Kürtler, Rusya himayesinde Şam ile görüşmek istiyor

Suriye’nin doğusundaki Kürtler gösteri düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin doğusundaki Kürtler gösteri düzenledi (Şarku’l Avsat)
TT

Kürtler, Rusya himayesinde Şam ile görüşmek istiyor

Suriye’nin doğusundaki Kürtler gösteri düzenledi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin doğusundaki Kürtler gösteri düzenledi (Şarku’l Avsat)

Geçtiğimiz yıl 24 Aralık'ta Kamışlı havaalanından Rusya’nın Suriye’deki hava üssü Hmeymim’e doğru bir uçak kalktı. Uçakta, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürt öz yönetiminden bir heyet bulunuyordu. Heyet, Moskova görevini tamamlamıştı. Kürt öz yönetimine danışmanlık yapan Badran Jia Kurd’ın başkanlık ettiği heyet, Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşmelerde bulundu.
Jia Kurd, Kamışlı’ya döndüğünde Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulundu. Toplantıyı kendilerinin talep ettiğini belirten Kurd, Rus yetkililere Şam'la görüşmeleri yeniden başlatacak bir yol haritası sunduklarını kaydetti.
Kritik yol haritası
Kürtler tarafından hazırlanan ve Ruslara sunulan yol haritasının bir kopyasına Şarku’l Avsat ulaştı. Yol haritası 4 önemli noktadan oluşuyordu. Birincisi, Türkiye ile olan kuzey sınırının düzenli kuvvetler tarafından korunması. İkincisi, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki kaynaklar ve iç gelirin eşit şekilde dağıtılması. Üçüncüsü bir anlaşma yapılması durumunda, SDG unsurlarının normal ordu sistemine entegre edilmesi. Dördüncüsü ise Suriye’nin kuzeydoğusundaki öz yönetim yapılarının anayasaya entegre edilmesi için bir formül bulunması.
Önerilen haritaya göre Kürtler, hükümet sisteminin “Adem-i merkeziyetçi” (merkezin yokluğu) olması konusunda ısrar ediyorlar.
Jia Kurd, Rus tarafına sunulan bu temel ilkelerin, “Suriye topraklarının birlik ve egemenliğine olan bağlılıklarını vurguladığını ve bu ilkelerin Şam’la pazarlığın kilit noktaları olduğunu” belirtti. Rusların sunulan yol haritasına yönelik tutumuna değinen Jia Kurd, “Kendilerine sunduğumuz ilkeleri olumlu bir şekilde dinlediler ve Şam'la arabuluculuk yapmak istediklerini belirttiler” dedi. Yıllarca süren marjinalleştirme ve ulusal baskının ardından Suriye'de Kürtlerin nüfuzu arttı ve rejim güçleri 2012'nin sonuna kadar kuzeydoğu bölgelerinden kademeli olarak çekildi. 2014 yılı başından itibaren özyönetim beyanı sonrasında ise 2016 baharında federal sistem ilan edildi. Kürtler bölgelerini “Rojava” yani “Batı Kürdistan” olarak isimlendiriyorlar. SDG ve onun omurgasını oluşturan Halk Koruma Birlikleri (YPG), Suriye'nin kuzeyindeki ülke topraklarının yaklaşık yüzde 30'unu kontrol altına aldı ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed yanlısı güçlerin ardından ikinci baskın güç haline geldi.
Kürtlerin bölgedeki konumu
Kürtlerin elindeki en büyük gücün kontrol ettiği bölgeler olduğunu söyleyen Jia Kurd, Suriye'nin kuzeyinde Fırat Nehri üzerindeki barajları, petrol sahalarını, tarımsal ve ekonomik kaynaklar ile sınır geçiş kapılarının kontrol altına alındığını ifade etti. Kurd, bunların, Şam'la müzakerelerde Anayasa dahil olmak üzere tüm Kürtlerin ulusal haklarını, siyasi ve kültürel oluşumlarını içerecek kilit unsurlar olacağını kaydetti.
Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon destekli SDG’nin siyasi kolu Suriye Demokratik Konseyi (SDC) temsilcileri, Suriye rejim güçleri ile son olarak geçtiğimiz yılın ortalarında, SDC’nin talebi üzerine resmi görüşmelerde bulundular. Görüşmeler Esed'in Haziran 2018’in başlarında yayınlanan bir televizyon röportajında SDG’ye yönelik “Ya müzakere masasına oturulur ya da askeri çözüme gidilir” şeklindeki tehditlerinin ardından yapıldı.
Rejim yetkilileri ardından, sınır kapılarının kontrolünü, güvenlik güçlerinin şehirlere konuşlandırılmasını, Fırat Barajı personelinin ve idaresinin iade edilmesini ve Kürtlerin 107 sayılı kararname uyarınca yerel yönetim seçimlerine katılmalarını istedi. Ancak Kürtler görüşmeleri durdurdu.
O dönem Şam yönetiminin askeri çözüme güvenmesi ve ulusal uzlaşı projesine bağlı kalması nedeniyle ciddi bir diyalog projesi olmadığına vurgu yapan Jia Kurd, kendilerinin de bunu reddettiğini ifade etti. Rejimin, yapısını veya anayasayı değiştirmeden mevcut siyasi biçimini sürdürmek istediğine dikkati çeken Jia Kurd, Rusya'nın daha önce de arabuluculuk çabalarında rol oynadığının altını çizdi.
Kürtlerden Rusya ve Şam’a çağrı
ABD’nin Suriye’den çekilme kararlarıyla kızdırdığı Kürt liderler, Rusya ve müttefiki Şam’a, sınırı Türkiye’nin tehditlerinden koruması çağrısında bulundular. Tehdit altındaki bölgenin çoğunluğu Fırat Nehri'nin doğusunda yer alıyor ve ülkenin yaklaşık üçte birine kadar uzanıyor. Bununla birlikte Fırat'ın batısında bulunan Menbiç ve Fırat’ın güneyinde bulunan Tabka şehirleri de bu tehdit kapsamında yer alıyor.
Suriyeli Kürtler, ABD Başkanı Donald Trump’ın ani Suriye’den çekilme kararı sonrası tam bir hayal kırıklığı yaşadılar. Jia Kurd, öz yönetimin, ABD desteği veya Uluslararası Koalisyon’un desteğiyle değil, bölgedeki tüm oluşumların çabaları ve fedakârlıkları ile ilan edildiğini vurguladı. Türkiye sınırındaki el-Cezire kentinin öz yönetimin idaresindeki bölgelerden biri olduğunu söyleyen Jia Kurd, buranın ABD’nin Suriye’ye müdahalesi öncesinde kurulduğunu belirterek, “Bu yüzden bu erken kazanılan deneyimi, ABD varlığıyla ilişkilendirmedik” ifadelerini kullandı.
ABD kararının kendilerini hayal kırıklığına uğratmadığını söyleyen Jia Kurd, “Bu yönetim devam edecek. Çünkü karar ABD'li yetkililer de dâhil olmak üzere herkes için sürpriz oldu. Bazıları bu kararı gerekçe göstererek istifasını sundu” dedi.
Washington'un bu kararı almadan önce ­müttefikleriyle görüşmesi gerektiğine dikkati çeken Jia Kurd, bunun DEAŞ unsurlarına karşı askeri operasyonların devam etmesi ve bölgede kaosun yaşanmasıyla istikrarsızlığa sürüklenmesinden kaçınmak için gerekli olduğunu kaydetti.
En büyük endişeleri Türkiye
Kürt yetkililere göre öz yönetim, Moskova aracılığıyla Şam ile görüşmelere odaklanmış durumda. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Mart ayında Afrin’e gerçekleştirdiği operasyonun tekrarlanması ve YPG unsurlarının Fırat'ın doğusuna çekilmesinden korkuyorlar. Türkiye YPG’yi, ülkenin güneydoğusunda yaklaşık 40 yıldır silahlı faaliyetlerde bulunan yasadışı PKK terör örgütünün bir uzantısı olarak görüyor.
Türkiye’nin, bölgelerine yönelik olası operasyonlarını engellemek için farklı seçenekleri tartıştıklarını belirten Jia Kurd, Rusya, Fransa ve AB ülkeleriyle öz yönetime yardımcı olmaları için görüşmelere devam ettiklerini kaydetti.



Onurlu Adamlar silahlara sarılıyor: Suveyda'daki bir örgüt silahları devlete teslim etmiyor

Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
TT

Onurlu Adamlar silahlara sarılıyor: Suveyda'daki bir örgüt silahları devlete teslim etmiyor

Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)

Suriye'nin güneyinde bulunan Suveyda vilayetindeki Dürzi topluluğunun şeyhleri ve ileri gelenleri tarafından yapılan anlaşma şartlarının uygulanmaya başlandığı dün resmen açıklanırken, Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edilmesi konusu Savunma Bakanlığı'na aittir. Bu konu henüz herkes tarafından karara bağlanmadı. Silahlarımız herhangi bir tarafa tehdit oluşturmuyor. Biz kimseye saldırmadık, topraklarımızı ve onurumuzu savunmak için buradayız.”

Ebu Fahr, “Silahların organize edilmesiyle ilgili bir sorunumuz yok. Vilayetin idari sınırları içinde kalmaları için teslim etmiyoruz. Silah meselesi halen çözülmüş değil” dedi.

zscdfty
Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook hesabı)

Onurlu Adamlar Hareketi, Suveyda vilayetindeki en büyük Dürzi silahlı hareketidir. 2013 yılında topluluk üyelerini korumak ve Beşşar Esed rejimine karşı protestoların ardından patlak veren krizin taraflarından herhangi biriyle savaşmak üzere silah altına alınmalarını önlemek için kurulmuştur. Hareket, resmî kurumlardan bağımsız yerel bir savunma gücü olarak faaliyet göstermeye devam ediyor.

Ebu Fahr, Şeyh Hikmet el-Hicri, Şeyh Hamud el-Hanavi ve diğer Dürzi liderleri ve ileri gelenlerinin katılımıyla geçtiğimiz perşembe günü yapılan Suveyda toplantısında İçişleri Bakanlığı'na bağlı emniyet güçlerinin aktif hale getirilmesine karar verildiğini söyledi.

sdefrgt
İşgal altındaki Golan'da bir Dürzi kadın Suriye'ye doğru bakıyor. (Reuters)

Onurlu Adamlar Hareketi iki gün önce vilayetteki şeyhlerin, ileri gelenlerin ve hizip liderlerinin ‘silahları tamamen devlete teslim etme’ konusunda anlaştıkları yönündeki haberleri yalanlayarak, bu konunun henüz Suveyda'daki herkes tarafından kararlaştırılmadığını belirtti.

“Silahlarımız onurumuzdur”

Bu gelişme, geçen hafta yaşanan gerginlikler sonrası Genel Güvenlik Dairesi'nin iki bölgede otoritesini tesis etmesinin ardından Şam kırsalındaki Ceramana ve Sahnaya’da hayatın kademeli olarak normale döndürülmeye çalışıldığı bir dönemde meydana geldi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bakur, Suveyda'da Dürzi şeyhleri ​​ve ileri gelenleri tarafından varılan anlaşmanın uygulamaya konulmaya başlandığını duyurdu. Yerel medyada yer alan habere göre anlaşma, emniyet mensuplarının konuşlandırılmasını ve Şam-Suveyda yolunun açılıp güvenliğinin sağlanmasını öngörüyor.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Suveyda'daki şeyhler, ileri gelenler ve hizip liderleri, geçtiğimiz perşembe günü genişletilmiş bir toplantının ardından silahlarını tamamen teslim etme konusunda anlaştılar. Suveyda'daki kaynaklar, “Toplantıda, akan kanı durdurmak ve güvenliği kontrol altına almak amacıyla silahların tamamen teslim edilmesi ve devletin eline verilmesi kararlaştırıldı” bilgisini verdi.

Ebu Fahr, Şeyh el-Hicri'nin silahları teslim etmeyi kabul ettiği yönündeki söylentileri yalanlayarak, Şeyh el-Hicri'yi temsil eden ruhani başkanlığın Suveyda toplantısında ‘oybirliğiyle’ kararlaştırılanları bildiren bir açıklama yayınladığını kaydetti. Şeyh el-Carbua ve el-Hanavi de aynı yönde bir açıklama yayınlayarak şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edileceğine dair söylentilere gelince, toplantıda bu yönde bir karar alınmadı. Çünkü silahlarımız bizim onurumuzdur ve bu, toplantıya katılan herkesin mutabakatıyla gerçekleşmiştir.”

Ebu Fahr, “Fitne ateşini durdurmaya çalışıyoruz. İnşallah yakında Suveyda'da devlet kurumlarının rolü devreye girecek ve kriz en kısa sürede sona erecek. Suriye'nin tek bir ülke olarak kalmasını çok istiyoruz. Biz bunun bir parçasıyız ve yönümüz Şam'a doğru. Yabancı projeleri tamamen reddediyoruz ve vatanın evlatlarıyla ulusal diyalogdan yanayız” ifadelerini kullandı.

Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Ebu Fahr ayrıca, yardım ve teçhizat taşıyan bir İsrail helikopterinin Suveyda kentine indiği yönündeki haberleri de yalanladı. “Halkın çoğunluğu sokaklarda. Kimsenin böyle bir şeyi doğruladığını duymadım” diyen Ebu Fahr, böyle bir şey olsaydı en azından video kaydının alınacağını kaydetti.

Ebu Fahr, “İsrail, yardımlarının dağıtımıyla ilgili bir video yayınlandı. Bu dağıtım, İsrail işgal ordusunun kontrolü altında olan Cebel eş-Şeyh bölgesinde gerçekleşti” dedi.

Küllerin altındaki ateş

“Suveyda'da hem kırsal hem de kentsel alanda gerginlik sürüyor. Çünkü Eşrefiye Sahnaya'da yaşananlar bölge sakinlerinin çoğunu endişelendirdi ve hazırlıklarını artırmalarına neden oldu” diyen Ebu Fahr, “Tüm sınır hafif, ağır ve orta silahlarla silahlandırıldı ve herhangi bir saldırı korkusuyla tahkimatlar inşa edildi” açıklamasında bulundu.

ergthy
Şam yakınlarındaki Sahnaya'da yaşanan olayların ardından bir dükkân sahibi kırılan camları temizliyor. (AP)

Ceramana'daki bir hükümet çalışanı, yaşanan gerginliklerin ardından sokaklarda rastgele silahlı gösterilerin tamamen ortadan kalkmasıyla hayatın yavaş yavaş normale döndüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan çalışan, “Pazarlar, vatandaşların alışveriş yapma talebi ve tüm temel ürünlerin bulunmasıyla birlikte yeniden hareketlendi. Şehirde toplu taşıma araçları her iki yönde de normal bir şekilde hareket etti. Resmi daireler ve okullar çalışmalarını sürdürdü” ifadelerini kullandı.

Suriye resmi haber ajansı SANA, İçişleri Bakanlığı ve Deraya Bölge Müdürlüğü’nün, Sahnaya ve Eşrefiye Sahnaya’da meydana gelen son olaylar sırasında gözaltına alınan 22 kişiyi serbest bıraktığını bildirdi.