​ABD’nin Katar krizini çözmekle görevli temsilcisi istifa etti

General Anthony Zinni
General Anthony Zinni
TT

​ABD’nin Katar krizini çözmekle görevli temsilcisi istifa etti

General Anthony Zinni
General Anthony Zinni

Washington tarafından Katar krizini çözmekle görevlendirilen ve bir dönem ABD Genelkurmay Başkanlığı görevini yürüten özel temsilci Anthony Zinni istifa etti.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır, bölgedeki terörist gruplara mali destek sağlamak ve komşu ülkelerin içişlerine müdahale ettiği gerekçesiyle Katar ile ilişkilerini kesmişti. Kaynaklar, ABD yönetimi tarafından yaşanan krizi çözmekle görevlendirilen Zinni’nin bir yılı aşkın bir süredir çalıştığını ve istifa sonrası bu çabaların başarısızlıkla sonuçlandığını açıkladılar.
Zinni en son, Kuveyt hükümetinin arabuluculuğu ile bölge ülkeleri arasında görüş ve koordinasyonu sağlamak için bazı ülkelere çeşitli ziyaretler gerçekleştirmişti. Generalin bu türden gerçekleştirdiği ziyaretler geçtiğimiz yaz son bulurken, bölge ülkeleri liderleri Katar’ın terörist grupları finanse ederek komşu ülkelerin işlerine müdahale ettiği konusunda adımlarını geri atmadığını ifade ettiler.
General,  ABD ordusunda üst düzey görevlerde bulundu
76 yaşındaki Zinni, Ortadoğu’daki askeri operasyonları yöneten ABD Merkez Komutanlığı’ndaki görevinin yanı sıra, emekli olduktan sonra George Bush yönetimi zamanında ABD'nin İsrail - Filistin Özel Temsilcisi olarak çalışmalar yürütmüştü.
Anthony Zinni, 1965’den 2000 yılına kadar ABD ordusunda çeşitli kademelerde görev yaptı. 1991 yılında Genelkurmay Başkanı olan Zinni, 1996 -1997 yılları arasında ABD Merkez Komutanlığı Başkanı oldu.
General Zinni, ABD eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve eski Savunma Bakanı Jim Mattis'in isteği üzerine 2017 yılında özel temsilci olarak göreve başlamıştı. Tillerson ve Mattis, Başkan Trump ile görüş farklılığı sebebiyle yönetimdeki görevlerini bıraktılar. Bu istifaların ardından Zinni, eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster, Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner ve mevcut Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile koordineli olarak çalışmaya devam etti. Zinni önceki açıklamalarında, onlarla çalışmayı mükemmel olarak tanımlamıştı.
Katar’a terör tepkisi
Haziran 2017’den bu yana Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır, Doha’nın teröre verdiği destek ve komşu ülkelerin ilişkilerine müdahale ettiği gerekçesiyle Katar ile ilişkilerini kesti. ABD ise krize arabuluculuk yapmaya çalıştı. ABD Başkanı Donald Trump, Katar’ın bazı radikal gruplara fon sağladığı gerekçesiyle eleştirilerde bulunurken, ülkesinin Kuveyt hükümetinin arabuluculuk çabalarına destek verdiğini duyurmuştu.
Geçtiğimiz yıl Washington çevrelerinden sızdırılan haberlerde, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin Mayıs 2018 ve Ekim 2018’de Camp David’de zirve gerçekleştireceği ancak ilerleyen süreçte zirve planlarının başarısızlıkla sonuçlandığı aktarılmıştı.



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian