Pelosi’den Trump’a ulusa sesleniş konuşması çağrısı

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi (AFP)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi (AFP)
TT

Pelosi’den Trump’a ulusa sesleniş konuşması çağrısı

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi (AFP)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, ABD Başkanı Donald Trump’a 29 Ocak’ta tüm kongre üyeleri önünde ulusa sesleniş konuşması yapması için çağrıda bulundu.
Temsilciler Meclisi Başkanı olarak, ABD Başkanı’nı Kongre ve Senato önünde yıllık ulusa sesleniş konuşması yapmaya davet etme yetkisi olan Pelosi, Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Pelosi yaptığı paylaşımda, “Trump’ı 29 Ocak 2019’da kongre ortak oturumunda ulusa sesleniş konuşması yapmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
116. dönem çalışmalarına başlayan Kongrenin iki kanadından biri olan Temsilciler Meclisi Başkanlığına Demokratların aday gösterdiği Pelosi, 435 üyeli Mecliste yapılan oylamada 219 üyenin oyunu alarak seçildi.
Meclisin 56'ıncı, Temsilciler Meclisinin ise ilk kadın başkanı olan Pelosi, Perşembe günü ABD siyasi iktidar hiyerarşisinde 3. sıraya yerleşti. Ülkedeki ilk ulusa sesleniş konuşması 8 Ocak 1790’da George Washington tarafından yapıldı.



Çernobil faciasından onlarca yıl sonra tarım arazileri üretime uygun bulundu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Çernobil faciasından onlarca yıl sonra tarım arazileri üretime uygun bulundu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

1986 Çernobil nükleer faciasından sonra terk edilen Ukrayna tarım arazilerinin yeniden tarıma uygun hale geldiği yeni bir araştırmada ortaya kondu.

Nükleer kazanın ardından Ukrayna'nın kuzeyindeki geniş alanların tarım için fazlasıyla tehlikeli olduğu belirlenmişti.

Nükleer santralin etrafındaki 4 bin 200 kilometrekarelik Çernobil Hariç Tutma Bölgesi bugün hâlâ ıssız ve Avrupa'nın en büyük doğa rezervlerinden biri.

Ancak hiçbir zaman tamamen terk edilmeyen 2 bin kilometrekarelik Zorunlu Yeniden Yerleşim Bölgesi'nde binlerce kişi yaşıyor. Felaketten bu yana geçen yıllarda, radyoaktif bozunma ve yüzey topraklarının erozyona uğraması nedeniyle bölgedeki radyasyon seviyeleri kayda değer derecede düştü. Yine de terk edilmiş araziler, 1991'de imar kriterlerinin uygulamaya konmasından bu yana yeniden sınıflandırılmadı.

Son yıllarda bölgedeki bazı çiftçiler duruma el koyarak seyrek tarımsal üretime başladı.

Journal of Environmental Radioactivity adlı hakemli dergide yayımlanan yeni bir çalışma, arazilerin çoğunda ekinlerin güvenli bir şekilde yetiştirilebileceğini doğruluyor.

Araştırmacılar Jıtomır bölgesindeki yaklaşık 100 hektarlık arazinin kirlenme seviyelerini inceledi ve patates, tahıl, mısır ve ayçiçeği gibi yaygın ekinlerin radyoaktif madde emilimini tahmin etti.

Toprak örneklerini analiz edip dış gama radyasyonunu ölçerek tarım işçilerine verilen etkin radyasyon dozunun, Ukrayna'nın ulusal güvenlik eşiğinin epey altında kaldığını doğruladılar.

Araştırmacılar radyasyon miktarının, tüm dünyada doğal bir şekilde görülen arka plan radyasyon seviyelerinden önemli ölçüde düşük olduğunu tespit etti.

Bu da uygun izleme yapılması ve Ukrayna gıda güvenliği yönetmeliklerine uyulması halinde, daha önce kısıtlanmış bu bölgelerde pek çok ekinin güvenle yetiştirilebileceği anlamına geliyor.

Portsmouth Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Jim Smith, "1986'dan bu yana Çernobil'deki radyasyon riskleri hakkında pek çok yanlış bilgi var ve bu durum terk edilmiş bölgelerde halen yaşayanları olumsuz etkiliyor" diyor.

Bu araştırma Çernobil faciasından etkilenen topluluklar için önemli.

Yeni çalışma, kıymetli tarım arazilerinin değerlendirilmesi ve yeniden üretime kazandırılmasına yönelik bilimsel bir yaklaşımın ana hatlarını çiziyor. Dr. Smith "Bu sadece Çernobil'le ilgili değil. İnsanların korunmasını ve arazilerin gereksiz yere israf edilmemesini sağlamak için bilimi ve kanıtları kullanmakla ilgili" diyor.

Burada geliştirilen yöntemler dünya çapında radyoaktif kirliliğe maruz kalmış diğer alanlara da uygulanabilir.

Independent Türkçe