak Parlamentosu Başkanı Duhok'taki “Barış Forumu”nda (X)
TT

Bağdat İsrail'den 'açık tehdit' aldı

 Irak Parlamentosu Başkanı Duhok'taki “Barış Forumu”nda (X)
Irak Parlamentosu Başkanı Duhok'taki “Barış Forumu”nda (X)

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin dün, Bağdat'ın İsrail'den "açık bir tehdit" aldığını söyledi.

Resmi haber ajansına göre, Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde düzenlenen “Amerikan Üniversitesi Forumu’nda yaptığı konuşmada Hüseyin, ’Silahlı kuvvetlerin Irak topraklarından yapılacak herhangi bir saldırıyı önlemek için başbakandan emir aldığını” belirtti ve ülkesinin “savaş istemediğini ve savaş tehlikesini ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar daha önce, BM Güvenlik Konseyi başkanına bir mektup göndererek, Irak'taki İran yanlısı silahlı grupların faaliyetlerinin ele alınması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunduğunu ve Irak hükümetinin kendi topraklarında ya da topraklarından gerçekleşen her türlü eylemden sorumlu olduğunu belirtti.

Parlamento Başkanı Mahmud el-Meşhadani, “Bugün Ortadoğu'da yaşananlar ikinci Nekbe'nin hayat bulması olarak adlandırılabilir” dedi.

Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Raşid, büyük ülkeleri “meseleleri çözmek ve savaşları sona erdirmek için ciddi çaba sarf etmeye” çağırdı. Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesud Barzani ise “Irak'ı savaştan uzak tutma” çağrısında bulundu.