İngiltere’de hükümetin sokakta yatan evsizlerle ilgili sorunlarla yüzleşmesi gerekiyor

İngiltere’de hükümetin sokakta yatan evsizlerle ilgili sorunlarla yüzleşmesi gerekiyor
TT

İngiltere’de hükümetin sokakta yatan evsizlerle ilgili sorunlarla yüzleşmesi gerekiyor

İngiltere’de hükümetin sokakta yatan evsizlerle ilgili sorunlarla yüzleşmesi gerekiyor

Hava sıcaklıklarının düştüğü İngiltere’de başkent sokaklarında uyuyanlar için ölüm riski artarken, Londra’da bu hafta sonu acil barınma yerleri açıldı.
İngiltere’de hükümet, ülke genelindeki şehirlerde barınaklar için daha fazla finansman ve uzman desteği sağlayacağını geçtiğimiz ay duyurdu.
Hükümet sokakta uyuyanlar için 100 milyon sterlinlik bir projeyi yürürlüğe koyuyor.
Siyasilerin ülke genelinde sokakta yatan evsizlerin sorunlarına ilişkin gerçekleri geç de olsa görmeye başladığı yönünde işaretler var.
Fakat politikacılar bu sorunun sebeplerinin farkına vardılar mı? Hükümetin kendi verilerine göre, sokakta uyuyanların sayısı 2010'dan bu yana iki kattan fazla artarken, bu rakam 2017'de neredeyse 5 bine yükseldi.
Fakat bu ayın sonuna doğru açıklanacak 2018 tahminlerine göre bu rakamda keskin bir artış göstermesi bekleniyor.
Konut ve Toplum Bakanı James Brokenshire’ın bu tartışmaya yorumu konunun “karmaşık” bir mesele olduğu şeklinde oldu.
Bu bir anlamda kesinlikle doğru.
Hayır kurumu çalışanları ve diğer uzmanların belirttiği gibi, sokakta uyuyanların ailenin parçalanmasından büyük kayıplara, zihinsel sağlık sorunlarına, uyuşturucu ve alkol bağımlılığına kadar birbiriyle ilişkili başka problemleri bulunuyor.
Hatta durumu daha da karmaşıklaştırma tehlikesi bulunuyor.
Bireysel vakalar kendine özgü de olsa, son yıllardaki genel yükseliş ortak bir etkene işaret ediyor. Devletin iş ve istihdam sağlama çabalarıyla sorun yaşayan ve işsizlik yardımı talep edenler için “yaptırımları” on yıllardır sürüyor.
Ancak koalisyon hükümeti 2012 yılında yaptırımları sertleştirdi, bu da şahısların kurallara uymama karşısındaki cezaları daha da artırmış oldu. Ve bu yaptırımlar ülke genelinde hem evsiz kalma hem de sokakta uyumada görülen ani artışın önemli sebeplerinden olabilir.
Sheffield Hallam Üniversitesi araştırmacılarının 2015 yılında yaptığı bir çalışma, evsizler için uygulanan hizmetlerden yararlanan kişilerin yaklaşık beşte birinin, yardımlardan faydalanmayı kesintiye uğratan bu yeni cezalardan doğrudan etkilenen kişiler olduğunu ortaya koydu.
İngiltere’de bir dönem Çalışma ve Emeklilik Bakanı olarak görev yapan Iain Duncan Smith, arttırılan yaptırım sistemini “emek vermeden kazanç sağlama” kültürüne son verme olarak tanımladı.
Ancak geçen yıl düzenlemeye yönelik yapılan kapsamlı bağımsız değerlendirme, sistemin işe alımlarda etkili olmadığını ve insanları “zihinsel ve fiziksel sağlığın kötüleşmesi, yoksulluk, darlık, üstesinden gelinemeyen borç, güvensizlik veya evden dışarı edilme gibi önlenebilir krizlere” sokma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösterdi.
İngiltere eski Maliye Bakanı George Osborne, kemer sıkma politikalarının sokakta yatan evsizlerin sayısının artmasından sorumlu olduğu yönündeki iddiaları reddetti.
Ulusal Denetim Ofisi hükümetin 2017 yılında yardım reformlarının daha geniş anlamda evsizler üzerindeki etkisine ilişkin resmi bir değerlendirme yapmadığına dikkati çekti.
Belki de bakanlar, sonucun ne olacağından korkuyor. Durumdan çıkarılacak kapsamlı bir sonuç ise, maddi açıdan aşırı derecede kötü durumda olanların hayatlarını etkileyen idari değişikliklerin, maddi açıdan durumu iyi olan kişiler tarafından kullanılma tehlikesi.
Iain Duncan Smith’in ifadesiyle Hazine Bakanlığı’nın şart koştuğu yeni Evrensel Kredi (Universal Credit) uygulamasının bekleme süresi 6 hafta.
Bu kararın, nakit akışı sorunlarını görmezden gelenlerin alabileceği türden bir uygulama olduğu ortada.
ABD geçtiğimiz hafta ülke tarihinin etnik köken, din, cinsiyet ve cinsel eğilim yönünden en zengin Kongre’sinin yemin törenini şahitlik etti.
Milletvekilleri arasındaki bu zenginlik şüphesiz önemli. Ancak görüldüğü üzere, politikacıların finansal açıdan farklı geçmişten gelmeleri de önemli.
Elbette, karar alıcılar ve milletvekillerinin bu yardım sisteminin detaylarını doğrudan kişisel olarak deneyimlemeleri, son yıllarda gördüğümüz gibi gereksiz zararlarının da olmayacağı garantisi vermiyor.
Fakat bu her türlü durumda hoş karşılamamız gereken bir savunma hattı.



Netanyahu’nun Gazze açmazı: Tam işgal planı devreye girecek mi?

İsrail ordusunun saldırılarında 7 Ekim 2023'ten beri öldürülen kişi sayısı 61 bini geçti (AP)
İsrail ordusunun saldırılarında 7 Ekim 2023'ten beri öldürülen kişi sayısı 61 bini geçti (AP)
TT

Netanyahu’nun Gazze açmazı: Tam işgal planı devreye girecek mi?

İsrail ordusunun saldırılarında 7 Ekim 2023'ten beri öldürülen kişi sayısı 61 bini geçti (AP)
İsrail ordusunun saldırılarında 7 Ekim 2023'ten beri öldürülen kişi sayısı 61 bini geçti (AP)

İsrail yönetiminde Gazze planlarına dair anlaşmazlık sürüyor. 

İsrail ve Amerikan medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun "tam işgal" planını devreye sokmak istediği fakat İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) üst düzey yetkililerin buna yanaşmadığı belirtiliyor. 

Adının paylaşılmaması şartıyla İsrailli medya kuruluşu Ynet'e konuşan bir yetkili, Netanyahu'nun "Zarlar atıldı. Gazze Şeridi'nin tam işgali ve Hamas'ın yenilgiye uğratılması planını devreye sokuyoruz" dediğini aktarıyor. 

Diğer yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in planı "tuzak" diye nitelediği ifade ediliyor. Zamir'in, salı günkü kabine toplantısında böyle bir planın Gazze'deki rehineleri de tehlikeye sokacağını söylediği belirtiliyor. Buna ek olarak ordunun da kapasite açısından zorlanacağı uyarısında bulunduğu ifade ediliyor.

Zamir'in kapsamlı işgali planı yerine Gazze Şeridi'nin orta bölümünün tamamen kuşatılmasını ve buradan kademeli saldırılar düzenlenmesini önerdiği aktarılıyor.

Netanyahu'nun işgali planına karşı çıkanlar, İsrail'in uluslararası imajını yeniden inşa edebilmesi ve rehineleri kurtarabilmesi için savaşın müzakere yoluyla sonlandırılmasını talep ediyor.

Ancak Times of Israel, Netanyahu'nun radikal sağcı koalisyonunun isteğini yerine getirmek için plandan geri adım atmadığını yazıyor. Ayrıca Netanyahu'nun ofisinden Zamir'e planı desteklemiyorsa istifa etmesi gerektiği mesajı gönderildiği de aktarılıyor. 

İsrail ordusu halihazırda Gazze Şeridi'nin yüzde 75'ini ele geçirmiş durumda. Netanyahu'nun tam işgal planı ekonomik açıdan da zorlayıcı olabilir. Kudüs'teki İbrani Üniversitesi'nden Esteban Klor'un yaptığı araştırmaya göre, İsrail'in Gazze'deki askerlerin maaşlarını ödemek ve sivil hizmetleri finanse etmek için yaklaşık 10 milyar dolar harcama yapması gerekecek. Bu rakam Gazze'nin altyapısını yeniden inşa etmenin maliyetini içermiyor. Potansiyel bağışçı ülkeler İsrail'le işbirliği yapmayı reddederse bu masrafları Tel Aviv'in üstlenmesi gerekebilir.

Tel Aviv yönetiminin tam işgali planını başlatması halinde Washington'ın nasıl bir strateji izleyeceği henüz netleşmedi. ABD Başkanı Donald Trump, dünkü açıklamasında İsrail'in Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme planı hakkında yorum yapmayacağını ancak bu meselede son kararın İsrail'e ait olduğunu söylemişti. 

Çin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Yardımcısı Gıng Şuang ise İsrail'in Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme planından endişe duyduklarını dile getirmiş, derhal ateşkes ve yardımları artırma çağrısı yapmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel, BBC