Ahmet Kaya'nın hayatı 'Hep Sonradan' oyunuyla sahneye taşındı

Ahmet Kaya'nın hayatı 'Hep Sonradan' oyunuyla sahneye taşındı
TT

Ahmet Kaya'nın hayatı 'Hep Sonradan' oyunuyla sahneye taşındı

Ahmet Kaya'nın hayatı 'Hep Sonradan' oyunuyla sahneye taşındı

Ahmet Kaya'nın eserlerinin ve yaşamından kesitlerin yer aldığı "Hep Sonradan" müzikli oyun tiyatroseverlerle buluştu.
Yapımcılığını Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) ve An Yapım'ın üstlendiği oyunun İstanbul UNIQ Hall'de gerçekleştirilen gösterimi öncesinde AA muhabirine açıklama yapan Cüneyt Yalaz, oyunun hem metin ekibinde yer aldığını hem de oyunculuk yaptığını söyledi.
Yalaz, canlandırdığı Salih karakterinin Ahmet Kaya'nın çocukluk arkadaşı olduğunu belirterek, "Salih Paris'te sürgün hayatı yaşayan biri. Çocukları yıllar sonra onu görmeye geliyorlar. Aynı zamanda bir korsakov hastası, yani hafızayla ilgili problemleri olan bir kişilik." dedi.
Oyunda Salih'in Ahmet Kaya'nın şarkılarıyla geçmişi hatırlama macerasının anlatıldığını dile getiren Yalaz, "Ahmet Kaya aynı zamanda Salih'in çocukluk arkadaşı ve sürgünde de bir dönem beraber olmuşlar. Ahmet Kaya'yı ve şarkılarını hatırladıkça kendi hayatını da hatırlıyor." ifadesini kulandı.
"Ahmet Kaya'nın şarkıları sahneye ilk kez taşınıyor"
Metin, müzik, oyunculuk gibi pek çok konuyla ilgilendikleri prova ve hazırlık sürecinin heyecanlı ve yorucu geçtiğini vurgulayan Yalaz, şunları kaydetti:
"Yorucu oldu ama bir yandan da çok keyifliydi. Önemli bir proje olduğunu düşünüyoruz. Ahmet Kaya ile ilgili ilk kez böyle bir proje yapılıyor. Ahmet Kaya'nın şarkıları sahneye ilk kez taşınıyor. Ahmet Kaya Türkiye'nin vicdanı, oyunun o vicdanı yeniden açığa çıkartmak gibi bir hedefi var."
Şarkılarını çok dinledikleri Ahmet Kaya'nın kendisi için önemli bir figür haline geldiğini, çünkü düşüncelerinden dolayı hayatı değişen ve sürgün hayatına mahkum bir sanatçı olduğunu ifade eden Yalaz, "Hem yaptığı müzikle hem de toplumsal olaylar karşısında gösterdiği tavırla çok önemli bir sanatçı Ahmet Kaya, bir örnek figür aslında, onunla ilgili bir şey yapmak tabi ki çok heyecan verici, çok değerli." ifadesini kullandı.
"Sözü olan bir işte oynuyor olmak çok kıymetli"
Oyuncu Elit Andaç Çam da canlandırdığı Feride karakterinin güçlü fakat içi çok yumuşak bir kadın olduğunu belirterek, "Çok katmanlı bir karakter. Aldığı yaralar dolayısıyla sertleşmek zorunda kalmış ve demir gibi olmuş ama içinde küçücük bir çocuk olan bir kadın." dedi.
Projeyi ilk duyduğunda çok heyecanlandığını ve değerli bir iş olacağını düşündüğünü söyleyen Çam, şöyle devam etti:
"Ahmet Kaya ile ilgili bir şey yapmak çok büyük bir onur ve çok büyük bir sorumluluk. Oyuncu olarak her zaman çok derinlikli işlerde, bir söz söyleme cesareti gösteren işlerde yer alamıyoruz. Çok fazla öyle iş yapılamıyor maalesef. Şunun kıymetini çok iyi biliyorum, bir sözü olan bir işte oynuyor olmak çok kıymetli ve nadir yaşadığımız bir şey."
Herkesin bir Ahmet Kaya'sı olduğunu dile getiren Çam, "Ülkede kötü veya iyi bir olay olduğunda 'Ahmet Kaya olsaydı acaba şu an nerede duruyor, ne diyor olurdu, belki bu konuda bir çözümü olurdu veya ne şarkılar yapardı, bu yaşadıklarımızı o nasıl yorumlardı' diye çok aklıma gelirdi benim." şeklinde konuştu.
"Geçmişi şarkılarla hatırlatıyoruz"
Solist Feryal Öney, Kardeş Türküler olarak film müziği, konser gibi projelerde yer aldıklarını anımsatarak, "26. yılımızda böyle bir müzikli oyunda yer almak kısmetmiş." dedi.
Oyunun içinde hem oyuncu gibi hem de müzisyen olarak yer almanın heyecan verici olduğunu söyleyen Öney, "Salih karakteri, hafızasının zorlandığı yerde Ahmet Kaya şarkılarıyla geçmişi hatırlıyor ve geçmişi hatırlatan biziz. Kardeş Türküler olarak hem geçmişi hem de Türkiye tarihinin önemli noktalarını şarkılarla hatırlıyor ve hatırlatıyoruz." ifadesini kullandı.
Öney, dramatürjik olarak şarkıların önemli bir yerde durduğunu, oyunda Ahmet Kaya'nın hayatının önemli noktalarının şarkılarla anlatıldığını ifade etti.
"Son bir ay gerçekten yoğundu, sabah akşam çalıştık." diyen Öney, uzun süredir devam eden çalışmalara prova aşamasında katıldıklarını ve yoğun bir prova döneminden geçtiklerini sözlerine ekledi.
"Herkesin Bir Ahmet Kaya'sı Var" başlığıyla 2 perde olarak sahnelenen "Hep Sonradan" müzikli tiyatro oyunu yaklaşık 120 dakika sürdü.
Ahmet Kaya'nın hem eserlerinin hem de yaşamından kesitlerin yer aldığı gösterime Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya'nın yanı sıra sanat camiasından isimler ve oyuncular katıldı.



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe