HTŞ ile muhalifler arasındaki çatışmalar şiddetleniyor

Sivil savunma unsurları, dün İdlib kırsalındaki mülteci kampları yakınlarındaki sular temizlediler
Sivil savunma unsurları, dün İdlib kırsalındaki mülteci kampları yakınlarındaki sular temizlediler
TT

HTŞ ile muhalifler arasındaki çatışmalar şiddetleniyor

Sivil savunma unsurları, dün İdlib kırsalındaki mülteci kampları yakınlarındaki sular temizlediler
Sivil savunma unsurları, dün İdlib kırsalındaki mülteci kampları yakınlarındaki sular temizlediler

Suriye’nin kuzey ve batı illerinde Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ile muhalif gruplar arasındaki savaş çemberi genişledi.  
Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Suriye Ulusal Kurtuluş Cephesi komutanlarından biri, perşembe günü Alman Basın Ajansı’na (DPA) verdiği demeçte, Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin İdlib, Hama ve Halep kırsallarında bulunan HTŞ unsurları ile şiddetli çatışmalara girdiğini ve HTŞ’nin 15 unsurunun batı Halep kırsalında Ulusal Kurtuluş Cephesi savaşçıları tarafından pusuya düşürülerek öldürüldüğünü söyledi. HTŞ ile girilen çatışmaların ardından Halep'in batı kırsalındaki Kafr Nasih beldesinin kontrol altına alındığını belirten komutan, HTŞ’nin kontrolü altında bulunan Hama kırsalındaki Tirmala köyünün Ulusal Kurtuluş Cephesi tarafından ele geçirildiğini kaydetti.
Askeri komutan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölgede çatışmalar hala devam ediyor. HTŞ ile Ulusal Kurtuluş Cephesi’ne bağlı Ahraru'ş Şam hareketi arasında el-Mustariha ve Midan Gezal köylerinde ağır makineli tüfeklerle şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne bağlı Nureddin Zengi Hareketi’nin savaşçıları, HTŞ’nin iki gün önce girdiği Darut İzze kasabanın kontrolünü yeniden ele geçirmek için perşembe gününden bu yana savaşıyor."
Öte yandan, Suriye muhalefetindeki bir kaynak şu açıklamalarda bulundu: “HTŞ, Ulusal Kurtuluş Cephesi ile girdiği çatışmaların ardından Şulin, Şehrinaz, Diruna, Midan Ğezal ve Şir Meğar köylerini ele geçirdi. Ayrıca dün şafak vakti askeri birliklerini yönlendirdikten sonra, Ulusal Kurtuluş Cephesi ile şiddetli çatışmalara girdiği İdlib’in güney kırsalındaki bir dizi köyü ele geçirdi. Ahrar uş-Şam ise Tirmala köyündeki çatışma noktalarına asker takviyesinde bulundu.”
Ulusal Kurtuluş Cephesi yaptığı açıklamada, HTŞ’nin Suriye'nin kuzeyindeki saldırganlığının önüne geçmek için genel seferberlik çağrısında bulundu. Cephe tarafından yapılan açıklamada, söz konusu adımın, Suriye devriminin yüce çıkarlarıyla kumar oynayan HTŞ tarafından gerçekleştirilen son saldırıların ardından atıldığı kaydedildi. Açıklamada ayrıca bu adımın, HTŞ’nin saldırılarının engellenmesi ve gasp ettiği tüm bölgelerde uyguladığı zulme son verilmesi kapsamında geldiğine dikkat çekildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yapılan açıklamada, Suriye’nin kuzeyindeki büyük gruplar arasında yaşanan kanlı çatışmaların Halep ve İdlib illerinden Hama iline kadar uzandığı kaydedildi. Açıklamada, Ulusal Kurtuluş Cephesi bayrağı altında olan Ahrar uş-Şam hareketinin, HTŞ’nin Hama’nın kuzeybatı kırsalındaki mevkilerine yönelik saldırılarda bulunduğu kaydedilirken, Ulusal Kurtuluş Cephesi ile HTŞ arasında İdlib kırsalında bulunan birkaç eksende gerçekleşen şiddetli savaşların devam ettiği belirtildi.
SOHR, Ulusal Kurtuluş Hareketi’nin perşembe sabahından bu yana kaybettiği Şulin, Şehrinaz, Diruna, Midan Ğezal ve Şir Meğar köylerini geri almak için saldırılarda bulunduğunu bildirdi. Halep kırsalının batı kesiminde ise Nureddin Zengi Hareketi ile HTŞ arasındaki şiddetli çatışmaların devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, üçüncü gününe giren çatışmaların ardından çok fazla insani zayiatın meydana geldiği kaydedildi.
SOHR tarafından yapılan açıklamanın devamında, Nureddin Zengi Hareketi unsurlarından hayatını kaybedenlerin sayısının 34'e yükseldiği, HTŞ’nin ölen unsurlarının sayısının ise 41’e ulaştığı ifade edildi.
SOHR, Halep kırsalının batı kesiminde devam eden savaşta bir hemşire ve iki çocuğunda aralarında bulunduğu 6 sivilin şehit olduğunu bildirirken, Ulusal Kurtuluş Cephesi ile HTŞ arasında yaşanan çatışmaların ardından pek çok kişinin yaralandığı ve çok sayıda savaşçının ise karşılıklı olarak esir alındığı kaydedildi.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.