Trump: Apple’dan en çok yararlanan ülke Çin

ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’da (Reuters)
TT

Trump: Apple’dan en çok yararlanan ülke Çin

ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’da (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada Apple’dan en çok yararlanan ülkenin Çin olduğuna belirterek, Pekin’de düşen İphone satışlarına değindi. Dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşında gerilim düştü.
Trump, konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, “Çok sevdiğim bir arkadaşım olan Tim Cook'a, Apple'ın ürünlerini ABD'de üretmesini söyledim. Çin, Apple'dan en çok faydalanan firma” ifadelerini kullanarak Apple'ın Çin'e değil, ABD'ye fayda sağlaması gerektiğini vurguladı.
Geçtiğimiz Perşembe günü borsadaki Apple hisse senetlerinde keskin bir düşüş yaşadı. Yaşanan olay karşısında Trump, “Odak noktam ABD, bu şirketlerin geri gelmesini istiyorum. Apple’ın iPhone’larını ve tüm harika şeylerini ABD’de yapmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Trump ayrıca,  Çin ile bir ticaret anlaşması yapma ihtimaline olan güvenini dile getirerek, Pekin'e uygulanan ticaret savaşı ve mallarının ithalatına katı gümrük vergileri uygulayarak sonlandırdı.
Üst düzey ABD yetkilileri ve Çinli yetkililer arasında geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleşen ilk müzakerelerden üç gün önce Trump açıklama yaparak, “Bence Çin ile bir anlaşmaya varabiliriz. Neler olduğunu göreceğiz, müzakereler sırasında ne olacağını kimse bilmiyor” dedi.
Pekin ve Washington arasında müzakereler devam ederken öte yandan Çin, ABD pirinç ithalatına onay verdi.



Rusya: Ukrayna'da barış konusunda ilerleme kaydedildi, ancak Amerika ile iletişim karmaşık

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (Reuters)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (Reuters)
TT

Rusya: Ukrayna'da barış konusunda ilerleme kaydedildi, ancak Amerika ile iletişim karmaşık

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (Reuters)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (Reuters)

Kremlin dün yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek olası bir barışçıl çözümü amaçlayan görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildiğini söyledi, ancak ABD ile temasları karmaşık olarak nitelendirdi.

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov gazetecilere yaptığı açıklamada “temasların çok karmaşık olduğunu, çünkü elbette konunun kolay olmadığını” belirtti. Peskov, “Rusya bu çatışmayı çözmeye, çıkarlarını sağlamaya kararlıdır ve diyaloğa açıktır. Bunu yapmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, bir an evvel bir barış anlaşmasına varılmasını istediğini ancak “bir tarafın bunu çok zorlaştırması halinde” çözüm arayışlarına süresiz olarak dahil olamayacağını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Paris'te Avrupalı ve Ukraynalı liderlerle yaptığı görüşmenin ardından iki tarafın birkaç gün içinde ilerleme kaydetmesi gerektiğini, aksi takdirde Washington'un çabalarından vazgeçeceğini söyledi.

Görsel kaldırıldı.Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (EPA)

ABD'nin Ukrayna'da barışçıl bir çözüm arayışından çekilip çekilemeyeceği sorusuna Peskov, bunun Washington'un bileceği bir iş olduğunu söyledi.

Enerji altyapısının bombalanmasının geçici olarak askıya alınmasına atıfta bulunan Peskov, “Bazı ilerlemelerin halihazırda gözlemlenebileceğine inanıyoruz” dedi, ancak Ukrayna'nın buna uymadığını söyledi. “Dolayısıyla şimdiden bazı gelişmeler gördük, ancak elbette önümüzde hala pek çok karmaşık tartışma var” şeklinde konuştu.

Enerji tesislerinin bombalanmasının askıya alınmasının sona erip ermediği sorulduğunda Peskov, bir ay geçtiğini ancak Başkan'dan Rusya'nın tutumunu değiştirmesi yönünde herhangi bir emir gelmediğini söyledi.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, X platformunda yaptığı bir paylaşımda ABD'nin açıklamalarına katıldığını ifade etti.

Medvedev gönderide İngilizce olarak şunları yazdı: “ABD'li yetkililer Ukrayna krizinde ilerleme kaydedilmemesi halinde ABD'nin krizi terk edeceğini söylüyor. Akıllıca bir hareket.”

“Avrupa Birliği de aynısını yapmalı. O zaman Rusya krizi daha hızlı çözecektir.”