'Air France' Türkiye'ye geri dönüyor

'Air France' Türkiye'ye geri dönüyor
TT

'Air France' Türkiye'ye geri dönüyor

'Air France' Türkiye'ye geri dönüyor

Aralarında İstanbul’un da bulunduğu birçok Avrupa başkentinden geçen yıl Joon markası ile uçuşlar gerçekleştirmeye başlayan Air France, bundan sonra uçuşlarına yeniden Air France markası ile devam edeceklerini bildirdi.
Air France’dan yapılan yazılı açıklamada, 2018 yılında aralarında İstanbul’un da bulunduğu birçok Avrupa başkentinden Joon markası ile uçuşlar gerçekleştirmeye başlayan Air France’ın bundan sonra uçuşlarına yeniden Air France markası ile devam etme kararı aldığı ifade edildi.
Firmanın çalışanlar, müşteriler ve sendikalarla yaptığı görüşmeler neticesinde Joon markasının geleceği ve çalışanlarla birlikte uçakların Air France’a entegrasyonu için bir proje başlatma kararı aldığı aktarılan açıklamada, "Joon’un birçok olumlu etkisine ve özellikle Joon ekiplerinin tutku ve özveriyle firmaya yaptığı katkılara rağmen, yeni bir markanın müşteriler, çalışanlar, pazar ve yatırımcılar gözünde doğru anlaşılması zordu." denildi.
"Operasyonlar ortak bir uçak filosu tarafından başarıyla yönetilecek"
Açıklamada, sektörde birçok markanın bulunmasının karışıklık oluşturduğu ve neticesinde bunun Air France markasının zayıflamasına neden olduğu belirtilerek, "Joon’un entegrasyonu sayesinde Air France; filo, marka gücü ve ürün uyumu açısından birçok fayda görecektir. Operasyonlar ortak bir uçak filosu tarafından başarı ile yönetilecektir. Air France ayrıca halihazırda siparişi verilen Airbus A350’nin kendi filosuna daha ekonomik bir kabin konfigürasyonuyla sorunsuz bir şekilde geçmesini sağlayacaktır." ifadeleri kullanıldı.
"Joon, biletleri satılan tüm uçuşları proje bitene kadar gerçekleştirecek" 
Şu ana kadar biletleri satılan veya satılmakta olan İstanbul dahil tüm Joon uçuşlarının, proje tamamlanana kadar Joon tarafından gerçekleştirileceği, ardından Air France tarafından devralınarak devam ettirileceği bildirilen açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi:
"Marka portföyünün sadeleştirilmesi, Air France markasına yatırım yaparken, çalışanlarımız, müşterilerimiz ve tüm hisse sahipleri için yadsınamaz önemde bir varlıktır. Air France-KLM Grubu’nun verimliliği etkilenmeden, Air France bu entegrasyonun tamamlanmasını sağlayacaktır."



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel