Lübnan’da 'Yeni Hükümet' kurma müzakereleri dondu

Başbakan Saad Hariri, Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile bir araya geldi (Dalati va Nahra)
Başbakan Saad Hariri, Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile bir araya geldi (Dalati va Nahra)
TT

Lübnan’da 'Yeni Hükümet' kurma müzakereleri dondu

Başbakan Saad Hariri, Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile bir araya geldi (Dalati va Nahra)
Başbakan Saad Hariri, Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile bir araya geldi (Dalati va Nahra)

Noel tatili sonrası kurulan temaslara rağmen herhangi bir gelişme yaşanmadan Lübnan’da yeni hükümeti kurma çerçevesinde görüşmeler yapıldı. Kaynaklar, şu ana kadar Maliye Bakanlığı’ndan yapılan uyarılar dışında herhangi bir yeni girişimin ortaya koyulmadığını duyururken, Bakanlık ise “Hükümetin kurulması 1 ay daha ertelenirse, birçok bakanlığa fon sağlanamayabilir ve fonlar için güvence yolu bulmak zorunda kalabiliriz” dedi.
Maliye Bakanı Ali Hasan Halil, yeni hükümeti kurmakla yetkili Başbakan Saad Hariri ile siyasi gelişmeleri ele alırken, “Bütçeyi tartışmak ve onaylamak için bir bakanlar kurulu düzenlene fikri, hiç kimse açısından zor değil” ifadelerini kullandı. Halil, “Bu konuda Başbakan Hariri ile bir anlaşmazlık noktamız yok. Ancak durumu anayasal olarak tanımamıza rağmen durumun, daha fazla çalışma ve istişareye ihtiyacı var. İstifa eden hükümetin çalışmaları, dar bir şekilde 1 ya da 2 ay devam edebilir. Ancak hükümeti kurma sürecinin uzaması veya gecikmesi durumunda Başbakan Raşid Kerami hükümetine itimat edilebilir. Çünkü süreç 1 ay daha uzarsa, birçok bakanlığa fon sağlanamayabilir ve fonlar için güvence yolu bulmak zorunda kalabiliriz” ifadelerini kullandı.
Hükümeti kurma konusunda ise Maliye Bakanı, “İşlerin daha uzun sürmemesi gerektiği kanısındayım, ancak bu konuda dikkatli olmalıyız” dedi.
Diğer taraftan hükümeti kurma çabaları, bağımsız Sünni milletvekillerinin hükümetteki temsili çerçevesinde hala devam ediyor. Müstakbel Hareketi’ne yakın kaynaklar, Bakan Cibran Basil’in Hariri’ye son toplantıları sırasında 36 bakanlıktan oluşan bir hükümet şekli önerdiği iddialarını reddetti. Kaynaklar tarafından Şarku'l Avsat’a yapılan açıklamaya göre, Hariri, Tuğgeneral İbrahim tarafından sunulan 32 bakanlık formülünü de reddetti ve 30’dan fazla bakanı kapsayan bir hükümet şeklini kabul etmediğini belirtti.
Kaynaklar, Saad Hariri’nin tüm yönden girişimleri dinlemeye açık ve düğümün Hariri’de değil, diğer taraflarda olduğunu belirtti. Kaynaklar ayrıca, “Henüz net bir girişim yok. Sunulan girişim, Tuğgeneral İbrahim tarafından taşınan ve Hariri tarafından reddedilen 32 bakanlık girişimiydi” dedi.
Öte yandan bağımsız Sünni milletvekillerini kapsayan Danışma Bloğu da henüz herhangi bir girişim ortaya koymadı. Her ne kadar bazı çevreler Dr. Sami Mankara ismini krizden çıkış yolu olarak belirtse de öneri henüz şeffaf hale dönüşmedi.
Aynı şekilde Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, herhangi bir tarafa hükümette 3 etkisiz bakanlığın verilmesini reddetmeye devam ediyor. Bu çerçevede Berri’yi ziyaret eden bir milletvekili, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Berri, önceki girişimlerin ortaya koyduğu formüle bağlı” ifadelerini kullandı.
Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Elie el-Farzli ise Berri ile görüşmesi sonrasında “Hükümetle ilgili istişareler yapıldı. Ülkede yarından önce bir hükümet kurulması gerektiği konusunda bir görüş birliği var. Süreç, ülkenin tanık olduğu sıkıntıyı aşmaya ve bölgede meydana gelen tüm değişikliklerle yüzleşmeye başlamak için zorunlu bir geçitte” dedi.
Hükümete ilişkin yeni gelişmeler olup olmadığına dair ise el-Farzli, “Bir süredir, bu platformun belirlenmesi gerektiğini söylüyorum. Bakan Basil’in harekete geçmesini söylediğimde, etkin bir şekilde harekete geçti. Hareketinin, buradan, Başkan Berri ile başladığını duyurdu. Bu durum, son derece önemli. Neden? Çünkü hareketliliği, sözde bir başkanlık girişimi başlattı. Peki bu başkanlık girişimi ne? Bu girişim, herkes tarafından sağlanan imtiyazlardır” şeklinde konuştu.
Meclis Başkanı Yardımcısı, “Başbakan, Danışma Bloğu’nun dışarıdan bir bakanlığı temsil etmesini kabul etti. Aynı şekilde cumhurbaşkanı da payından bir bakanlığı vermeyi kabul etti. Başkan Berri’nin de temenni ettiği şey buydu. Bu başkanlık girişimi kaçınılmazdı. Aynı zamanda Bakan Basil’in çabalarından da kaynaklanıyordu” dedi. Başkanlık girişimi ve Danışma Bloğu pozisyonuna ilişkin bir soruya yanıt veren Elie el-Farzli, bloğun bir temsilinin olacağını kesin olarak nitelendirerek, “Başkanlık girişimi bu ayrıntıya değinmedi. Bakan, cumhurbaşkanının payından olacak ve cumhurbaşkanının gereğinden fazlasını yaptığını düşünüyorum. Dolayısıyla bu konu tartışmaya tabidir. Tüm taraflardan bir cevap alınmasını ve ne olacağını görmeyi umuyoruz” dedi.
Öte yandan (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti, çeşitli siyasi güçlere hükümetin kurulmasını her türlü zorluk çerçevesinde ve her düzeyde karşılayabilme çağrısını yineledi. Sosyalist Parti, Lübnanlıların karşılaştığı tüm zorlukların üstesinden gelebilmek için siyasi ve ulusal sorumlulukların olması gerektiğini de vurguladı.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.